Türk hayvancılık sektörü yok ediliyor

Yazıma bir iddia ile başlıyorum;
HAYVANCILIK, Türk Tarımı’nın içinde-ülkenin bütününü ilgilendiren-önemli bir İHTİSAS koludur.

% 47 gibi bir önemli bir çoğunluğun oyu ile hükümet olan Adalet ve Kalkındırma Partisi’nin Tarım Bakanı Mehdi Eker’in uyguladığı “seçkin !” politikalara yerelde de destek veren “sözde tarım temsilcilerinin” ortak uğraşısı sonucunda 2008 Yılı “Türk Hayvan Yetiştiriciliği’nin” sonu olacaktır.
Gözü ve kulağı işlevini yapmayan birçok okuyucu, neden diye soracaktır.
Yüce Mevlam insanoğluna birçok hastalıklar verir. Mesela; körlük ve sağırlık gibi… Allah’tan gelene boynumuz kıldan ince. Fakat bakıp ta görmeyenler, dinleyip,okuyup ta anlamayanlara ne demeli?
Televizyonlarda önce fırıncılar bağırdı.”Önlem alınmazsa, ekmek fiyatlarını tutamayız.” dediler. Dedikleri oldu. Ekmek fiyatları yükseliyor. Fakir fukara rahatsız. Türk medya grupları da “çakı bulmuş çocuk” edasıyla yayınlarına devam ediyor. Sayın bakan ”ekmek fiyatları yükselmez” diyor. Sıfır gümrükle ithal ettiği buğdaya, geçen yıl oluşan küresel ısınmayı neden olarak gösteriyor.
İşte buradan, gözü gören, kulağı duyan insanlara sesleniyorum;
Neden, küresel ısınma falan değil. Kimse doğal afetlerin arkasına sığınmasın.
Tek sebep; Türkiye’de buğday tarımı üzerine uygulanan eksik ve yanlış tarım politikalarıdır. Ekmek insanlar için ne kadar önemliyse, tahıllar süt ve et üretiminde de o kadar önemlidir.
Konuyu dağıtmadan bağlayarak ilişki ve sonucu anlatayım;
“Hayvancılıkta Destekleme ve Uygulama Esasları” 1 Ocak 2007’de çıktı. Üretici sütüne 0,70 YTL teşvik, buzağıya şu kadar, kaba yeme bu kadar… Tüm hak edişler ilgili birlikler tarafından düzenlendi. İlgili ve yetkili kurumlara onaylattırılıp T.C. Ziraat Bankası’ndan üretici adına talep edildi. 2008 Şubat Ay’ına kadar tam 14 ay ha geliyor, ha gelecek diye beklendi.
Sırayla hükümetin tarım bakanı, devlet bakanı sözcüsü, o da yetmiyor başbakanı,” ödüyoruz, ödeyeceğiz” diyerek kamuoyunu oyaladılar.
Güneş balçıkla sıvanmaz. Yüz binlerce üretici artık söylenenlerin doğruluğuna inanmıyor ve güvenmiyor.
Niçin üretim yapılamayacağına gelince;
“2008 Yılı Hayvancılık Teşvik Ödemeleri” için bütçeden pay ayrılmadığı gibi, girdi fiyatları sürekli artarken üretici adına, sürdürülebilirlik adına hiçbir şey yapılmıyor. Tüm üreticinin ve ülkenin kaderi 3-5 büyük sanayicinin insafına kaldı. Kısa bir zaman sonra yazdıklarımın sonucunu, gözü olan görecek, kulağı olan işitecektir. Ne damızlık gebe düve kalacak, ne sağılabilen yeterli ineğimiz, ne de kırmızı et ihtiyacını karşılayan tosunumuz.Sona gelindiğinde de, kalan üretimi tüketebilen tüketici bulamayacaksınız. İnsanların ekmek fiyatına isyan ettiği bu dönemde, et ve süt ürünlerinin fiyatına nasıl bakılacağını lütfen siz değerlendirin. Korkarım ki; bugün bizi yönettiğini söyleyenler, o gün geldiğinde bu olayların faturasını da, cefakar Türk üreticisine maledip, çözümünü de Avrupa’dan ithal yoluyla bulmaya çalışacaklar.
Bir atasözü ile bitiriyorum. ”Elden gelen öğün olmaz, olsa da zamanında bulunmaz.”Hele bir de gavura muhtaç ediliyorsak vay bu ülke insanının haline.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.