Dostluğumuza diyecek yok!

Soykırım tasarısı ABD Temsilciler
Meclisi Dışişleri Komisyonu’nda 22’ye karşı 23 oyla kabul edilişinin şaşkınlığı
henüz atlatılmadan, ABD’de bir hayal kırıklığı daha yaşandı.

Bu defaki ise batıdaki komşumuz ile
ilgili. Obama, bizatihi olayın içinde. Hoş, Ermeni olayında da ayan beyan
içinde olduğu belli idi ama bizim duyarsız bazı medya mensupları, acaba
Obama’nın katkısı olabilir mi diye mırıldanıyordu.

Yunanistan’ın bağımsızlığına kavuşmasının 189. yılı
çılgınca kutlanıyor. Nerede? Atina’da 
değil, ABD’nin başkenti 
Washington’da. Yunan yetkililer; Başbakan’ı, Başpiskopos’u ABD’de. Şeref
misafirleri ise, stratejik ortağımız ABD’nin Başkanı.

Obama’nın söyledikleri, diplomasiye
hiç uygun değil. Türkiye ile Yunanistan arasındaki münasebetlerde, ABD başından
bu yana üstü kapalı Yunan yandaşı idi ama bu son olayda aşikâr Yunan
yandaşlığını gizleme ihtiyacı hissedilmemiş. Hani, seçilişinden sonra  bölgede ilk resmi ziyaretini Türkiye’ye
yapacak olması, bizim iktidar yanlılarını çok memnun etmiş ve
onurlandırmıştı.  Obama da Yalova’yı
ziyaret eden İstanbul Valisi gibi karşılanmıştı. Merak ediyorum, bizim
Yöneticilerimiz ABD’de nasıl karşılanıyor. Obama, öyle coşku ile karşılanmıştı
ki, TBMM’deki konuşmaları ayakta alkışlanmıştı. Halbuki bugün Ulusca canımızı
sıkan olayların ipuçları o konuşmanın satır aralarında gizli olduğunu
algılayamadık. Çünkü çok heyecanlı idik.

Başpiskopos öyle coşkulu
konuşuyordu ki, 1811 yılında başlatılan bağımsızlık hareketinde “Zeki Yunan
askerine, Osmanlı’yı mağlup ederek Yunanistan’a bağımsızlığını kazandırmasından
dolayı teşekkür ederim” ifadesini kullanmıştır.

Ey bre gafiller, arkanızda
İngilizler, Fransızlar ve Ruslar olmasaydı, siz bağımsızlığın (B) sini dahi
göremezdiniz. Yatın kalkın ağababalarınıza dua edin.

15 Mayıs 1915 tarihinde de İngilizlerin teşviki ile İzmir’e
de çıktınız. 1922 yılında Ankara’yı da zapt etme hülyalarına daldınız, netice
ne oldu? Afyon’dan İzmir’e 321 kilometrelik yolu dokuz gün gibi inanılmayacak
sürede yaya olarak kat ettiniz. Adeta maraton rekoru kırdınız ve birçoğunuz
Ege’yi yüzerek geçeceğini zannetti.

1821’i kutlamak için ABD’ye kadar
gidiyorsunuz. 1922’yi de kutlamak için bir zahmet İzmir’e kadar geliverin olmaz
mı?

Ön koşullu olunca…

4 Şubat 2010 tarihli “Yorum mu
Yargı mı?” başlıklı yazıma  “Sami
Karaman” adında veya bu adı kullanan bir okur, yorumda bulunmak istemiş,
aslında baştan aşağıya zırvalamış, kendince hakaret ederek bizi mat edip
susturmak istiyor.

Mezhepsiz ve martaval ifadesi ile
terbiye düzeyini,

Fitne ithamı ile niyetini,

Beynamaz ifadesi ile bilgi ve
kültür seviyesini (kelimenin aslı binamaz’dır,)

Müridin olurum ifadesi ile ise
teslimiyetçi olduğunu ortaya koymuştur.

            Bu gibi kişilerden ancak böyle
beyanlar beklenenebilir. Dağarcıkları ancak buna müsaittir. Hani bir söz vardır
“Bir şey biliyorsan söyle de faydalansınlar, bir şey bilmiyorsan, sus da adam
sansınlar”.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.