Tarım ve hayvancılık masaya yatırıldı

Karacabey Ziraat Odası yöneticileri, tarım ve hayvancılıkla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, Meclis Başkanı İbrahim Büke, Meclis Başkan Vekili Selçuk Şeker ile Yönetim Kurulu Üyesi Nizamettin Aguş dün ilçe basınıyla Kahve6 Cafe’de buluştu.
Tarım ve hayvancılığın masaya yatırıldığı toplantıda, üreticinin devlet tarafından daha fazla desteklenmesi gerektiğinin altı çizildi. Hayvancılığın geldiği noktadaki ithalatın üreticinin belini büktüğü, süt desteği sağlanması gerektiği ve domates fiyatlarının çiftçiyi bitirme noktasına getirdiğinin konuşulduğu toplantıda, ayrıca Ziraat Odası’nın yeni hizmet binası ve ihracat desteği hakkında da bilgilendirilmede bulunuldu.
“İthalat Türkiye’nin belini büküyor”
Bugün 30 TL’ye halka ucuz et yedirmek isteyenler, kendi üretimini azalttığı için ileride o eti getirenlere 50 TL’ye elini öptürtecek diyen Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, “İthalat hayvancılığı bitirme noktasına getirerek, yalnızca çiftçinin değil Türkiye’nin belini büküyor. Tek çözüm yolu olarak, süt hayvancılığı geliştirilerek, süte destek verilmelidir. Kendi ülkemizde dişi düve olayı geliştirilip, desteklenirse, bu da halka et ve süt ürünleri olarak geri döner” diye konuştu.
Tarımda yapılan ithalatın da sadece çiftçiyi değil, marka değeri olmuş fabrikaları da vurduğuna dikkat çeken Erdem, “Örnek olarak, yurt dışından getirilen bezelye ve mısır hem çiftçimizi, hem hayvan üreticimizi hem de fabrikalarımızı etkiliyor. Fabrikalar bezelye işlerken günlük çiftçisinden alarak taze işliyor. Ama yurtdışından gelen bezelyeler kurutulmuş olarak geliyor ve ikinci kez işlem görerek halka arz ediliyor. Bu durumu sağlık açısından uygun bulmuyorum” dedi.
“Tarım ve hayvancılık doğru verilerle planlanmalı”
Erdem, “İthalat konusundaki çözüm yollarının planlarını küçük kurumlar olarak biz yapacak değiliz. Yüksek seyreden gıda fiyatlarına çözümü ithalatta bulan devletin mercileri bu önemli durumu dikkate almalı ve doğru veriler ışığında planlama yapmalıdır. Şimdiki durum böyle devam ederse hiç kimse tarım ve hayvancılıkta başarı beklemesin. Karacabey çiftçisi ülkesini seven, çalışkan, teknolojiyi doğru takip eden ve bilimin yolunda yürüyemeye gayret eden üreticilerdir. Ancak bu sadece Karacabey çiftçisinin bakış açısıyla olacak iş değildir. Devletimiz gerçek verileri ele geçirerek planlamasını kendi yapmalıdır. İşte başarı buradan geçer” şeklinde konuştu.
Erdem son olarak çiftçinin sorunlarının yetkililere aktarılmasında köprü görevi yapan basına çok teşekkür ettiğini belirterek ayrıca Ziraat Odası yönetim kuruluna, meclis üyelerine ve çalışma arkadaşlarına da şükranlarını sunduğunu iletti.
“Hayvanlar bilinçli kişilere verilmedi!”
Birlik ve kooperatifler aracılığıyla verilen hayvanların bilinçsiz kişilere verildiğine dikkat çeken Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Nizamettin Aguş, “Hayvan ithalatındaki sıkıntı 2008 yılından beri yaşanmaktadır. Hayvancılıkla hiç ilgisi olmayan kişilere hayvan dağıtımı yapıldı ve beraberinde sorunları da getirdi. O yıllarda öne sürülen şartlara küçük çiftçinin gücü yetmedi. Çiftçiden projeli damlar istendi. Çiftçide şartları yerine getirmek için bankalardan kredi çekmeye yöneldi ama ipotek ile karşı karşıya kaldı. Yani gerçek hayvancılıkla uğraşan üreticimiz istenen prosedürleri karşılayamayınca bu destekten yararlanamadı. Bunun üzerine hayvanlar maddi gücü olan ve hayvancılıktan hiç anlamayan, bilinçsiz avukatlara, doktorlara verildi. O yıllarda süt fiyatları çok düşük olduğundan dolayı zamanla bu damızlık hayvanlar et fiyatları iyi olunca kesime gitti. Yani işi bilmeyen bu kişilerde başarılı olamayınca dişi düvelerin hepsi yok oldu ve ülkede yine hayvan kalmadı. Sonuç olarak et açığındaki sıkıntı da büyüdü. Ama bu hayvanlar bu işi bilen üreticilere verilseydi, şimdi ülkemiz hayvan ithalatı değil, ihracatı yapardı” dedi.
“Devlet süte destek vermeli”
Üreticinin değil sadece sanayicinin düşünüldüğünü dile getiren Aguş, “Hayvancılıktaki en büyük sıkıntı süt fiyatlarının çok düşük olmasından kaynaklanıyor. 2008 yılındaki süt fiyatının şimdiki fiyatta olması gerekirdi. Şu an 1 lira 30 kuruş seviyelerinde olan sütün en az 2 lira olması lazım. Tek çözüm yolu devletin süte ciddi rakamlarla destek vermesinden geçiyor. Sütten para kazansam, kendi danamı kendim üretirim. Dışarıdan gelecek hayvana ihtiyacımız kalmaz. Ama üretici düşünülmüyor, enflasyon yükselmesin diye sanayici düşünülüyor. Ama 10 yıl önce süt üreticisi desteklenseydi bizler bu duruma düşmezdik. Damızlık üretimden besiye döndük. Et ithalatı olunca fiyatlar çok düştü. 19 lira olan hayvan kesimi 12 liraya geriledi. Örneğin sadece ben 2008’de bu sorunlar yüzünden 50 hayvandan 50 bin lira zarar ettim” diye konuştu.
Şeker’den çiftçiye destek
Ziraat Odası Meclis Başkan Vekili Selçuk Şeker’de ihracat desteği kapsamında bir yıldır özverili ve büyük uğraşlar sonunda salça ihracatı yapan 2 fabrikadan çiftçiye destek sağladığının müjdesini verdi.
Karacabey’in Türkiye’de sanayi domatesinin yüzde 40’ını üreten ilçe olduğuna dikkat çeken Şeker, “İlçemizde kaliteli, en iyi domates yetiştiriliyor. Ama son 3 yıldan beri domates fiyatlarının aynı kalmasından ve girdi maliyetlerinin çok yüksek olmasından dolayı çiftçi para kazanamıyor. Girdiler döviz bazda sürekli arttığı için domates fiyatıyla aradaki fark açıldı. Çiftçimizde para kazanamadığı için, ekimden soğudu, gücü kalmadı. Devletten domates ile ilgili destek bekliyoruz. Aynı zamanda en kaliteli salçamız dünyaya ihracat edildiği için çiftçimiz ülkemize döviz girdisi sağlamaktadır. Özverili ve büyük uğraşlarımız sonucunda 2014 yılından bu yana verilmeyen ihracat desteğini yeniden çiftçimize kazandırdık. Bu konuda Türkiye İhracatçılar Birliği ile sürekli istişare halinde olduk ve bu desteği çiftçimize yeniden sağladık. İlçemizde salça ihracatı yapan iki fabrikamız, şu an için 250 bin TL’yi çiftçimizin hesaplarına yatırdı. Yakın zamanda desteğin kalan kısmı da yatırılacak. Yani 3 yıldır verilmeyen bu ihracat desteğini çiftçilerimiz alacak. Bizlere bu konuda her türlü katkıyı sunan ve yol gösteren İhracatçılar Birliği’ne ve 2 fabrikamıza çok teşekkür ediyoruz” dedi.
İlk kazma 6 Şubat’ta, açılış da 14 Eylül’de
Son olarak söz alan Ziraat Odası Meclis Başkanı İbrahim Büke de, yeni hizmet binası hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Büke, “Mecidiye Mahallesi İstiklal Ortaokulu yanında bulunan bin 974 metrekarelik alana yapılacak olan yeni hizmet binamızın temelini 6 Şubat 2018 tarihinde düzenleyeceğimiz törenle atacağız. İhale şartnamelerini firmalara 19 Ocak’ta ileteceğiz. 26 Ocak’a kadar teklifleri alıp, 30 Ocak’ta da Meclisimizin huzurunda açacağız. Hak edişi alan firmada ilk kazmayı 6 Şubat’ta vuracak. Temel atma törenimize tüm çiftçilerimizi ve Karacabey halkını davet ediyoruz.
Yeni binamızla birlikte teknolojiye ayak uydurarak, çiftçilerimizle daha fazla bütünleşmeyi amaçlıyoruz. Çiftçilerimize aynı zamanda eğitim verilecek binamızda üst kalitede hizmet vermek bizi çok mutlu edecektir. Binamızda hizmet dışında tahlil laboratuvarı, toprak, yaprak ve su analiz laboratuvarları da bulunacaktır. 14 Eylül 2018 Karacabey’in Kurtuluş Günü’nde de Ziraat Oda’mızın yeni hizmet binasının açılışını gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.