İkizdereli olarak özür diliyorum!

İçlerinde Sami Bilge, Erol Gülmez, Selçuk Türkoğlu’nun da olduğu Demokrasi grubundan arkadaşlar olarak direnişe destek vermek amacıyla Meral Akşener’in Rize-İkizdere gezisine katılmayı düşündük ama programlayamadık.

Kendi adıma söylüyorum iyi ki de gitmemişim…

Orada olsaydım bir Rizeli-İkizdereli olarak yerin dibine geçerdim, arkadaşlarımın yüzüne bakamazdım.
 **** 
İkizdere’yi, ilçemde yaşayanları iyi tanıyorum.

Geziyi provoke edenler kesinlikle bizden değildi.

Tıpkı Hürriyet gazetesinin baskınında olduğu gibi bindirilmiş kıtalarla yapılmış organize bir kötülüktü.

Alçaklıktı, Anadolu Türk geleneğine aykırıydı.

 **** 
Biz gidemedik ama Bursa’dan bazı arkadaşlar bu geziye katıldı.

İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Hasan Toktaş, Bursa-Osmangazi İlçe Başkanı Dr. Mehmet Hasanoğlu, Genel İdare Kurulu Üyesi Müberra Çakır ile eski Bursa il yöneticilerinden Nurettin Bacak…

Siyasetin yeni ve genç yüzü Müberra Çakır’la konuştum, pek alışık olmadığı bu tablodan ötürü dehşete düşmüştü.

İzlenimlerini şöyle anlattı:
İkizdere’ye girmeden önce Netanyahu ve Genel Başkanımızın suratlarını birleştiren afişleri direklere asmışlar. Rize merkeze doğru direklere saçma-sapan yazılar yazılmış. Bizim gençler pankart asmak için valilikten izin istemişler, onlara verilmemiş ama bunlara her şey serbestti. Ben tam arbedenin ortasında kaldım. Hayatımda hiç yaşamadığım bir durumdu.”

 **** 
Kuşkusuz bütün Rizelilerin aynı bakış açısında olduğunu söylemek mümkün değil…

Nitekim Müberra Çakır, “Rize’nin içinde çoğu ‘Bize yakışmıyor, misafir geldi bu kadın buraya’ dediklerinde, parayla tutulan 50-60 adam onlara sövüyordu. ‘Siz nasıl Rizelisiniz’ diye? Bize soğan, domates, armut her şey attılar. Polis müdahalesi de yoktu. Polis görevini yapmadı” diye konuştu.

 **** 
İkizdere’nin içinde yaşanan bu tatsız olaylardan sonra Meral Akşener’in Eşkencedere’deki buluşmasının daha farklı olduğunun altını çizdi İYİ Parti Genel Merkez yöneticisi Çakır:
“Orada çok iyi karşılandı genel başkanımız. Şarkılar, türküler söylendi.”

 **** 
Ömrümün ilk 20 yılını İkizdere-Rize’de geçirdim.

İlkokul ile orta okulu İkizdere’de, liseyi Rize’de okudum.

12 Eylül öncesinde gerek Rize merkez, gerekse İkizdere’de sol düşüncenin ağırlığı vardı.

Genç ve eğitimli nüfusun göç etmesi nedeniyle dini duyarlılığı çok, eğitimi az kesimler kaldı ilçede…

Bundan dolayı toplumsal, ekonomik ve siyasal yapısı oldukça değişmiş bir ilçe haline geldi İkizdere…

Yine de böylesine kaba bir davranışın içinde olacak bir yer değildir.

 **** 
Tekrar tekrar altını çizeyim, orada bindirilmiş, organize edilmiş, parayla tutulmuş kıtalar vardı (A haberin orada olmasını kimse izah edemez. İstanbul’da bile Meral Akşener’i takip etmeyen kanal İkizdere’ye muhabir gönderiyor, buna kargalar bile gülmez!).

Bir İkizdereli olarak kendi adıma, yapılan bu çirkin davranış nedeniyle misafirlerimiz İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve İkizdere’nin yeşil kalması için gelen İYİ Partililerden özür diliyorum.
 **** 
Bu yazının dipnotu: Meral Akşener’in Netahyahu benzetmesini uygun bulmamakla birlikte Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu’nun söylediği, “Siz yıllarca bize FETÖ’cü, PKK’lı dediniz, nasıl oluyormuş” sözü taşı gediğine koymak değil mi?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.