Cuma fırtınası…

Bir gecede ne çok şey olmuş?

Tek bir imza, tek bir kararname ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin altına imza koyduğu İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye gece yarısı çekilmiş.

Oysa…

Neredeyse her gün bir kadın cinayetine sahne oluyor Türkiye…

Anneler babalar evlatsız, çocuklar annesiz kalıyor.

Kadın cinayetlerinin duraksamadan devam ettiği bir süreçte üstelik ne kadar uygulandığı da şüphe götürür olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek, hele ki İstanbul adını taşıyan ve bu kadim kentte imzalanmış uluslararası bir sözleşmeden vazgeçmek…

Kime ne yarar sağlar?

İyi düşünmek gerekir.

Gecenin tek sürprizi bu da değil elbette…

Berat Albayrak’ın istifasının ardından değişen maliye yönetiminde Merkez Bankası’nın teslim edildiği eski bakan Naci Ağbal da İstanbul Sözleşmesi gibi aynı gece bir kararname ile görevden alındığını cumartesi sabahına uyanan herkes şaşkınlıkla öğrenmiş oldu.

Merkez Bankası birkaç gün önce faizde artırıma gitmek zorunda kalmıştı.

Cumhurbaşkanı ise faize karşı.

Tam destek sözleriyle göreve başlayan ancak 4,5 aylık bir süre Merkez Bankası Başkanlık koltuğunda oturan Naci Ağbal’ın attığı tweet de ayrıca bir değerlendirmeyi gerekli kılıyor.

“Sayın Cumhurbaşkanımıza Merkez Bankası Başkanlığı dahil bugüne kadar uygun görerek atadığı tüm görevlerden dolayı teşekkür ederim.

Bugün itibariyle görevden alınmam nedeniyle de şükranlarımı arz ediyorum.”

Ağbal’ın son cümlesi farklı yorumları da beraberinde getirebilir gözüküyor.

Vurgu dikkat çekici çünkü…

Bir gecede tek bir imzayı taşıyan bir kararname ile ekonomiyi toparlaması için göreve getirilen Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, göreve getiriliş şekli gibi görevden alındı.

Hafta sonuna denk getirilmesi de anlaşılır.

Piyasalar olumsuz etkilenmesin düşüncesiyle böyle bir gece seçilmiş olsa da faiz artırımına gitmiş bir Merkez Bankası başkanının bir gece ansızın görevden alınıyor olması…

Piyasaları yeterince tedirgin etmez mi?

Ağbal gitti yerine 26. Dönem Ak Parti Bayburt Milletvekili Şahap Kavcıoğlu getirildi.

Soru şu:

Bu değişiklik piyasalara güven verebilir mi?

Türkiye’de ekonominin kendini bulması için ekonominin başına Ak Partili olmayan ekonomistlerin getirilmesi piyasalar için daha güven verici olmaz mıydı?  

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.