Yeni anayasa Türkiye’yi bölecek, engel olmalıyız!

Karacabey'de önceki gün halkla bir araya gelen Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Tansel Çölaşan, yeni anayasanın meclise sunulmasının engellenmesi gerektiğini aksi halde Türkiye'nin bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını iddia etti.
    ADD Karacabey Şubesi'nin davetlisi olarak ilçeye gelen Genel Başkan Çölaşan, Burak Düğün Salonu'nda, “Cumhuriyet, Atatürkçülük ve Yeni Anayasa” konulu bir konferans verdi.
    Yoğun ilginin yaşandığı programa Belediye Başkanı Ergün Koç, CHP, MHP, DSP, İşçi Partisi ve Halkın Emek Partisi ilçe yöneticileri, daire amirleri, sivil toplum örgütü temsilcileri, okul müdürleri, öğretmenler, muhtarlar, üniversite öğrencileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Mustafa Kemal'in askerleri, hoş geldiniz!
ADD Karacabey Şubesi Başkanı Haluk Aka'nın, “Mustafa Kemal'in askerleri, hoş geldiniz” şeklinde yaptığı açılış konuşması uzun süre alkış yağmuruna tutuldu. Üniversite öğrencileri de, attıkları sloganlarla coşkuya ortak oldu.
    Daha sonra konuşan ADD Genel Sekreteri Hüseyin Emre Altınışık, Karacabey'deki yoğun ilgiden duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Tek yol Atatürk rehberliğidir
Türkiye'deki sorunların ve çözüm yollarının aynı olduğuna dikkat çeken Altınışık, emperyalizme karşı tek yolun Atatürk rehberliği olduğunu söyledi. Atatürk'ün emperyalizme karşı zafer kazanan tek lider olduğuna vurgu yapan Altınışık, ADD'nin Türkiye'deki siyaset mekanizmasının görevini yerine getiremediği için kurulduğunu ve halkı aydınlatmayı amaçladıklarını kaydetti.
    Altınışık'ın ardından yoğun alkışlar eşliğinde konferansına başlayan ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, Türkiye'de bir süredir gündemde yer alan “Barış Süreci” ile ilgili dikkat çeken bir konuşma yaptı.
Akil'ler, çok sempatikler (!)
Başta iktidar partisi AKP olmak üzere, “Akil İnsanlar”a da göndermede bulunan Çölaşan, Türkiye üzerinde 1980'lerden bu güne değin kirli oyunlar oynandığını ve tek düşüncenin bu ülkeyi bölmek olduğunu dile getirdi.
    Tüm bu olumsuzluklara karşı Türk halkının direnişinin her geçen gün arttığına dikkat çeken Çölaşan, “Ne yaparlarsa yapsınlar, başarısız olacaklar. Halka rağmen bazı şeyleri değiştiremezsiniz. Bu Kurtuluş mücadelesini yine direnen halk kazanacaktır” dedi.
    Akil İnsanları, “Çok sempatikler” şeklinde ince bir üslupla eleştiren Çölaşan, “Bunlar ne yaptıklarını, neyin mücadelesini verdiklerini bilmiyor. İçlerindeki bazıları geçmişte oynadıkları filmlerdeki gibi kendilerini melek sanıyor. Ancak bir şey bildikleri yok. Bazı Akil İnsanların da, bu ülke aleyhine geçmişte söylediği olumsuz söylemleri unutulmadı. Kimisi Ermeni, kimisi de PKK sempatizanlığı yaptı. Bu insanlar mı, bu ülkede barışı sağlayacak? Bu “Barış” diye halka yutturulmaya çalışılan süreç, Türk halkının direnişi sayesinde başarısız olacaktır. Ve bu Akil'lerde imajlarını kaybedecektir” dedi.
Yeşil Kuşak Projesi'ne dikkat!
Türkiye üzerinde oynanan kirli oyunlarda baş mimarın Amerika olduğunu belirten Çölaşan, “Yeşil Kuşak Projesi”ne dikkat çekti.
    Söz konusu projenin ABD'nin küreselleşme düşüncesiyle oluştuğunu dile getiren Tansel Çölaşan, “Burada asıl hedef, paraya ve petrole sahip olabilmek için Ortadoğu'nun yeniden yapılandırılmasıdır. ABD, “Barış götüreceğim” diye gittiği her yeri perişan halde bıraktı. Bakın Irak'a, bakın Afganistan'a ve Ortadoğu'nun birçok ülkesine… 1980'lerde Yeşil Kuşak Projesini devreye sokan ABD, İslam'ı kullanarak aşırı dinci terörizm meydana getirdi. Bu şekilde Ortadoğu'daki sözde Müslüman ülkeleri istediği şekilde yöneterek, oralarda söz sahibi oldu. İlk olarak bu proje Rusya'dan başladı. Vatan hainlerinin de desteğiyle Rusya'yı böldüler. Daha sonra Afganistan ve Irak. Ardından da Ortadoğu'nun birçok ülkesini kaosa sürüklediler.
    Türkiye'de ise bu süreç Turgut Özal zamanında start aldı. Özal, piyondu. Sözde sanayileşme adı altında ülkenin birçok kurumunu satarak, özelleştirdiler. Özal, Atatürk'ün yolundan gitmedi, dıştan gelen desteklerle halkı aldattı.
    Bir ülkeyi bitirmek istiyorsanız, ilk önce ekonomik olarak yıkmanız gerekir. Gerçek anlamda sanayileşmeyen, ekonomisini büyütmeyen ülkeler, bölünmeye ve kaosa her zaman açıktır.
Tayyip'li iktidar ABD'nin verdiği görevi yerine getiriyor
2002'de Tayyip'li iktidar başladı. Şuan ki iktidar, sadece ABD'nin verdiği görevi yerine getiriyor. ABD, İslam'ı kullanarak, Tayyip'i başımıza getirdi. Ancak burada Türkiye'nin laik ve ulusalcı kimliğiyle karşı karşıya kaldılar. Yine de içimizdeki hainler sayesinde kirli oyunlarını sergilemeye devam ediyorlar.
AKP'nin hedefi 4. maddeyi kaldırmak!
Bu ülkenin bölünmesine yol açacak en önemli unsur, yeni anayasadır. AKP'nin de yeni anayasa için özellikle 4. maddeyi kaldırma hedefi vardır. Nedir 4. madde; İlk 3 madde de bulunan; 'Türkiye Devleti bir cumhuriyettir. (Madde 1), Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. (Madde 2), Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe'dir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı"dır. Başkenti Ankara'dır. (Madde 3)'
    Ancak; 'Anayasanın 1. maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2. maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez' şeklindeki 4. maddeyi kaldırmak isteyen AKP, bu sorunu çözdüğü takdirde, zaten ilk 3 maddeyi de ortadan kaldırmış olacak. Zekaya bakın!
Meclise verilen önergeye bakın (!)
Diğer bir önemli durum da, AKP'nin yeni anayasayı meclisten geçirmek için 367 olan sayıyı, 330'a düşürmek istemesidir. Bunun için meclise önerge veren AKP, hem sayıyı 330'a düşürmek istiyor, hem de bunu açık oylama şeklinde gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Düşünebiliyor musunuz, AKP kendi adamlarına bile güvenmiyor. Bu birinci amaçtır. Eğer başarılı olamazlarsa, düşük bir ihtimalde olsa referanduma gidecekler.
    Ne yapıp ne edip, yeni anayasanın meclise getirilmesini önlemek zorundayız. Direnişimizi ve tepkimizi her platformda dile getirmeliyiz. Eğer yeni anayasa bu ülkede uygulanmaya başlanırsa, Türkiye bölünme tehlikesini iyiden iyice yaşayacak. Bu ülkede Türk, Kürt, Laz, Çerkez vs., kimsenin kimseyle bir sorunu yok. Ülkesini seven herkesi büyük bir özveriyle çalışmaya davet ediyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.
    Konuşmasının son bölümünü soru-cevap şeklinde noktalayan ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, daha sonra onuruna verilen yemek için beraberindekilerle birlikte Özcanlar Düğün Salonu'na gitti.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.