Bilimsel Eğitimi Mayın Eşeği Olarak Kullanmak

AKP’nin eğitim politikası tam anlamıyla iflas etti. İktidar oldukları günden bu yana eğitim politikaları ile öylesine oynadılar ki, eğitimin milli olmasını bir yana bırakın kendisi bile kalmadı.
Önce okulların yönetimlerini tamamıyla dinci kadrolara teslim ettiler. 4+4+4 taktiği ile zorunlu eğitimi 12 yıl yapıyor görüntüsü altında, kız çocuklarını okul sıralarından kaldırıp nikah memurunun karşısına oturtan yöntemi getirdiler. Bütün okulları imam okulu haline getirmek içim her türlü cambazlığı yaparken, tarikat yurtlarında ve Kuran kurslarında tecavüz rezaletini örtbas ettiler. “Kindar ve dindar nesil” yetiştirme hedeflerini açıkça ilan ettiler. Sonunda da TEOG sınavlarında açığa çıkan başarısızlıklarını “reislerinin” ağzından itiraf ederken, Milli Eğitim Bakanlarını paspas ettiler. Bu arada her fırsatta da müfredat programı ile oynadılar.
Son olarak, bir yandan Atatürk adını kitaplardan ve müfredattan çıkarırken, bilimsellik adına ne varsa sansür edip yerine hurafeleri yerleştirdiler. Bu gelişmelere karşı bazı eğitim sendikaları başta olmak üzere pek çok kuruluş ayağa kalktı. Günlerdir yurdun hemen her köşesinde bu girişime karşı bir tepki sesi yükseliyor. AKP’nin eğitim sistemine bu ağır darbesine karşı herkesi seferber etmek isteyenlerin bu çabalarını sulandırmak ve kendi hedefleri doğrultusunda kullanmak isteyen bazı açıkgözler de var. Müfredattan bilimin sökülüp atılmasına karşı çıkar görünürken, Atatürk’ün ve Atatürkçülüğün çıkarılmasına sessiz kalıp bu konuyu dile getirenlerin önüne engel koyuyorlar. Aslında yıllardan beri sinsi bir şekilde Atatürk’e yönelttikleri eleştiri, hatta saldırılarının AKP aracılığı ile meyvelerini topluyorlar.
Samimi olarak AKP’nin eğitim politikalarını eleştirenlerin çabalarını kullanarak “bilimsel eğitim” çığlıkları ile Atatürk’ün müfredattan çıkarılmasına sessiz kalıp, “şimdi sırası değil” diyerek Atatürk’ü eğitimden silmek istiyorlar. Fırsatını buldukları her yerde Atatürk ile ilgili konuların müfredatta olmasını “ırkçılık” ya da “şovenizm” olarak karalıyorlar. Bütün bunlar da “ilericilik” adına yapılıyor.
Bu gibiler, AKP’nin eğitim politikalarına karşı yürütülen mücadelede bilimsel eğitim taleplerini, Atatürk’ü eğitimden silme çabaları uğruna bir mayın eşeği olarak kullanıyorlar.
Yıllarca eğitimle ilgili her tartışmada “ana dilde eğitim” söylemlerini öne çıkarırken, artık neredeyse bütün üniversitelere egemen olan yabancı dilde eğitim rezaletine karşı ses çıkardıklarını ise gören yok. Yabancı dil öğrenmenin gerekliliği ile yabancı dilde eğitim yapma rezaleti arasındaki büyük farkı görmezden gelirken “ana dilde eğitim” söylemlerinin de samimi olmadığını ortaya koyuyorlar.
Cumhuriyete ve Atatürk devrimlerine yürekten bağlı olanların mücadelesi sonunda galip gelecek ve Atatürk devrimlerine dayalı bilimsel, laik eğitimi egemen kılacaktır. Ama bu arada bilimden yana görünüp Atatürk’ü feda edenler de silinip gidecektir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.