Bir duysak

CHP'de Belediye Başkan adayları yavaş yavaş kesinleşiyor. Başarılı bazı Belediye Başkanları ile  iktidar olunmayan yerlerden başlanarak belirlemeye devam ediliyor. Bu arada bazı merkezlerde tüm üyelerin katılımı ile yapılan seçimlerle sonuç belirlenmeye çalışılırken, atama yapılacak yerler de ortaya çıkmaya başladı.

Özellikle CHP'nin iktidar olduğu belediyelerde çekişme büyük. İster sandıkla belirlensin, ister atama ile, öne çıkacak kişi kendini erkenden Belediye Başkanı görecek. Öne çıkacak kişinin mevcut Belediye Başkanı olmaması halinde ise küçük kıyamet kopacak.

Geçen hafta  bu konuda gelen bir haber Yatağan'a bomba gibi düştü. Gelen haberlere göre Yatağan Belediye Başkan adayı atama ile belirlenecekti. İşin tuhafı bu haberler önce başka partilerin adayları tarafından yayıldı. Birileri kendilerini şimdiden atanmış gibi görürken, bazıları da her şeyin bittiğini düşünerek isyanları oynadı. Hele CHP İl Yönetimi hepten açığa düştü. Soluğu Ankara'da alanlar oldu.

Elbette en doğrusu Başkan adayı ile Meclis üyelerinin sandıkla ve tüm üyelerin katılımı ile yapılması. Ancak hayatında CHP'ye oy bile vermediği iddia olanların da CHP üyesi, hatta delegesi yapıldığı iddiaları da çok yaygın.

Üye ve delege yapısı ile ilgili iddiaların geçersiz olduğun varsayımı ile şu soruyu sormalıyız. Oylama yapılsaydı CHP üyeleri aday adaylarına hangi özelliklerine göre oy verecekti? Boy-pos mu? Genç ya da deneyimli olmak mı? Varlıklı ya da yoksul olmak mı? Yerli ya da dışardan olmak mı? Hangisi?

Bunların kriter olarak ortaya çıkması aday adaylarının sorumluluğundadır. Zira bu güne değin aday adayları içinden bir ikisinin uçuk projeleri dışında neden aday olduklarına ilişkin bir şey duyamadık. Hele Bütünşehir Yasası sonrası ortaya çıkacak yeni durumlar ve yeni sorunlar konusunda neler düşündükleri tamamen belirsiz.

Bazı aday adayları başkaları kopya çekmesin diye projelerini açıklamayabilir. O halde soruyu başka şekilde soralım. Seçim CHP içinde yapılacağına göre CHP içinde son yıllarda süren tartışmalara ilişkin görüşleriniz nelerdir? Bunları bir açıklasanız da sizlerin adaylığını savunsak…

Örneğin:

·Y-CHP söylemleri konusunda düşünceleriniz nelerdir?

· “Laiklik tehdit altında değildir” açıklaması hakkında ne düşünüyorsunuz?

·TR 705 koduyla ABD'ye bilgi veren “milletvekiliniz” hakkında ne düşünüyorsunuz?

·TR 705 konusunu gündeme getiren Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz'a ceza verilmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?

·Atatürk döneminde Tunceli'de yaşanan feodal ayaklanma olayına “soykırım” diyenler hakkında ne düşünüyorsunuz?

·Tunceli'nin “Dersim” olmasını kabullenecek misiniz?

·Tekke ve zaviyelerin kapatılmasının yanlış olduğunu söyleyen “vekiliniz” hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

·Atatürk'ün TBMM'sine türban bayrağının dikilmesine ne diyorsunuz?

·Yöneteceğiniz Belediye Meclisine türbanlı üye girdiğinde tavrınız ne olacak?

Bu soruları uzatmak olası. Bu soruların yerel seçimlerle ilgisi olmadığı da söylenebilir. Ancak CHP'ye gönül verenler, bel bağlayanlar bu sorulara verilecek yanıtlara göre saflaşıyor. Bu soruların yanıtlarından bazıları Muğla için çok önemli.

  Bu ve benzeri soruların yanıtlarını bir duysak da sizleri ona göre desteklesek. Tam da atama öncesi bu tür sorulara yanıt vermenin atamayı yapacak olan CHP Genel Merkezini rahatsız edeceğini düşünenlerin yolu “açık” olsun.

Atama yapıldıktan sonra CHP Genel Merkezini yukarıdaki konularda eleştirecek olanlara “geçmiş olsun” diyeceğiz.

Atama sonrasında kendine başka adres arayacak olanlara ise  son sözü halk söyleyecektir.  

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.