Baskılar bizi durduramaz!

Tunç, Ankara yürüyüşünü değerlendirdi;
Karacabey Eğitim-Sen Temsilcisi Salih Tunç, geçtiğimiz Cumartesi günü An-kara’da “TİS” öncülüğünde yapılan ve kamu emekçilerinin yoğun katılım gösterdiği yürüyüşün anlamlı olduğunu belirtti.
Taleplerini haykırmak ve kararlı mücadelelerini tüm kamuoyuyla paylaşmak istediklerini vurgulayan Salih Tunç, Türkiye’nin dört bir yanından gelen otobüslerin kente giriş yapmasının ardından kamu emekçilerinin Maltepe’de İçkale Oteli civarında toplanarak, GMK Bulvarı üzerinden Kızılay’a yürüdüğünü söyledi.
Tunç, yürüyüş boyunca “BASKILAR DURDURULSUN, CEZALAR SÜRGÜNLER GERİ ALINSIN, TUTUKLULAR SERBEST BIRAKILSIN” “KESK’E DOKUNAN ELLER KIRILIR”, “KESK’E DOKUNMA, KESK BİZİM ONURUMUZDUR”, “SOKAKTA KURDUK SOKAKTA SAVUNACAĞIZ”, “ZAFER DİRENEN EMEKÇİNİN OLACAK”, “TUTUKLAMALAR, GÖZALTILAR, BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ”, “İŞTE SENDİKA İŞTE KESK”, “TUTUKLULAR SERBEST BIRAKILSIN”, “FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA”, “YAŞASIN SINIF DAYANIŞMASI” sloganları atarak, Güvenpark’a konumlandıklarını kaydetti.
Genel Başkan Sami Evren’in konuşmasına da yer veren Tunç şunları söyledi; “Emeğin, özgürlüğün, kardeşliğin, demokrasinin güvencesi haline gelen örgütümüzü yaratan, yaşatan KESK’liler merhaba…Baskılara, soruşturmalara, sürgünlere, işten çıkarmalara, gözaltı ve tutuklamalara rağmen, emeğin hakkı için, özgürlük için, kardeşlik için KESK bayrağını yere düşürmeyen; Fiili ve meşru mücadele çizgisini temel ilke olarak benimseyen
KESK’i Türkiye emekçilerinin yüz akı yapan KESK’liler merhaba… Bugün, alkışlarımızla, ıslıklarımızla, sloganlarımızla, pankartlarımızla, yüreğimizle buradayız, asalakların, talancıların, rantçıların iktidarına meydan okumak için buradayız. Toplu İş Sözleşmesi taleplerimizi haykırmak için, siyasi iktidarın yıllardır sürdürdüğü “toplu görüşme” komedisini tanımadığımızı bir kez daha ilan etmek için toplandık. Bugün buraya “TİS YOKSA GREV VAR!” diye haykırmak için toplandık. Hükümet, krize yol açtığı artık kapitalizmin merkezinde bile kabul edilen neo-liberal politikalarda inat ediyor.
Ülkede 6 milyona ulaşan işsiz varken, emekçilerin kriz karşısında reel kaybı % 30’ları aşmışken, siyasi iktidar sırtını hala yandaş şirketler başta olmak üzere bir avuç yağmacıya, talancıya, rantçıya dayamaya çalışıyor. Siyasi iktidar KESK’i hedef alıyor, çünkü “toplu görüşme” aldatmacasına kanmayan, grevli Toplu İş Sözleşmesi hakkı için direnen KESK’tir. Bizler, en temel taleplerimizin göz ardı edildiği, hak arama özgürlüğümüzün kısıtlandığı, hükümetlerinin polis devleti özlemi içinde olmadığı bir ülkede yaşamak istiyoruz. Herkese güvenceli iş, kadrolu istihdam ve insanca ücret sağlanmalıdır. 4/B, 4/C, 4924 sayılı yasaya ve 657 sayılı yasanın 86. Maddesine tabi olarak çalıştırılanlar kadroya alınmalıdır. Kadına yönelik ayrımcılık kaldırılmalı, ebeveyn izni ve kreş hakkı hayata geçirilmelidir. Özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamalarına son verilmelidir. Bugün buradan bir kez daha siyasi iktidarı uyarıyoruz. Emekçilerin taleplerini bastırmayın, haklarını gasp etmeyi bırakın, krizin bedelini emekçilere ödetme hevesini terk edin, polis devleti özleminden vazgeçin. Bunun için önünüzde bir fırsat vardır. Emekçilere doğru bir adım atın, Toplu Sözleşme masasına oturun. Çünkü biz KESK olarak çok iyi biliyoruz: ‘Hak verilmez alınır!’

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.