TÜSİAD Başkanı Yılmaz: Terörden arınmanın yolu yeni anayasadır

Türk Sanayici İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Karacabey Ticaret ve Sanayi Odası ile Ticaret Borsası'nı ziyaret etti. Oda ve borsa başkanlarından faaliyetleri ile ilgili bilgi alan Yılmaz, daha sonra Borsa Lokantası'nda düzenlenen iftar yemeğine katıldı.

İftar programında konuşan Yılmaz, iş dünyasının refah ortamı ile demokrasi ortamının paralelliğini gözetmek zorunda olduğunu söyledi. 

Türkiye'nin son 10 yılda serbest piyasa ekonomisinin kurum ve kurallarını tesis etmek bakımından çok önemli yollar aldığını belirten Yılmaz, "İş hayatına girdiğimde, bugünkü faiz, enflasyon rakamlarını hayal edemezdim. Türkiye, gerçekten dünyanın gelişmiş ülkelerinin standardına yaklaşan seviyelere ulaştı. Yani faiz, enflasyon bizim ekonomimizin çok belirsizlik yaratan unsurlar olmaktan çıktı" diye konuştu. 

Sadece makro dengelerle dünyanın bugünkü düzeninde rekabetçi olmaya devam etmenin mümkün olmadığını dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti: 

"Bu alt yapıyı tesisi ettik, korumamız lazım. Bunun korunmasının tarafıyız ancak devamında bizi dünyadaki rekabette ayakta tutacak ilave önlemlere de ihtiyacımız var. Bunlara mikro yapısal alan dersek eğer biz yarattığımız, ürettiğimiz ürünün değerini arttıracak, katma değerini yükseltecek seviyeye gelemezsek ürünün fiyatını arttıramazsak o zaman dünyadaki rekabette ilerleyemeyiz. Biz mutlaka ürün değerini arttıran faaliyetler içinde olmalıyız. İşlerimizde, iş yerlerimizde uyandırmamız gereken bilinç, yaratıcılık. 

Ben bir uzman sütçü, makine mühendisi, ziraat mühendisi değilim. Teknik olarak mesleğimle ilgili bir eğitimim de yok. Ama yaptığım işte fark yaratayım diye çok gayret ettim. Kazan daha verimli yansın, daha ucuza mal edeyim buharı diye burun deliklerimden kömür tozu geldiğini biliyorum. Mühendisler kadar buhar öğrendim. Soğutmada Türkiye'de o zaman kimsenin uygulamadığı teknikler icat ettik birlikte çalışarak ." 

Yılmaz, ülkenin yüzde 4 seviyesinde bir büyümede sosyal problemlerini bile halledemediğini ifade ederek, şunları kaydetti : 

"Bu kadar arkadan gelen genç nüfusa iş bulmak mümkün değil. Yüzde 4 büyüme yetmiyor. Türkiye'nin 50-60 milyar dolar dış kaynağa ihtiyacı var. 150 milyar dolar, hayalimizden geçmeyecek bir ihracat seviyesine çıktık. Muhteşem bir sonuç ama bizim büyümemizi sürdürecek kaynakları kendi kendine oluşturma kabiliyetimiz düşük. Ürettiklerimizin karı düşük. Kar düşük olunca tasarruf da düşük oluyor. Onun için karı, katma değeri yükseltmek zorundayız ." 

"Terör ve şiddetten yıldık" 

"Dünya ekonomilerinde yavaş yavaş bir toparlanma var" diyen Yılmaz, "Başta Amerika, yavaş yavaş parayı geri çekiyor. Bol para enflasyon oluşturur. Bu acı tecrübeleri yaşayan ülke olarak bundan korkmalıyız. Dünyada bu bitiyor. Dünyada bol para bittiğine göre bizim geçmişe göre, bu kaynakları bulma imkanımız azaldığına göre, ülke olarak daha çok kaynak oluşturmalıyız. Bu kaynakların yüksek katma değer yaratan ekonomik faaliyetin en önde geleni tarımdır ." 

Yılmaz, Çin'in dünyanın lokomotifi olduğunu, Çin'in yarattığı talebin Almanya ekonomisinin en büyük çekici güçlerinden biri olduğunu bildirerek, "Çin, son 10 yıldır yüzde 8'in üzerinde büyüdü. Bu sene yüzde 7'ye doğru düşmeye devam ediyor yapısal sebeplerle. Bankacılığın orada iyi çalışmadığı görülüyor. Bizim bankacılık sistemimizin kıymetini çok iyi bilmemiz lazım. Çin'i tepetaklak götüren, finans sistemidir. Çin'i dikkatle incelemeliyiz" dedi. 

Ülkede Ar-Ge kaynaklarının yeterince kullanılmadığına dikkati çeken Yılmaz, iş dünyasının bu imkânları iyi değerlendirmesi gerektiğini kaydetti. 

Yılmaz, Türkiye'nin elinde büyük fırsat olduğunu ve temsil gücü yüksek bir meclise sahip olunduğunu belirterek, şöyle devam etti:   

"Bu meclis, çok doğru bir irade ortaya koyuyor. İktidar partisi 'Bu anayasa konusunda uzlaşalım, uzlaşmak için de hepimiz eşit üye verelim' dedi. Bu uzlaşma komisyonunun Türkiye için büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Bu uzlaşma komisyonundaki engellerin kaldırılmış olmasının hatta Sayın Başbakanın 'Ben bu başkanlıkla ilgili konunun da uzlaşma komisyonu gündeminden çekilmesini desteklerim' demesini de çok önemli buluyorum. Bu uzlaşma iradesi, bizi kucaklaşma ve çağdaş dünyaya ulaşma, uyumlaşma anayasasına kavuşturmasını diliyorum. Bu zor bir iş seçim sürecinde ama umut."  

"En önemli meselelerimizden biri olan terör ve şiddetten yıldık 30 yıldır, bundan sıyrılma ve arınma imkanı da yeni bir anayasa" diyen Yılmaz, şu ifadeleri kullandı : 

"Türkiye, bu çözüm sürecinde girdiği yolda inşallah başarıya ulaşır ve bunu kalıcı kılacak bir anayasa ile bağlar ve hatta taçlandırır. Türk toplumunun 21. yüzyıla bakışını yansıtacak, nasıl bir toplum olduğumuzu dünyaya ilan edecek, kişi, insan hak ve özgürlüklerini, devlete karşı bireyi daha üst seviyeye koyan bir anayasayı inşallah başarırız ve memlekette huzur ve barışı, hepimizi üzen bu kan ve gözyaşını sona erdirecek süreci başarıya ulaştırırız diye umut ediyorum ." 

Türkiye'nin AB üyeliği süreci ile ilgili de değerlendirmede bulunan Yılmaz, kaç yıl geçerse geçsin bu süreçten vazgeçilmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.