Türkiye özüne; Avrasya’ya dönüyor

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

“Biz Türkler, Asyalı bir milletiz”…Bağımsızlık Savaşımızın Komutanı, Cumhuriyetimizin Kurucusu Atatürk ‘ün bu saptaması ülkemizin dünyadaki konumunu belirlemektedir. Batı’nın sömürgeci anlayışına karşı bağımsızlık savaşı veren Türkiye 1945 yılında Atlantik olarak adlandırılan döneme; öngörüsüz Batı hayranlığı ve işbirlikçi saltanat artıkları ve çıkar çevrelerince yeniden sokuldu. Batıdan alınması gereken bilim ve teknolojik devrim olmasına karşın biçimsellik ile çıkar ilişkileriyle iktidar olabilme gibi sığlık ile yeniden sömürülen ülke durumuna sokulduk.
Türkiye, Atlantik sisteminden kopuyor ve Avrasya’daki bağımsız konumuna yöneliyor. Atlantik sistemi özellikle 1980 sonrasında devletimiz açısından yıkım getirdi. Borçlanma ekonomisi ile borca batırıldı, dayatma çözümlerle bölünmeye zorlandı, zorlanıyor. Atlantik sisteminden kurtulmaya ve bu yönde politikalar üreterek Avrasya ‘ya açılmak ülke bütünlüğü için önemlidir. Bölge ülkelerinin hiçbirinin uydu devletlere göz yummayacağı açıktır. Onlarında ülke bütünlüğü tehlikededir. Varlıkları sonradan olacak komşuluğa değil jeopolitik açıdan komşuluğun sürmesine bağlıdır. Atlantik sistemini ağababası Abd’de ülke bütünlüklerinin baş düşmandır. Abd’nin desteklediği ve silahlandırdığı bölücü terörü, fetö gibi gladyoları temizleme olanakları Avrasya dayanışması içinde mümkündür.
En büyük ticari ortaklarımız Çin, Rusya ve Avrasya oluşumuna destek veren Almanya’dır. Enerji güvenliğimiz süsü Irak, İran, Azerbaycan, Rusya ile ortak yani Avrasya’da konuşlanmaktır. Bu süreç yalnızca bir dış politika değişikliğiyle sınırlı değildir, sistem değişikliğidir. Atatürk ‘ün Milli Demokratik Devriminin tamamlanmasıdır. Bunun için Cumhuriyet ‘e düşman, Atatürk ‘e düşman Akp ile ülke bütünlüğümüz sağlanamaz.
Akp’nin terketmeye zorunlu kaldığı, kendini kurtarmak için terkettiği açılım, Hizbullah, pkk, fetö gibi bölücü oluşumlara sahip çıkmakla da bu gerçekleştirilemez. Atlantik sistemi, emperyalist-kapitalist sistemin merkezidir. Çıkar üzerine kurulu bu sistem insanlığın sorunlarını çözemiyor. Savaş, kan, gözyaşı, açlık doğuruyor.
Milli Demokratik Devrimlerin merkezi Avrasya ‘da yeni bir uygarlık yükseliyor. Bağımsız, Milli devletlerin dayanışma halinde olduğu, halkçı ve kamuyu uygarlık. En büyük değeri paylaşarak gelişmedir ve eşitliktir. Asya ülkelerinin büyük ekonomik gelişimi, bölücü ve dinci teröre karşı verdiği savaşlar çözümün Avrasya ‘da olacağının kanıtlarıdır. Atlantik sisteminin 70 yıldır ülkemize kaybettirdikleri ortadadır. Atamızı dediği gibi “galebe çaldığımız” Kurtuluş Savaşından sonra önce Asya ülkeleriyle kurduğumuz ekonomik, siyasi, güvenlik içeren işbirliği örgütleriyle sınırlarımızı güvene aldık. Ardından dünyanın en büyük ekonomik büyümesini gerçekleştirdik. Türkiye, vatan bütünlüğünü, güvenliğini ve ekonomik gelişmesini bu iklimde sağlayabilir ve sağlayacaktır. Kemalist Devrim Avrasya ‘da tamamlanabilir. Bu açıdan Avrasya, ülkemizin 200 yıllık Milli Demokratik Devrimini kesin sonuca ulaştıracağı ilişkiler ortamıdır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.