Fabrika sahipleri billboarda çıktı

“Eğitim şart” deriz ya…

Artık…

Aşı da şart demeli.

Cervantes, “İnsan eğitimle doğmaz ama eğitimle yaşar” diyor.

Aristoteles ise “Eğitim refah anında süs felaket sırasında bir sığınaktır” demiş.

“Ekmekten sonra eğitim bir milletin en büyük ihtiyacıdır” diyen de Lord Byron.

Her bir söz doğru.

Her bir söz anlamlı.

Pandemi döneminde eğitimin ne kadar önemli olduğunu hep birlikte bir kez daha gördük.

Peki, neden insanlar hala aşı olmamakta direniyor?

Hem de milyarlarca insan aşı olmuşken…

Aşı olanların içinde bilim insanları var.

Devlet başkanları, başbakanlar, bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları var.

Dudak uçuklatan paralar kazanan futbolcular var.

Sanatçılar var.

Fabrika sahipleri var.

Ülke yöneten, bilime katkı koyan, paranın akışını belirleyen, sporun, sanatın mihenk taşları gidip aşı oluyor ama bizim bakkaldan öteye yolu olmayan milyonlarca insanımız gidip aşı olmakta tereddüt ediyor.

Hem kendisini hem çevresini tehlikeye atıyor.

Bilim insanları havaların soğumasıyla bu durumun daha da kötüleşeceğini söylüyor.

Salgındaki tablo da onları destekliyor.

Günlük vakalar 30 binlerde…

Günlük ölüm oranları 250’lerde…

Aşıt karşıtlarını zorlayacak bir yasal süreç işlemiyor hala.

Haliyle ikna kampanyaları devrede…

Binlerce işçinin çalıştığı Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Erol Gülmez ile NOSAB Müteşebbis Heyet ve NİLSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Aras, kendi fotoğraflarıyla aşı karşıtlarını ikna etmek için “Aşımı oldum, hem kendimi koruyorum hem sevdiklerimi” sloganıyla bilbordlara çıkmışlar.

NOSAB içindeki ana caddelerin hepsinde bu ilanları görmeniz mümkün.

Gülmez, aşı kampanyasına destek vermek amacıyla böyle bir çalışmanın içine girdiklerini, çok sayıda işçinin aşı olmamak için direndiğini söylüyor.

Kendi fotoğraflarını kullanarak aşı kampanyasına destek vererek, bu direnci kırmaya çalıştıklarını vurguluyor.

Gülmez ile Aras’ın bu girişimini destekler bir sözü hatırladım şimdi.

Yıllar önceydi.

90’lı yılların sonlarına doğru Bursa’nın daha çok tarımla uğraşan ama turizmden de kimi zaman faydalan bir ilçesinde görev Emniyet Müdürü Mehmet Bey vardı.

“Bizim ülkemizde yaşayanların çoğunun aklı gözlerindedir” derdi.

Sözünü şu örnekle desteklerdi:

“İlçemizin bir köyünden biri gelmiş manavcılık yapıyorsa, onun köyünden gelenlerin neredeyse hepsi manav olurlar.

Kamyoncuysa kamyonculuk yaparlar.

Gördükleri onlar için geçerlidir.”

Maalesef Türkiye, bütün çabalara rağmen eğitim konusunda istediği noktaya gelemedi.

Gelmesini istemeyenler bu yarışta hep bir adım önde oldu.

NOSAB Başkanı Erol Gülmez, NİLSİAD Başkanı Yalçın Aras gibi insanların çabalarını destekleyenler her alanda daha fazla olsa bu zinciri kırmakta çok daha başarılı olacağız.

Pes etmek yok.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.