‘Karacabey çiftçisi sahipsiz değildir’

Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, fabrikaların çiftçiye peşin vermesi gereken paraları parça parça ödemesi konusuyla ilgili dün Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem’e ziyaret de bulundu.
Bu konuda çiftçinin büyük mağduriyet yaşadığını dile getiren Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, “Peşin diye alıyorlar, ancak ödemeyi parça parça yapıyorlar. Hepimiz aile geçindiriyoruz, sorumluluklarımız var, borçlarımız var. Kurumsal akıl böyle bir uygulama içine girmemeli, sözünün eri olmalıdır.” dedi.
Fabrikaların bu tutumu ile ilgili kendilerine de çok sayıda şikâyet geldiğini ifade eden Belediye Başkanı Ali Özkan da, “Kimse şunu unutmasın ki, çiftçi sahipsiz değildir” dedi. Fabrikalara çağrıda bulunan ve “Karacabey’in Belediyesi olarak bizi, Ziraat Odamızla birlikte bu konuyu daha farklı yerlere götürme noktasına bırakmayın. Bu sıkıntılı durumu ortadan kaldırın.” diyen Başkan Özkan, şu açıklamayı yaptı:
“Karacabey Belediyesi olarak vatandaşımızın, üreticimizin, çiftçimizin dertleriyle dertleniyoruz. Onların kötü giden bir akışı varsa, bunu iyiye çevirme noktasında gayret göstermek istiyoruz. Gündem konumuz domates olduğu için buna yoğunlaşmak istiyorum. Yola çıkarken Karacabey’in büyümesi ve gelişmesi için 3T dedik. Tarımsal yatırımları bunun en başına oturttuk. Tarım ve hayvancılık ilçemizin olmazsa olmazıdır. Tarım ve hayvancılık sektöründe sıkıntılar yaşanıyor. İsteğimiz ve derdimiz; yöremizde tarımsal faaliyetlerle uğraşan, geçimini çiftçilikten temin eden vatandaşlarımızın hayat standartlarının yükselmesi ve emeklerinin karşılığı olan hak ettikleri geliri kazanmalarıdır.
Bu noktadaki çalışmalarımıza örnek verecek olursak, hep beraber bu gayretin içinde bulunduk. Susurluk Şeker Fabrikası’nın açılması, çalıştırılması ve üretime girmesi Karacabey ve bölge çiftçimiz açısından çok önem arz etmekteydi. Bildiğiniz gibi bu yıl kötü geçen bir sezonla karşı karşıyayız. Ama buna rağmen 14 bin dönüm şeker pancarı eken üreticilerimiz bu noktadaki çalışmaların güzel olduğunu teyit ediyorlar ve istikrarlı bir şekilde sürdürülebilir bir çalışma gerçekleştirildiği takdirde kapasitelerini artıracaklarını ifade ediyorlar. Üreticilerimizle yaptığımız değerlendirmeler, önümüzdeki yıl bölgemizde ekilecek olan şeker pancarının en az iki katına çıkacağını orta koyuyor. Bu da bizim işte bu işle dertlenmemizin, istişare etmemizin, takip etmemizin olumlu sonucudur.
Göreve geldiğimiz ilk yıllarda salçalık domates noktasında sıkıntı vardı. Türkiye’nin salçalık domates ihtiyacının yüzde 40’lık dilimi ilçemizin verimli topraklarından sağlanmaktadır. O dönemler de sıkıntıları çözebilmek için sanayiciyle, çiftçimizi bir araya getirerek ‘Domates Çalıştayları’ tertip ettik. Ortak akıl paydasında buluşmanın devam etmesini istedik. Bugün de basına yansıdığı ve üreticilerimizle yaptığımız istişareler neticesinde bazı firmaların peşin aldıkları ürünlerin bedelini hala ödemediğini öğrenmiş bulunuyoruz. Karacabey çiftçisi borcuna sadık üreticidir. Bankalardan ve çeşitli kuruluşlardan kullandıkları kredilerin geri dönüş oranına bakıldığında diğer ilçelerle ve illerle mukayese edilemeyecek bir başarıya sahip olunduğunu görüyoruz. Demek ki, çiftçilerimiz işleri iyi gitmese de, para kazanmak bir yana zarar etseler dahi elindeki araziyi, traktörünü gerekirse evini satıyor veya başka yerden borçlanıyor ama borcunu ödüyor. Bizim üreticilerimizin, çiftçilerimizin istediği çok da fazla bir şey yok. Çiftçilerimiz diyor ki, ‘Ben malımı fabrikalara peşin olarak teslim ettim, ben nasıl taahhüt noktasındaki yükümlülüklerimi yerine getiriyorsam, fabrikalar da bana olan borcunu ödesinler. Parayı küçültmesinler, çarçur etmesinler. Çünkü biz kredi kullanıyoruz. Krediyi krediyle ödeme noktasında ciddi manada zarar görüyoruz. Bu zaten olumsuz geçen tarımsal faaliyetlere bir de paranın maliyeti açısından oluşmuş zararı eklediğimizde bizim telafisi mümkün olmayacak pozisyonlarla karşı karşıya gelmemiz durumunu ortaya koyuyor.’
Bakıldığında ne üretici ile çiftçi, ne de sanayici birbirinin düşmanı değildir. Herkes ekmeğinin ve gelir temin etmek peşindedir. Ortak paydada buluşulmalı ve sözleşmeli tarım modeli yaygınlaşmalı, şu anki riskli modelden uzaklaşılmalıdır. Bu ancak karşılıklı verilen sözlerin yerine getirilmesiyle gerçekleşebilir. Fabrikacı eğer parasını zamanında ödemezse, peşin aldığı malı vadelere yayarsa, bundan sonraki yıllarda tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliği noktasında sıkıntılar ortaya çıkacaktır. Buradan fabrikacılarımıza, sanayicilerimize çağrıda bulunuyoruz. Borcuna sadık olan Karacabey çiftçisi sahipsiz değildir. Onun için yorgunu yokuşa sürmeyin. Zaten zarar eden üreticimizin, çiftçimizin alacaklarını peşin ödeyin. Onlara daha fazla sıkıntı çektirmeyin. Karacabey’in Belediyesi olarak bizi, Ziraat Oda’mızla birlikte bunu daha farklı yerlere götürme noktasına bırakmayın. Bu sıkıntılı durumu da ortadan kaldırın.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.