Temizlik imandan gelir!

Çoğunluğumuz net hatırlar, hele hele genel siyaseti takip edenler kesin bilir. 3 temmuz 2008 tarihinde siyaset dünyamızın ağlayan çınarı ARINÇ  Bey yaşanan olaylara bir benzetmede bulunmuştu;

-Türkiye’nin bağırsakları temizleniyor.

Neydi o dönemde yaşanan olaylar kısaca hatırlayalım. Ergenekon tertipleri ve üst düzey askerlerin de bu tertip çerçevesinde bir bir sorgulanıp içeriye atılması gündemde idi. Doğal olarak herkes neler oluyor diye şaşkınlık yaşarken Sayın ARINÇ bu üstteki cümle ile olaya açıklık kazandırmıştı. Evet sizler beğenseniz de beğenmeseniz de, Türkiye artık ‘’ileri demokrasiye’’geçmiştir. Kimse şikâyet etmesin artık bu ileri demokrasi sayesinde rahata ermiştir. Düşünce özgürlüğü ve düşündüğünü yazma noktasında da bayağı yol kat edildi.

Birkaç örnekle savımı güçlendireyim. ŞAMİL TAYYAR, MEHMET METİNER yazdılar çizdiler gazeteciliği en güzel şekilde yapmanın ödülünü de meclise girerek gösterdiler.

Yazmak ne güzel bir şey, yazar olabilmek ne güzel… Tuzu kuru (pardon dilim sürçtü)yazısı duru olabilmek ne güzel. İnsan bu ve bunun benzeri yazarlara gıpta etmesin de ne yapsın?

Meclis görevleri yüzünden yazmaya fırsat bulamamış olabilirler diye ben Şamil beyin yerine olsam ne yazardım acaba bu günlerde diye düşündüm. Gündem ne? –tabi ki Başbakanın geçirdiği ameliyat ve basına gerektiği kadar bilgi veren bir sistem.

İleri demokrasiye geçmiş bir ülkenin yazarı olarak başlardım klavyenin tuşlarına dokunmaya.

Sevgili Genel Başkanım ve değerli Başbakanım…

Geçirmiş olduğunuz  “bağırsakları temizleme” operasyonundan başarıyla ve daha güçlü çıktığınızdan dolayı duyduğum memnuniyeti kelimelerle anlatamam. Büyük geçmiş olsun.

Yılardır uğraştığınız ülke sorunları sonunda sizin de bağırsaklarınızı tıkadığı kesin. Bunca gayretli çabalarınızın vücudunuz da yarattığı tahribattan kurtulmanız yani bağırsaklarınızın temizlenmesiyle siz ve TÜRKİYE bir on yıl daha kazanmış oldu. En az bir on yıl daha sizinle birlikte çalışmaya ve aynen sizin gibi hizmet aşkıyla görev yapmaya hazır olduğumu bilmenizi isterim. Sayın Başbakanım biran önce aramıza dönmenizi sabırsızlıkla bekliyorum. Baksanıza muhalefet bile siz yokken sus pus. Muhalefetin bile tadı yok. Siz kapınızın önünde dolan dört adet defterin içeriğine bakmayın(ihtiyaç listesi) herkes sizin bir an önce aramıza dönüp PAZARLAMAKLA MÜKELLEF OLDUĞUNUZ ülkemizin cari açığını düzeltmeye biran önce başlamalısınız. Siz yokken enflasyonun bile çift haneli rakama ulaşmasına ramak kaldı. Artık gazınız da indiğine göre rahatlamışsınızdır. Size çok gaz verenler oldu, hem içeriden hem dışarıdan. Bütçe görüşmeleri başladı siz yokken bütçenin de tadı tuzu hiç çıkmıyor Başbakanım. Tekrar geçmiş olsun…

Tabiî ki ben de en kalbi duygularımla geçmiş olsun diyorum.