Şekerpancarı ve Şeker Fabrikaları

Cumhuriyet ilan edildiğinde, ülkede tek bir  şeker fabrikası yoktu. İlk fabrika inşaatı
Nuri Şeker tarafından Uşak İlimizde başlatılmış. Müteakiben de Kırklareli’nin
Alpullu Beldesinde ikinci bir   şeker
fabrikası  inşaatı daha başlatılmış.

Alpullu Şeker Fabrikası 26.11.1926 da, Uşak Şeker Fabrikası
ise 17.12.1926 tarihinde üretime başlamıştır. İki fabrikanın ürettiği şeker,
kıt kanaat halkın ihtiyacını gidermeye kafi gelmiştir.

Eskişehir Şeker Fabrikası 5.12.1933 ve Turhal Şeker
Fabrikası da 19.10.1934 tarihinde faaliyete geçmiştir. Sonra 1951 yılına kadar
yeni bir fabrika inşası görülmüyor. 1951 ile 1956 yılları arasında onbir
fabrika ilavesi ile sayı onbeşe yükselmiştir. 1956’dan 1977’ye kadar bir
duraklama yaşanmıştır.

1977’de Afyon ile başlayan şeker fabrikası inşaatları
Ilgın, Muş, Bor, Ağrı, Elbistan, Erciş, Ereğli, Çarşamba, Çorum, Kars, Yozgat
ve Kırşehir olmak üzere devam etmiştir. 2001 yılında yine stop.

2002 yılına kadar, şekerpancarı üretiminde dikkate değer
bir olumsuzluk görülmemektedir. Ekim şartları ve fiyat politikası ve ürün
bedellerinin ödenmesi normal. 2002’den bazı tedbirler alınmıştır. Mısıra
destekleme uygulanırken, pancara destekleme şöyle dursun, fiyat tenzilatı
politikası uygulanmıştır. Ekim alanlarının kısıtlanmasını teminen, kota
uygulaması ve belli tarihten önce pancar ekimi yapmayanlara, yeni ekim yaptırılmamıştır.

Örneğin; 1968 yılında pancar ektiğimde, ekim tarihinde 14
kuruş olan kg. alım fiyatı, söküm ve teslim tarihinde 19 kuruş idi. Öyle kota
mota da yok idi. Şimdi ise, ekim alanları daraltıldı,fiyatlar çeşitli
kombinezonlar ile  düşürüldü.

2010 yılında ektirilen ve çiftçiden teslim alınan ürüne
ödenecek para ise 8.3 ile 11.9 kuruş arasında değişmektedir. Girdi fiyatları
1968 yılına göre 2011 yılında astronomik derecede artmasına rağmen, ürün fiyatı
ise 19 kuruştan, ortalama 10 kuruşa düşürülmüştür.

Hoş, pancarda böyle de diğer ürünlerde farklı mı dersiniz?
Örneğin, buğday fiyatları 1962 yılında 60 kuruş, 2010 yılında ise üreticiden
alınan ürünün kilosu 45 ile 50 kuruş arasında değişmiştir. Uygulanan hükümet
politikaları neticesinde, çiftçi elindeki makine ve ekipmanını ve de toprağını
kaybetmiştir. Tarım ürünlerine dayalı sanayi kuruluşu sahipleri ise,
fabrikalarına yeni yeni fabrikalar ilave etmiştir. Ziraat Odaları ise,
çiftçinin aleyhinde oluşturulan politikalara seyirci kalmıştır. Hülasa, Türk
Çiftçisi ve Köylüsü l960’lı yılları arar olmuştur.

Neyse; yazımı istatistikî bir bilgi ile sonlandırayım.
Değerlendirme okuyucularımın takdirine bırakılmıştır.

Pankobirlik bünyesinde bulunan Konya, Kayseri ve Amasya
Şeker Fabrikaları hariç, ülkede faaliyette bulunan yirmisekiz şeker fabrikası
bölgesinde 2003 yılında ekim alanı 2.537.880 dekar iken 2011 yılında 2.045.590
dekara gerilemiştir. Daralma, 528.290 dekardır. Azalış oranı %20.81’dir.

Pancar ekim alanları daraltılırken, yurtdışından şeker
ithalatında bulunulmuş, Türk Çiftçisinden esirgenen para, yabancı ülke
çiftçilerinin cebine akıtılmıştır. Tabii bu uygulama sadece pancarda değil,
diğer tarım ürünlerinde ve hayvancılıkta da aynıdır.

Seçim sandığına giderken, Türk Çiftçisinin vicdanında
etraflıca bir muhasebe yapmasını ve oyunu buna göre kullanmasını temenni
ederim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.