Kaymakamlar ayrıcalıklı değildir!

Erhan Onar, Adem Saçan’ın yalan konuştuğunu ve demagoji yaparak acındırma politikasıyla halkı kandırmaya çalıştığını söyledi:
Mustafakemalpaşa Kaymakamı Adem Saçan’ın Marzinç’le ilgili vicdan rahatlığı yaşayamadığını ve bu nedenle psikolojisi bozulduğu için saldırganlaştığını ileri süren OSB Başkanı Erhan Onar, “Hiç kimse ev sahibini şaşırtmaya kalkmasın. Yalan konuşarak, demagoji yaparak izlenen acındırma politikaları tutmaz! Mağdurları oynamayla, Kaymakamlık makamını kullanmayla gerçekler değişmez” dedi.
Kaymakam Saçan’ın , “Suçluluk Telaşı Şaşırtmış” tanımlamasının kendisi için “cuk” oturduğunu ileri süren Onar, “Son günlerde giderek artan feryad-ı figanların” her şeyi çok güzel anlattığını dile getirdi.
Kaymakam Saçan’a, Marzinç’in avukatlığını yapmak yerine, bu kuruluşun durdurulmasına karşı ortak çalışma başlatılmasını öneren Erhan Onar, kirliliğe karşı durmayla herkesin huzur içinde yaşayabileceğini söyledi.
Göle maya atma yöntemiyle aklanmaya çalışılmasının beyhude olduğunu belirten Onar, “Gazetelerde yer alan; Sözde atanmışım. (kendisi de oy kullandı) Yalan…
Bazı kirli işler yerine gelmediği için intikam alıyormuşum. (Ben olsam açıklarım) Yalan…
Adnan Gültaş için canımı veririm demişim. Kendi duygularını yazmış. Yalan…
Beni kamuoyu önünde müfteri ilan edecekmiş. Ben olsam açıkça ajan derdim. Ancak kim diye sorarlar adama. Bu da saklı-gizli baca-tozuna dönenlere yakışır.
Makama hakaret ettiğimi vurgulamaya çalışmış. Ben o makama hep ceket ilikledim. İsyanım bu ilçeye yanlış yapanlara.
Daha önce hiç konuşmadı diyor. Siz başlattınız, bundan sonra hep konuşacağım. Ancak uydurma sözleşmelerle değil, imzalı belgelerle konuşacağım.
Sayın Adem Saçan yalan beyanlarla konuyu arap saçına çevirerek çift kişilikli diyor.
Bence çift kişilik, halkın istemediği ‘Tehlikeli Atık Tesisi’nin sözcülüğünü yapmaktır. Sayın Saçan, halka, sivil toplum örgütlerine karşın Marzinç’i neden bu kadar çok istiyor? Bildiğim kadarıyla bu şirketin ortağı değil. Neden… Neden… Neden… Bu kadar çok istiyor?
Bu güne kadar yazılanlarda doğru bir tek sözü var. Bu tesisi ‘Demir-Çelik Çinko, Metalik Demir Üretimi’ müracaatlarını ve bize bu yöndeki firma yetkililerinin sunumları süresince bütün teknik açıklamaları ben yaptım. Ancak ‘Baca Tozuna Dönerken’ ben yoktum. 26.02.2009 tarihli kararı ‘Benden neden sakladınız?’
Teknik konularda önce ben varsam, ‘Kara Perşembe’ günü yapılan değişiklikte neden ben yokum?
Karar örneğini bile Marzinç’in gönderdiği ‘Baca Tozu’ kararını kapı kapı dolaştırarak imzalattığınızı herkes biliyor.
28 yıllık deneyimden bahsediyorsunuz, bu kararı niye bir toplantı ile herkese açarak almadınız?” dedi.
Onar, “Hodri meydan” diyerek, Saçan’ı basın ve kamuoyu önünde bir kez daha tartışmaya çağırdı.
Kaymakam Saçan’ın suyu bulandırarak sıyrılmaya çalıştığını ileri süren Erhan Onar, güneşin balçıkla sıvanmayacağını yineleyerek, dün yaptığı yazılı açıklamasına şöyle devam etti:
“Marzinç’le ilgili yarası olan gocunuyor. Kim ne konuşursa konuşsun, ben gocunmuyorum. Kafa karıştırmaktan öteye gitmeyen göndermelere gülüp geçiyorum. Çünkü vicdanım rahat.
Marzinç’le ilgili dün ne düşünüyorsam, bu gün de aynısını düşünüyorum.
Marzinç’in Mustafakemalpaşa’ya gelişine ve OSB’ye “Demir-Çelik, Çinko ve Metalik Demir Üretimi” yaptığı ilk başvurusuna sıcak baktım. Yineliyorum. Düşüncelerim değişmedi. Marzinç’çiler aynı taleple gelirse başımızın üzerinde yerleri vardır.
26.02.2009 tarihli “Kara Perşembe”ye kadar hiç konuşmadığım doğrudur. Çünkü Marzinç’çilerin “Demir-Çelik” talebi o gün, “Baca Tozu/Tufal”a, yani “Tehlikeli Atık Geri Dönüşüm Projesi”ne dönüşmüştür. Bu başarıyı(!) da Sayın Saçan bizlerden gizlice, yangından mal kaçırırcasına elden ele dolaştırılarak imzalanan kararla sağlamıştır.
Şaibeli kararın çıktığını öğrendiğimiz bu tarihten sonra konuşmamız doğal değil midir?
Mustafakemalpaşanın önünün karartılmamasını istemek doğru değil midir?
“Kara Perşembe” el çabukluğu ile olmadı mı? Bu karardan bize neden haber verilmedi? Kirliliğe karşı susmamızı bekleyenler boşuna beklediklerini iyi bilsinler. Biz dün ne dediysek, bu gün de aynısını söylüyoruz. Duruşumuz hiç değişmeyecek.
Kaymakamlığı, yada OSB’yi babasının çiftliği gibi görenler varsa yanılırlar. Kaymakamların ayrıcalıkları yoktur. “28 yıllık devlet memuruyum” acındırmalarıyla duygu sömürüsü yapılmasın. Herkes kendi görevini dürüstçe yapsın. Mağdurları oynayarak kimse bir yere varamaz. “İzinden dönünce” diye bekleme niye?
Kaymakam Sayın Saçan isterse Marzinç’çileri de yanına alsın, Mustafakemalpaşalıların önünde tartışalım. Konuya her türlü açıklığı getirelim. Mustafakemalpaşalıların gerçekleri öğrenme hakkı olduğunu unutmayalım” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.