ELANİKLİ MUSTAFA’DAN, CUMHURBAŞKANI ATATÜRK’E

Kasım’lar Türk Tarihi açısından yas, anma, anlama ve yenilikler için düşünsel tartışma günleridir. Dersem doğru söylemiş olur muyum? Keşke derim kendimce.

Bir duygu seli alır halkımızı haksız mı?

Asla! Ancak o görkemli ve kutsal duygu güncel sorumluluklarımızı unutturmamalıdır. Çünkü O, da duygu yüklüydü; öyle olmasa yola çıkmazdı, çıkamazdı. O gücü kendinde bulamazdı. O’NU, akranlarından farklı kılan; düşüncelerinde, kararlarında ve eylemlerinde AKIL-BİLİM yol göstericisi olmasıydı. Bu konuda kendi ne düşünüyor ve bize ne söylüyor???

TBMM’DEN sesleniyor. ” İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal… İkinci Mustafa Kemal, onu “ben” sözcüğü ile ifade edemem: O, ben değil, bizdir! O, ülkenin her köşesinde yeni düşünce, yeni yaşam ve büyük ülkü için uğraşan AYDIN ve SAVAŞÇI bir topluluktur. Ben, onların düşlerini temsil ediyorum. Benim girişimlerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O, Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz.

Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur” Evet böyle diyor büyük ÖNDER bu tarihi kutsal sorumluluk altından ağıtlar yakılarak mı kalkılır? Yoksa, yine kendine dönelim: “…

Dünya için, başarı için en gerçekçi yol gösterici bilimdir; fendir…” “… Çalışmadan, terlemeden ve üretmeden rahat yaşamaya alışmış toplumlar önce haysiyetlerini sonra hürriyetlerini sonra da istiklâllerini kaybederler…” Gelin bu 10 Kasım’da haklı yasımızın yanında bunları da gözden ve akıldan uzak tutmayalım.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.