İz bırakanlar
Az konuşup çok iş yapanlar vardır. Onlar toplumun yaşamsal değerlerini koruyan denge unsurlarıdır. Görünmez kahramanlardır. Karınca gibi çalışırlar. Görevlerinin yüklediği sorumluluğun bilinci içinde koşuşturmaktan başka bir şey düşünmezler.
Onlar, “İz bırakanlar”dır. Unutulmazlar arasındaki yerlerini alan ve örnek gösterilenlerdir. Geleceği aydınlatmaya çalışan gerçek yurtseverlerdir.
Onlar, çifte standart bilmezler, idare-i maslahatçı olmazlar.
Karacabey’de görev yapan Kaymakam Osman Uncu’yu, Süleyman Tomas’ı, Mevlüt Kurban’ı unutabilir miyiz?
Jandarma Bölük Komutanı Ö.Faruk Altınok’u, Mustafa Özdemir’i, Emniyet Müdürü Seçil Atalan’ı, Önder Alptekin’i unutabilir miyiz?
Yargıç Erdal Sanlı’yı, Necati Öğmen’i, İsmail Kara’yı, Cumhuriyet Savcısı Selahattin Örnek’i, Vahittin Aygün’ü, Kubilay Eryiğit’i, Hüseyin Arslan’ı unutabilir miyiz?
Olanaklı değil. Unutamayız?
Çünkü O’nlar dönemlerine damgasını vuran ender isimlerdir.
O’nlar “İz bırakanlar”dır.
Nasıl unutabiliriz ki?
Fuzuli Aydoğdu
Yukarıda sözünü ettiklerim, bu satırları yazarken aklıma geliveren isimler oldu.
Karacabey’de elbette aynı özellikleri taşıyan bir çok değerli isim görev yaptı. İsmini yazamadıklarımın hoşgörüsüne sığınırken O’nların yolundan yürüyen Cumhuriyet Savcısı Fuzuli Aydoğdu, Emniyet Müdürü Varkın Suyuak ve Mal Müdürü Yavuz Emre’den söz etmek istiyorum.
Kurumlarına saygınlık kazandıran üç güzel yürek.
Dürüst, çalışkan, adaletli üç güzel insan.
Devlet adamı duruşu sergileyen adam gibi üç güzel adam.
Üçü de dürüstlük abidesi gibi. Üçü de en verimli döneminde aramızdan ayrılıyor.
Cumhuriyet Savcısı Fuzuli Aydoğdu, iki yıldır başarıyla görev yaptığı Karacabey’de iki büyük operasyona imza attı. İçinden kolay kolay çıkılamayacak gibi karmaşık, olağanüstü çetrefilli iki büyük operasyondan alnının akıyla çıktı. Hukukun üstünlüğüne inananları mahçup etmedi. Adaletin varlığını herkese gösterdi.
Giderken Adliye’nin önünü ardına kadar açtı.
Aydoğdu, İstanbul Fatih Cumhuriyet Savcılığı’na gidiyor.
Karacabey çok önemli bir değerini yitiriyor ancak, Fatih kazanacak, bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Dün gece, çalışma arkadaşları tarafından onuruna verilen veda yemeğinde, “Adam gibi adam” sözcükleriyle uğurlanan Fuzuli Aydoğdu’nun, Cumhuriyet’in güvenilir savcılarından biri olacağını söylemek yanlış olamasa gerek.
Aydoğdu’yu unutamayız!
Güle güle Aydoğdu, yolun açık, yüreğin hep güçlü olsun.
Varkın Suyuak
Emniyet Müdürü Varkın Suyuak, Bursa Emniyet Müdürlüğü Komuta Kontrol Merkez Şube Müdürü oldu. Suyuak, gittiği yere, bileğinin gücüyle çıktı. Merdivenleri birer birer tırmanarak yükselen Varkın Suyuak’ı ileri de çok daha büyük görevlerde görürsek kimse şaşırmasın. Çünkü bunları hak ediyor.
Pazartesi günü ilişiğini kesen ve Bursa’daki yeni görevine başlayan Suyuak’ın soyunun da ak olduğunu düşünüyorum. Çünkü, 4 yıl çalıştığı Karacabey’de ak bir sayfa açtı. Polisin güler yüzünü gösterdi. Emniyet Müdürlüğü’nün güvenilirliğine yapılan eleştirileri tarafsız uygulamalarıyla sona erdirdi. Herkesi aynı içtenlikle kucakladı.
Nazik, kibar, beyefendi görüntüsü ve sorumluluğunun bilinci içindeki çalışmaları kurumunun prestiji oldu.
Suyuak’ı unutamayız!
Güle güle Suyuak, yolun açık, yüreğin hep güçlü olsun.
Yavuz Emre
Mal Müdürü Yavuz Emre, çok deneyimli bir bürokrat. Karacabey’de 10 ay görev yapabildi. Ancak, dürüstlüğü ve çalışkanlığı ile öne çıktı. Babacan tavırlarıyla herkesi kucakladı. Kısa sürede özellikle dar gelirlilerin babası oldu. Hele hele çöplükten topladığı kimsesiz yaşlı yoksulları “Ev”lendirmesiyle unutulmazlar arasındaki yerini aldı.
Reklamı sevmeyen biriydi. Gidişiyle Karacabey çok şey kaybetti.
Doğru söylerken ve dürüst çalışırken dokuz köyden kovulanlar kervanına katıldı. Ağrı’ya gönderilen Mal Müdürü Yavuz Emre’yi nasıl unutabiliriz?
Güle güle Emre, yolun açık, yüreğin hep güçlü olsun.