Televizyon

Televizyon
Televizyon; elektrik yardımıyla cisimlerin görüntülerini seslendirerek renkli veya siyah beyaz bir şekilde iletme aracıdır.
Televizyon; Avrupa, Amerika ve Japonya gibi ülkelerde 1930’lu yıllarda kullanıma geçerken, Türkiye’de 1970’li yıllardan itibaren görüntü vermeye başladı.
Televizyon eğlence aracı olduğu gibi aynı zamanda da eğitim aracıdır. Dünyanın bir çok ülkesinde televizyon daha çok bir eğitim aracı olarak kullanılmaktadır. Televizyon insanların (eğitim, sağlık, üretim…) gibi her konuda gelişmeye yönelik kullanılmaktadır.
Türkiye’de ise televizyon daha çok bir eğlence aracı olarak kullanılmaktadır… Televizyonun ülkemizde eğitim aracı olarak kullanılması 2. planda kalmaktadır. TRT’deki bazı kanallarda, üniversite öğrencilerine yönelik dersler verilmektedir. Bazı özel kanallarda az da olsa sağlık konusunda programlar yapılmaktadır.
Basından okuduğumuza göre Türkiye, Dünya’da en çok televizyon izlenen ülkelerden biridir… İnsanlarımızın, her gün en az 3-5 saati televizyon başında geçmektedir. Bunun sebebi; televizyon kanallarında yayınlanan çeşitli diziler, yarışma programları, yerli ve yabancı filmler… Ne yazık ki, insanlarımız daha çok dizi filmleri, yarışma programlarını izlemekte ve eğitim amaçlı programlar, haberler, haber programları ikinci planda kalmaktadır.
Bir yetişkin olarak, haberler, haber programları dışında çok nadir olarak televizyon izliyorum. Televizyon başında saatlerce vakit geçirilmesi çeşitli sorunları da beraberinde getirmektedir. Televizyon başında saatlerce vakit geçiren bir ev kadını, evinin işlerini aksatabilir. Bir öğrenci derslerine yeterince hazırlanamayabilir.
Uzmanların söylediğine göre; televizyon başında saatlerce vakit geçirmek; çeşitli sağlık sorunlarına (göz bozukluğu, şişmanlık, kalp hastalığı…) davetiye çıkarmaktadır.
Televizyonlarda gösterilen şiddet içerik filmler çocuklarımızı, gençlerimizi kötü yönde etkilemektedir. Bazı gençlerimiz filmlerin etkisinde kalarak çete oluşturmakta, çevresine dehşet saçmaktadır.
Bazı televizyon kanallarındaki çocuk filmleri, yavrularımızı çok kötü etkilemektedir. Bu filmlerde gerçekte olmayacak işler anlatılmaktadır. İnsanlar uçmakta, aniden yok olmakta, göz ve el hareketleriyle cisimleri hareket ettirmekte, bir insanı köpek yapmakta… Basında, bu tür filmlerin etkisinde kalarak evinin balkonundan, penceresinden uçarak ölen çocukları hepimiz okuduk…
Televizyonlarda daha çok gençlere yönelik hazırlanan (pop star, şarkı, türkü…) yarışmaları, binlerce gencimizi olmayacak hayallerin peşinde koşmasına sebep oldu. Binlerce gencimiz bu yarışmalara katılmak istediği halde katılamadı; yarışmaya katılan ve dereceye giren gençlerimizde, böyle yarışmalarla pop star, şarkıcı, türkücü olunamayacağını yaşayarak gördüler.
Ülkemizin kalkınması, yüce Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık seviyesine erişebilmesi için; özellikle gençlerimizin zamanlarını televizyon izleyerek değil; okuyarak, derslerine çalışarak geçirmeleri gerekir. Dünyada en az kitap okuyan ülkelerden biriyiz.
Günümüzde dünyanın en gelişmiş ülkeleri, eğitim ve öğretime en çok önem veren ülkeleridir.
Tüketime değil, üretime yönelmeliyiz. Sağlıklı bir üretim anlayışını ise ancak ve yalnız eğitimli toplumla gerçekleştirebiliriz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.