Gazetecilerin seçiminde kimler oy kullanmadı ki?

Basın İlan Kurumu'nun (BİK) 36 üyeli meclis yönetimine girerek, Anadolu'daki sayıları 1950'yi bulan gazeteyi temsil edecek 3 üyenin belirlenmesi için yapılan ilginç seçimlerde demokrasi ve adalet tatildeydi.
Ankara Rixos Otel'de 26 Ocak Cumartesi günü gerçekleştirilen seçimin demokratik bir ortamda yapıldığını söyleyebilmek için faşizmi hiç tanımamak gerekir.
Seçimmiş, geçimmiş hak getire.
Kusursuz bir dayatmayla adaylara konuşma hakkı bile tanınmamasına ne demeli?
Demokrasi adına utanç verici değil mi?
Türkiye'nin dört bir yanından gelen yüzlerce gazeteci 3 temsilci seçecek ancak, bunu kime oy vereceğini bilmeden yapacak. Üstüne üstlük 3 temsilciyi 1300'ü vekaletle kullanılacak oylar belirleyecek.
Vekaletle kullanılacak oyları sandığa bırakma görevini kimlerin üstlendiğini düşünebiliyor musunuz? Kasap, manav, lokantacı, boyacı gibi gazetecilikle ilgisi olmayan kim varsa aklınıza getirebilirsiniz.
Fotoğrafı görünce, gel de umutsuzluğa kapılma.
BİK'e Anadolu temsilcisi için seçim yapılıyor, kuralları ise Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) koyuyor.
Nereden bakılırsa bakılsın, önceden hazırlanan bir senaryonun sahnelenmesinde ofsayt kokuyor
BİK'in sorumluluğundaki görevi, BYEGM yürütüyor.
İyi, güzel de, BYEGM'nin kendisinin koyduğu kurallara uymadığı görülüyor.
Örnek vermek gerekirse, Bursa Cumhuriyet Savcılığı, 18.04.2012 tarihinde, M. Nuri Kolaylı hakkında, “Resmi belge düzenlenmesinde yalan beyan” verildiğini ileri sürerek kamu davası açmıştır.
     Kolaylı, 2011'deki seçimlerde, BİK'e aday olabilmek için BYEGM'nin aradığı “Gazete sahibi olma” koşulunu yerine getirebilme adına böyle bir yol izlemiş olabilir. Bursa Haber Gazetesi'nden hisse aldığı da düşünülebilir. Ancak o tarihte Ticaret Sicil Gazetesi'nde ismi geçmediği gerçeği ortaya çıkınca, resmi makamlara yalan beyan vermekten yargılanabilir.
Bursa Cumhuriyet Savcılığı'nın bu konudaki iddianamesine kısaca göz gezdirelim: “Dosya incelenmesinde ve dosya içerisinde bulunan Bursa Haber Gazetesi örneği ile Ticaret Sicil Gazetesi'ne göre, Bursa Haber Gazetesi Sahibinin Cüneyt Dizdar olduğunun anlaşıldığı, buna karşın Mehmet Nuri Kolaylı'nın ismi, Bursa Basın Savcılığına ve Başbakanlığa Bursa Haber Gazetesi sahibi olarak gönderilmiştir.
Açıklanan nedenlerle,
Şüpheliler Mehmet Nuri Kolaylı ve Cüneyt Dizdar'ın üzerlerine atılı suçu işledikleri, iddia, savunma, Ticaret Sicil Memurluğu yazısı, Bursa Haber Gazetesi ve tüm evrak kapsamından anlaşılmakla, yargılamanın mahkemenizde yapılarak atılı suçlamadan eylemine uyan TCK 261/1, 53 Maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmalarına, kamu adına talep ve iddia olunur.”
Kolaylı'nın yargılanması sürüyor. Aklanır ya da ceza alır, bilemeyiz.
Bildiğimiz, o tarihte Nuri Kolaylı'nın gazete sahibi olmadığı Bursa Cumhuriyet Savcılığı tarafından belgelenerek hakkında kamu davası açılmış olmasıdır.
Söz konusu bu durum, BİK'e ve BYEGM'ne bildirildi. Hiçbir değişiklik yapılmadığı gibi Nuri Kolaylı, BİK'in 26.Ocak'taki seçimlerinde yine aday oldu…
BYEGM sitesindeki açıklamada deniyor ki; “Sahibi adına veya vekaleten gazete adına oy kullanacaklar, gazetenin son üç (3) aylık yayınından her ay için bir nüsha olmak üzere toplam üç (3) nüshasını ibraz edeceklerdir. Gazete sahiplerinin, gazetelerinin künyesinde “Sahibi” olarak yer alması aranacaktır.”
Aynı BYEGM, aday olacaklardan 18. Ocak.2013 Cuma günü mesai bitimine kadar başvuru yapmalarının son tarih olduğunu duyuruyor. 31. 12. 2012 tarihinde itirazların değerlendirilmesinden sonra aday olacakların ve oy kullanacakların kesin listesini sitesinde açıklıyor.
Altını çizerek okuyalım. Nuri Kolaylı'nın ismi BYEGM'nin 24.12.2012 ile 31.12.2012 tarihlerinde  açıkladığı her iki listede de yok. Ne oluyorsa işte burada oluyor. 01. 01. 2013 günü BYEGM'nün sitesi geçici bir süreyle kapanıyor. 02. 01. 2013'te açılan sitede ise değişiklik yapıldığı ve Nuri Kolaylı isminin eklendiği görülüyor. Kolaylı, üç ay öncesinin gazete künyelerinde istenen koşula mı takıldı? Hiç açıklama yapılmadı. Çok tartışılacak bir konu.
Kolaylı isminin kural dışı zorlamalarla listeye sonradan alınması, BYEGM'nün nasıl bir çelişki içinde olduğunu somutlaştırdı.
İddialara göre, bu değişiklik sırasında içlerinde resmi ilan yayımlayanların da yer aldığı 150'ye yakın gazete listeden kazınıyor. Böyle olunca da bu gazete sahiplerinin ve vekalet kullanacakların oyları havada kalıyor. Başka bir ilginçlik ise ismi cismi olmayan gazetelere oy kullandırıldığı söylentileriyle yaşanıyor.
Anla anlayabilirsen.
Kimseyi konuşturmayan, adaylara bile söz hakkı vermeyen Divan, 50'ye yakın önergenin bir tekini bile okumuyor, okutmuyor. Nuri Kolaylı ile ilgili şikayet dilekçesini genel kurula açıklamadığı gibi değerlendirmiyor. Tüm ısrarlara karşın, “Burası genel kurul değil, burada toplantı yapıyoruz” konuşmasıyla dayatmacı bir tavır sergiliyor.
Seçim mi yapıldı, geçim mi yapıldı belli değil.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi adaylarından değerli meslektaşım İbrahim Aslan'ın açıklamasına bakınca seçim sonuçlarının önceden belirlendiği daha iyi anlaşılıyor.
İbrahim Aslan'ın geniş açıklamasının kısa bir bölümünü birlikte okuyalım: “Gaziantep Basın İlan Kurumu Müdürü'nün çalışma yaptığını duyunca kendisine telefon ettim ve doğru mudur diye sorduğumda aldığım yanıt, “Doğrudur. Mustafa Arslan dostumdur, dostuma referans olurum.”               
Bana göre genel kurulda, Divan Başkanı'na göre basit bir toplantıda, yapıldı densin diye yapılan  seçimlerde tombalacılara oy kullandırıldı, gazeteciler ise figüran oldu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.