Ülke madenciye emanet
Ülke madenciye emanet
Maden Yasası’nın 5177 Sayılı Kanununu fırsat belleyen yerli ve yabancı bir çok maden şirketi sahil şeridi veya Milli Park demeden ülke topraklarında maden arıyor. Türk kamuoyunun endişesine yetkililer tepkisiz kalıyor. Türkiye genelinde altın arama faaliyetlerine hız veren maden şirketlerinin önüne geçilemiyor.
Mustafakemalpaşa’nın 7 ayrı bölgesinde yürütülen ve orman alanlarını tehdit eden altın arama çalışmalarının ardından gündeme gelen siyanür tehlikesi bugünlerde Kaz Dağları’nı da tehdit ediyor. Dünyada oksijenin en bol bulunduğu üç yerden biri olan Kaz Dağları’nda 11 şirket 37 ayrı noktada altın arıyor. Tehlikenin farkında olan halk madencileri bölgede istemezken, şirketlere verilen ruhsatların da iptal edilmesi için kampanya başlattılar.
Mustafakemalpaşa’nın Huğla Tepesi’nde de yürütülen ve yaklaşık 140000 dönümlük araziyi kapsayan altın arama faaliyetlerinin önüne geçilemezse, kullanılacak 400 bin ton siyanürün 100 bin tonu havaya karışacak, bitki örtüsü ve tarım en büyük darbeyi yiyecek.
Çevre örgütleri; sondaj çalışması sırasında bile içme sularının bulanmaya başladığını belirtirken, siyanür kullanıldığı takdirde su kaynaklarının çok büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalacağını açıkladılar.
Kaz Dağları’nda sürdürülen altın arama çalışmalarının medyada büyük yankı yaptığını belirten çevreciler,
”Bölge ormanlarının da aynı tehlike ile karşı karşıya olduğunu Türkiye geneline duyurmamız gerekir. Sivil toplum kuruluşları, siyasi parti temsilcileri ve halkımız koordineli bir şekilde çalışırsa ormanlarımızı felaketten kurtarabiliriz” dediler.
AB ÜLKELERİNDE SİYANÜR YASAK
Bir çok Avrupa Birliği ülkesi AB düzenlemelerini gerekçe göstererek, siyanür kullanılmasına izin vermiyor. Almanya, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan ve Romanya bir kaç sene önce siyanürlü altın çıkartmak isteyen firmaların ruhsatlarını iptal ederken, Türkiye’de bir çok firma bu yöntemle altın arıyor.
Maden Yasası’nda 2004 yılında yapılan bir değişiklikle gündeme gelen 5177 sayılı kanun maden arama çalışmalarına sahil şeridi ya da Milli Park içinde bile olsa izin veriyor. Çevre örgütleri ise bu kanunun iptal edilmesini ve gerekli bakanlıkların bu konuda girişimlerde bulunması için mücadele ediyor.