KAVALA BAHANE, SEÇİME GİDEN YOLLARA KURULAN TUZAKLAR ŞAHANE!

Bir avuç yeşil sevdalısı gencin 2013’de, “Bu ağaçları kesmeyin” dedikleri insanlık çıkışını polis orantısız güçle can alarak bastırdı. Taksim’de, Gezi Parkı’nda alevlenen kıvılcım bir anda çığ gibi büyüdü. “Yaşamıma daha fazla dokunma” çığlıkları Türkiye’nin her tarafına yayıldı. Demokrasi, özgürlük, hak, hukuk, adalet sesleri iktidarı korkuttu. AKP iktidarı, “Gidiyormuyuz?” sancılarına yakalandı. Panik içinde saldırmaya başladı. Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Etem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Berkin Elvan, Burak Can Karamanoğlu, Mehmet İstif, Elif Çarmık ve iki polis yaşamını yitirdi. 9063 yurttaşımız da yaralandı. “Gezi” akılları baştan aldı. Zaman yitirilmeden Gezi’cilerden kama çıkarma operasyonları yoğunlaştırıldı. Oysa Gezi, 9 ay 15 günlük bebe gibi temiz ve bebe gibi masumdur. Önce casusluktan yakalanan Kavala beraat edince, Saray’ın yargıçları şapkadan tavşan çıkardı. “Bunu “Gezi” kazanına atalım da, gazaba uğramayalım” hamlesi yaptı. Gezi’nin üstüne, bir de “15 Temmuz” eklenince AKP’de, geri dönülmez kırılma yaşandı. Korku dağları sarınca, “Ne olursa olsun, iktidarı bırakmamalıyız” içgüdüsü iyice egemen oldu. İktidardaki sürekliliğin üzerine kurulan hesaplar devreye sokuldu.

Toplum, göz dağı verilerek öncelikle iyice sindirilmeliydi, sözde bu denendi. Ancak anketler, her koşulda AKP’nin hala kaybedeceğini gösteriyor. Öyleyse seçime giden cehennem yollarına tuzaklar kurulmalıydı, kuruldu. Talimatla gelen “İmha planı” Gezi mahkemesiyle öne sürüldü. Haksız yere 4.5 yıldır cezaevinde bulunan Osman Kavala hiç bir kanıt olmadığı halde dün ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi. Hiç bir günahı olmayan 7 kişiye de haksız yere 18’er yıl ceza verildi. Zorlamayla yaratılan cezalar, iktidar palyaçolarının seçimlere yönelik sondan bir önceki pravolarıdır. Bunlar akıl tutulmalarıdır. Gezi Parkı+15 Temmuz+Gezi Mahkemeleri sonucu=Bubi tuzaklarıdır. Tarihe kara bir leke olarak geçen bu karar siyasi karardır, hiç anlamı yoktur….