Cumhur İttifakı’nın en küçük ortağı BBP!

Türk siyasetinin ne olan ne de ölen bir partisi var: Büyük Birlik…

Cumhur İttifakı’nın Vatan Partisi gibi yandan çarklı ortağı, iktidar tarafından ne tümüyle kenara itiliyor ne sözü dinleniyor.

Genel Başkan Mustafa Destici tek başına bir ordu misali, yurdu geziyor, halkın nabzını tutup, iktidara bazı talepleri aktarmaya çalışıyor.

Bazen de iktidarı öylesine kahramanca savunuyor ki, ‘AK Parti varsa, size ne ihtiyaç var’ diyesiniz geliyor.
 **** 
Bugün sabah Merinos’ta, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin tahsis ettiği salonda Büyük Birlik Partisi’nin basınla buluşma toplantısı vardı.

Sağına Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı, Bölge Müfettişi Salih Uçak ile Nilüfer İlçe Başkanı Mustafa Aydın’ı, soluna genç İl Başkanı Haldun Filizli ile Alperen Ocakları Başkanı Abdullah Yüceler’i alan Genel Başkan Mustafa Destici, AK Parti iktidarına deyim yerindeyse toz kondurmadı.

Bazen dolaylı söylemlerde bulundu ancak söyledikleri de eleştiriden çok öneri gibiydi.

 **** 
Örneğin orman yangınları konusunda…

İlk başlarda iktidar orman yangılarını adeta seyretti.

Sonra bir çaba içine girdi ama hazırlıksız yakalandığı için istenilen sonuçlar alınamadı.

Peki Destici bu konuda ne dedi?

28 Temmuz’dan bu yana 267 orman yangını çıktığını belirterek “Türkiye son 20 yılın yangınlarına göre planlanma yapmıştır. Evdeki hesap çarşıya uymamıştır. Türkiye sanki bütün ormanlar yanacakmış gibi hazırlık yapması lazım. Evet 5 bine yakın havuzlar oluşturuldu. Ancak yangının ortasında kavga etmeyi doğru bulmuyorum. Muhalefet bundan siyasi rant elde etmek istedi” dedi.

İktidarın beceriksizliğini, Orman Bakanlığı’nın ormanları koruma konusunda doğru düzgün bir adım atmamasını eleştirmek niye siyasi rant olsun?

Çağdaş demokrasilerde muhalefetin görevi denetim değil midir?
 **** 
Ayrıca Genel Başkan Destici çok iyi biliyor ki, iktidar yan gelip yatma yeri değildir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 13 uçağı, 3 sarayı varken, ülkenin yangın uçağı olmaması izah edilebilir mi?

‘Uçağa gerek yok, helikopter yeterli diyenler’ sonradan Rusya ve Azerbaycan’dan uçak istemek zorunda kalmadılar mı?

İspanya’dan gelen yangın söndürme uçağı THK’nın uçağıyla aynı model çıkmadı mı?

Kaldı ki, Türk ordusunun elinde 600 civarında helikopter var, iyi planlansaydı, onlara bir kit takıp yangında kullanılabilirdi.
 **** 
13 uçak meselesinde Destici, “Cumhurbaşkanı’nın 13 uçağı var mı bilmiyoruz” dedi.

Bu bile bir büyük sorun değil mi?

Bu ülkenin en önemli partilerinden birinin genel başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait kaç uçak olduğunu bilmiyor.

(Kendisi merak etmeyebilir ama biz, ülkeyi tek başına yöneten Tayyip Erdoğan’ın kaç aracı var, kaç korumaya sahip, vatandaşın başına kaç çay paketi daha fırlatacak, saraylarda kaç oda var, hepsini bilmek istiyoruz.)

BBP Lideri Destici, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi var. Diğer bakanlara ait uçaklar da Cumhurbaşkanlığı’na kayıtlıdır” dedi sonra da “Sosyal medyada yer alan Kıbrıs’a 7 uçakla gidildi cümlesi yalandı” diye de ekledi.

O anda, Kıbrıs’a giden İYİ Parti Grup Başkanı Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu ile mesajlaştım, şunu yazdı:

“Bizim gördüğümüz alanda üç uçak vardı. Bir uçak cumhurbaşkanı ve heyeti, bir uçakta biz, bir uçakla da bir gün önce araçlar ve korumalar gelmişti.”
 **** 
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, ‘Mülteciler’ konusunda bile iktidarı doğrudan eleştiren cümleler kurmaktan kaçındı.

Oysa AK Parti üyesi Gazeteci Cennet Cankılıç soruyu sorarken Suriyeli ve Afgan göçünü anlatırken, “Sınırımız delik teşik oldu, yol geçen hanı” tabirlerini kullanmaktan geri durmadı.

Destici mülteciler konusunda eleştiri tonunu yükseltirken bile sözlerini Ömer Çelik’e dayandırdı. AK Parti Sözcüsü Çelik bir gün önce “Türkiye mülteciler kamp değildir” demişti. Mustafa Destici de “Suriye’den göç başladığında önermiştik. Ya sınırın hemen dışında ya da hemen sınırda tampon bölge kurularak mülteciler oraya yerleştirilmeli. O gün yapamadığımızı şimdi Afgan göçüyle yapmalıyız” diye konuştu.

BBP Lideri Destici’nin bu konuda bir de somut önerisi oldu:
“Doğu ve Güneydoğu’da PKK’nın boşalttırdığı alanlara mülteciler yerleştirilmeli!”
 **** 
Gazeteci Bilal Kayaaltı’nın Sedat Peker’in somut kanıtlarla anlattığı, danışmanı Bursa Karacabeyli Sinan Çiftçi’nin doğruladığı, mahkeme kayıtlarında yer alan Burhan Kuzu’ya ilişkin soruyu geçiştirdi.

Hayır geçiştirmedi, bunların bir iddia bile olmadığını öne sürdü.

Oysa bu konuda uyuşturucu baronu Zindaşti’yi tahliye eden hakimin verdiği ifade sonrasında Burhan Kuzu Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu’ndan istifa etmek zorunda kalmıştı.

Destici, AKP’nin dirisini savunmakla kalmadı, Burha Kuzu gibi ölüsünü bile savunmaktan geri durmadı.
 **** 
BBP Lideri Mustafa Destici’nin net tavrı iki konuda oldu.

Biri seçim yasasıydı ki ucu kendilerine dokunuyordu.

Şunları önerdi:

1-Seçim barajı hiç olmasın, 2-Siyasetin finansmanının şeffaflaşması lazım, 3-Siyasi partilere hazine yardımı kaldırılsın, 4-Dar, daraltılmış seçim bölgesi yerine tam tersine her şehir bir seçim bölgesi olsun, 5-Siyasi partiler ve seçim kanunu değiştirilsin, milletvekilleri yüzde 80 önseçimle belirlensin.
 **** 
İkinci konu, Benim sorumdu: Muhalifler seçimi kaybetse bile Tayyip Erdoğan’ın iktidardan gitmemek için uğraşacakdiyorlar. Ne düşünüyorsunuz?

Çok kızgın ifadeler kullandı Başkan Destici:
“Böyle bir şey olabilir mi? Bunlar büyük yalanlar. Halkımızın itibar etmemesi lazım. Algı oluşturmaya çalışıyorlar. Türk milletinin iradesine kimse ipotek koyamaz. Millet kendi iradesine sahip çıkar.”

Bu net ifadeye şapka çıkarmakla birlikte, İstanbul seçimlerini anımsattım. Genel Başkan Destici, “Yine seçim yapmak zorunda kaldılar” diyerek yanıtladı beni…

Ben de Bülent Arınç’ın ünlü yaptığı sözü aktardım:
“Bir insan oturduğu koltuktan kalkmak istemiyorsa, bilin ki altına pislemiştir.”


****
Bu yazının dipnotu: BBP’nin tabanının önemli bir kısmı iktidara muhalif! Tavan ise AK Parti ile zoraki nikah yapmış gibi duruyor. İktidar ise kargadan başka kuş yani MHP’den başka parti tanımıyor ama Vatan Partisi ile BBP ‘Biz de sizdeniz. Bizi de aranıza alın” diyor.

Bu yazının ikinci dipnotu: Yancı: Düşmana karşı ilerleyen kuvvetin, yanlardan gelebilecek baskınlardan korunmak ereğiyle çıkardığı güvenlik birliği. Yancının yancısının görevine siz karar verin!