Hiç yakışmadı!

“Kinin kını yoktur.” Kin zavallı ve yalnız insanların
besleyebildiği bir tohumdur. Topluma açık ve kendine güveni olanlar da kinci
davranışlar pek görünmez.

Bu, dünyanın her tarafında böyledir.

Yıllardır Karacabey Belediye Meclis toplantılarını zevkle
izlerim. Fırsat buldukça katılırım. Son izlemiş olduğum Belediye Meclis
toplantısındaki görüp duyduklarıma inanamadım.

Avrupa görmüş, aydınlık yüzlü, çağdaş biri olarak tanıdığım
Belediye Başkanımızın ülkemizin 70 yıllık geçmişini eleştiren sözlerine çok
şaşırdım. Çok üzüldüm. Yakından tanıdığımı, sandığım Belediye Başkanımızdan bu
ifadeleri beklemezdim.

Cumhuriyet’e düşman ve her fırsatta Cumhuriyet’le savaşım
veren, şeriatçı, yobazların Başkanımızı etkileyebileceği aklımın ucundan bile
geçmezdi.

Belediye Başkanımız bir dönem önce çağdaş ve uygar olarak
görünüyordu. Her ortamda Cumhuriyeti ve Cumhuriyetin erdemlerini savunuyordu.

Yeni dönemde parti değiştirerek Cumhuriyet’le barışık
olmayanlarla kolkola girmesi herkesi şaşırttı. Yeni dönemin ilk resmi bayram
törenine kravatsız katılmasını “Kesinlikle unutmuştur” diye savunmuştum.

Başkanımızı çalışmış olduğu bakanlıktaki meslektaşlarından
Köyceğiz’li Ali İlhan ve Ayten İlhan’dan dolayı tanıyordum. Başkanın ismi
sohbetlerimizde, çağdaş, Atatürkçü, Cumhuriyetçi, Demokrat, Laik biri olarak
geçiyordu. Yanıldığımı sanmıyorum. Hala öyledir diye düşünüyorum. Ancak son
günlerdeki söylemleri kafamı karıştırmadı desem yalan olur.

Başkan’ın AKP’ye geçtiğine sevinmiştim. AKP galiba merkez
sağa açılıyor diye umutlanmıştım. Yanılmışım.

Başkan’ın söyledikleri yürekten ise çok yazık…

Oysa Başkanımız, Cumhuriyet okullarında Atatürkçü
öğretmenlerin ellerinde okudu.. İş yaşamı da Cumhuriyetin kurumlarında geçti.
Yediği her yudum ekmek Cumhuriyetin nimetidir. Nankörlüğü kabullenemiyorum.

Şu anda oturmuş olduğu Belediye Başkanlık makamı bile 70
yıllık geçmişi beğenilmeyen Cumhuriyet’in kazanımlarından biridir.

İşte o içinize sindiremediğiniz 70 yıllık geçmişimiz
olmasaydı sizler bugün başkan olamazdınız.

Nefretle yırtılan bir yürekten çıkan sözcükler Başkanımıza
hiç mi hiç yakışmıyor. Söyledikleri gerçekten yüreğinden geçen sözcükler
ise  yazıklar olsun.

Cumhuriyetin kazanımlarının hızla yok edildiği olağanüstü
bir süreçten geçiyoruz. Doğru ve yerinde düşünebilme melekesinden yoksun,
sadece çıkar peşinde koşanlar, okumayan, araştırmayan, sorgulamayan,
tartışmayan halkın çoğunluğu suskun. Yılgın bir toplum yaratıldı. Devrimleri
içlerine sindiremeyenler, kimseden sakınmadan hala aynı yoldan yürümeye devam
etmektedirler. Türkiye bir dönüm noktasındadır, halkımız zorbalıklara, gerici
baskılara karşı uyanmak zorundadır.

Türkiye’yi ileriye götürecek, çağdaşlık düzeyine
ulaştıracak her yeni atılımı acımasızca engellemeye çalışanlar Atatürk’ün
bizlere emanet ettiği devrimleri tümüyle yok etmek amacıyla ülke çapında
örgütlü ve amansız bir savaşın içinde görünmektedirler. Yürekli aydınlarımız
tutuklanıp Silivri kamplarına götürülmektedir.

Türk halkı, 
“Düşüncesiz sofuyla sohbet haram” deyiminden esinlenerek günün birinde
gerçekleri görebilecek midir? Ufkumuzun karartılmasına izin verecek midir? 50
yıldır karanlığa gömülmüş bir toplum derin uykusundan uyanabilecek midir?

Zamanla yarışan önderimiz Atatürk, devrimleri
gerçekleştirirken halkımızı cehaletten kurtaracak tek yolun çağdaşlaşma
olduğunu öğretmemiş miydi?

Bizi bekleyen tehlikenin gün geçtikçe arttığı görülen bu
dönemde yurdunu seven, Kemalizm’e yürekten inanan ulusal güçlerin bir araya
gelmelerinin zamanıdır.

İktidarda olan İslamcılar Cumhuriyetin temellerine yönelen
sistemli saldırılarını sürdürmektedir. Ne yazık ki başkanımız da bu gruba
girmiştir. Başkanımız Cumhuriyet’e karşı görüntü vermeye başlamıştır.

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet bu kadar ihanete karşın hiç
kuşkusuz kolay yıkılmayacaktır. Cumhuriyetçiler her türlü saldırıya karşı
duracak ve laik düzeni yaşatacaklardır.

Cumhuriyetçilerin, ülkemizin bölünmez bütünlüğü ilkesinde
buluşarak, dayanışma içinde olması namus ve vatan borcu olmuştur.

Son olarak:

Akıl süzgecinden geçmemiş bir düşünce öfkeye dönüştüğünde
beklenmedik sonuçlar ortaya çıkabilir.

Yanılmayı çok istiyorum…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.