Varlığımız Kime Armağan Olsun?

Andımız tartışması sürüyor. AKP iktidarının açılım sürecinde okullarda Andımızın okutulmasını kaldırması sonrasında Danıştay 8. Dairesinin iptal kararı vermesi ortalığı karıştırdı. Tartışmaya Andımız’ı getiren parti dışında herkes katıldı. “Cumhuriyeti kuran” partinin devamı olduklarını iddia edenlerin sessizliğine karşın tabanı isyan halinde.
Herkes tartışmaya farklı bir yanından katılıyor. Kimisi Andımız yazarı Reşit Galip’in Yahudi olduğu yalanından konuya giriyor, kimisi Reşit Galip’in kafatasçı olduğundan dem vururken en yetkili ağızlar Raşit Galip’in Türkçe Ezan’ın sözlerini yazdığı için makbul insan olmadığını, bu nedenle Andımıza karşı çıktığını açıklıyor. Başka birileri de Andımız’ın “Türküm” diye başladığını gerekçe gösteriyor. Konuya daha felsefi boyutta yaklaştığını söyleyenler ise Andımız’ın sonunda yer alan “varlığım Türk varlığına armağan olsun” sözlerine takmış durumda.
Peki, varlığımız kime armağan olsun? Varlığımızın Türk varlığına armağan olmasına itiraz edenler bu sorunun yanıtından da kaçmamalıdır.
Varlığımız 301 maden işçisi ile beraber kömür patronlarının kâr hırsına mı armağan edilmelidir? İnşaatın denetimsiz asansöründe iktidar destekli patronun “iş kazası” adı verilen iş cinayetine mi armağan edilmelidir? Varlığımız bir tarikat şeyhinin çıkarlarına mı armağan edilmelidir? Bir kadın memesine mi armağan edilmelidir? 15 Temmuzlarda CIA emrinde cemaat darbesi için mi armağan edilmelidir? Mafya babalarının çıkarları için kiralık katil olarak mı armağan olmalıdır? Okul önlerinde gencecik çocuklara uyuşturucu satan torbacı adlı mafya tezgâhtarlarına mı armağan olmalıdır? Umutsuz sevdalara, maganda kurşununa, koca dayağına, töre cinayetine mi armağan olmalıdır?
Boğaz kenarında bir yalıya, ya da Bodrum’da lüks bir yazlık villaya, son model spor bir otomobile, kumarhanelerdeki kollu canavarlara mı armağan olmalıdır kıymetli “varlığımız”? Sonsuz yıllar boyunca şarap akan ırmaklarda sayısız hurilerle yaşanacağı söylenen cennet uğruna bu dünyayı yok saymak için mi varlığımız armağan olmalıdır?
Daha kötüsü işsiz, umutsuz gençlerin terör örgütlerinin ağına düşerek yalçın dağlarda bir çalı dibinde yaşamının noktalanması için mi armağan olmalıdır?
Ya terör kurşunu ile yirmili yaşlarda şehit olarak bayrağa sarılı bir tabut içinde adına gecekondu bile denemeyecek bayrak asılı evlere sessiz çığlıklarla gelen acıların günün birinde bize yaklaşması olasılığı mı bizleri rahatsız ediyor? Adına ister “Türk varlığı” deyin, ister “bağımsızlık” deyin sonunda tehlikeye giren kutsal varlık uğruna varlığını armağan eden insanlar hep yoksul gecekondulardan çıkacak, ama varlığını armağan etme korkusu bu tartışmayı yapanlara düşecek, öyle mi? Vatan ve o vatana sahip olacak bir millet olmadan varlığımızı armağan edecek bir “kutsal” da olamayacaktır.
Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.