“Çiftçi alın terinin karşılığını alamıyor”

İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu Karacabey’in Yenisarıbey Mahallesi’ndeki çiftçiler ile bir araya geldi. Burada basın açıklaması yapan Türkoğlu, “Çiftçiyi ve üreticiyi düşünen yok. Çiftçi alın terinin karşılığını alamıyor. Anladığımız kadarıyla ülke tarımını bitirmek istiyorlar. Yani çiftçi gitsin, fabrikalarda asgari ücretle köle gibi çalışsın amacındalar” dedi.

Yenisarıbey’de gerçekleşen basın açıklamasına İYİ Parti İlçe Başkanı Fatih Karabatı, il ve ilçe yöneticileri, muhtarlar ve üreticiler de katıldı. İYİ Parti olarak sürekli sahada olduklarını ve vatandaşların sorunlarını her platformda dile getirdiklerini vurgulayan İl Başkanı Türkoğlu, “Bu kapsamda çiftçinin ve üreticilerin sıkıntılarını paylaşmak amacıyla da bugün Karacabey’in Yenisarıbey Mahallesi’ne geldik. Öncelikle bizleri burada misafir eden Yenisarıbey Muhtarı Sayın Engin Çiftçi ile köy halkına çok teşekkür ediyorum” dedi.

Çağın illeti pandemi nedeniyle son bir yıl içinde hem ülke hem de aile ekonomisinin tam anlamıyla dibe vurduğunu öne süren Türkoğlu, “O nedenle vatandaşımız, özellikle temel gıda fiyatlarına zam üstüne zam yapılmasından ötürü haklı olarak dert yanıyordu. Bizler bunu İYİ Parti olarak geçtiğimiz hafta Bursa’da yaptığımız eylemle, ‘Mutfakta Yangın Var’ diye haykırarak Türkiye gündemine taşıdık.

Evet, marketlerde satılan ürünlerin fiyatları çok yüksek ama bilinmelidir ki; bu ürünlerin her biri üreticiden, yani sizlerden neredeyse yok fiyata alınıyor. Burada altını önemle çiziyoruz ki; market raflarındaki fahiş rakamların sorumlusu asla üretici değildir. Tam tersine bu keyfi zamların failleri bellidir ve kaymağını da çiftçiler değil, o aracılar, simsarlar, tüccarlar vs. yiyor” diye konuştu.

ÇİFTÇİ HACİZ ESİRİ OLDU

Ziraat Bankası’nın kimin bankası olduğunu sorgulayan Türkoğlu, “Onlar alın teri akıtmadan zenginliklerini katlaya dursunlar; gerçek üretici, böylesine zor şartlar altında üretim yapamaz, ekip dikemez hale geldi. Ülke ekonomisinin ve kalkınmanın temeli çiftçilerdir. Ancak gel gör ki, üreticimiz ürününü tarlada, traktörünü de Ziraat Bankası’nda, Tarım Kredi Kooperatifleri’nde rehin bıraktı. Borcunu ödeyemez hale gelen çiftçinin ödeyemediği borcuna karşılık da evi, barkı, traktörü, neyi var neyi yok hepsine haciz geldi.

Peki, Ziraat Bankası çiftçimizin bankasıdır değil mi? Evet öyle. Ama ne yapıyor? Biz söyleyelim; Gidiyor, bilmem ne adalarındaki yandaş şirketinin yatırımına tam 1.6 Milyar $ kredi veriyor! Yine gidiyor, ünlü bir şarkıcıya kredi verip borcunu erteliyor! Peki çiftçimize gelince ne yapıyor? Tabi ki alacağına şahin olup, borcuna haciz gönderiyor. Bu mudur sizin adaletiniz, bu mudur çiftçinize verdiğiniz değer?” ifadesini kullandı.

BU MU TAHIL AMBARI ÜLKE?

Mevcut iktidarın hiç bir planlama yapmadan sözde üretimin önünü açtıklarını iddia ettiğini vurgulayan İl Başkanı Türkoğlu, “Ülkemizin 10 yıldır hububat konusunda açığı var mı? Var. Buğday ve mısır Rusya’dan; pirinç ABD ve Rusya’dan; kuru fasulye Meksika, Kanada ve Hindistan’dan; soya Ukranya ve ABD’den gelmiyor mu? Geliyor. Ayçiçeği yağını Rusya ve Ukranya’dan ithal etmek ile kalmıyoruz, bu konuda yüzde 37 ile dünya lideriyiz. Oysa ki 28 Avrupa Birliği Üyesi ülkeler, yüzde 19 oranında ayçiçek yağı ithal ediyor” dedi.

İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, şunları kaydetti: “Oysa o beğenmedikleri Cumhuriyet Türkiye’si bir zamanlar dünyanın tahıl ambarı, çiftçi de bugün olduğu gibi rantçıların kölesi yerine milletin efendisi değil miydi?

Geçtiğimiz Cuma günü TMO Ekmeklik Buğday İthalatı ihalesi tekliflerini aldı. Ton fiyatı 302 $ , yani 2.300 TL. Buna bir de 60 $ gümrük vergisi ekleyin, iyi para değil mi? Oysa aynı TMO, Mayıs 2020’de çiftçimizden ekmeklik buğdayın alış fiyatını neden 1.650 TL olarak açıklıyor? Biz şimdi sormaz mıyız; ithalata verdiğiniz parayı, çiftçimizden neden esirgiyorsunuz diye? Tabi o zaman enflasyon yukarı çıkacak değil mi?

Bundan 10 gün önce, 10 TL’ye alınan karnabaharı, tarladan bugün 1 TL’ye alan yok. Sayın Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli, böyle mi planlama yapıyorsunuz? Çiftçi bu ürünü yetiştirmesi için tarlasını sürdü, gübresini attı, işçiliğini yaptı, sonuç ne? Koskoca bir hiç. Üstelik bütün çabası, emeği, alın teri boşa gitti, olmayan parasını da heba etti.

GÜBRE FİYATLARI UÇUYOR

Bu arada; geçen yıl ve bu yılki gübre fiyatları arasında afaki bir fiyat artışı da var. Üre Gübresi yüzde 63, Dap Gübresi yüzde 64, Taban Gübresi yüzde 40, Diğer Taban Gübresi yüzde 50 oranında artarken, mazot fiyatları da yüzde 13 oranında zamlandı. Çiftçimizin ürettiği ürün de ise neredeyse yüzde bin oranında azaldı.

Geçtiğimiz günlerde Tarım Bakanlığı yetkileri ile 7 gübre firması arasında bir toplantı yapıldı ve fiyatların daha yukarı çıkacağı bildirildi. Karnabahar 15-20 gün içinde toplanamazsa, çiftçimizin ürünü tarlada kalacakmış kimin umurunda? Mart ayında tarlasını yeni mahsul için sürüp ekime hazırlayacak olan çiftçimiz bu şartlar altında olmayan parasını, zarar ettiği, iflas ettiği durumdan, ekim yapmadan nasıl kurtaracak?

Hülasa; Üreticimizin de tüketicimizin de zarar ettiği bir anlayış ile ekonomimizle birlikte yaşam standartlarımızı getirdiğiniz durum ortada.

ÇİFTÇİ DE ESNAF DA PERİŞAN HALDE

Çiftçinin yanı sıra; Türkiye’de her gün ortalama 250 esnafımız dükkanına kepenk vurup kapatıyor. Bu şartlar altında 2 kişilik bir ailenin tarım ile üretip geçinmesinin imkan ihtimali yok. Diyorsunuz ki; siz bırakın tarımı, zaten 3-5 ithalatçımız var ve onlar her şeyi ayağımıza getiriyor. Çiftçi gitsin, fabrikada asgari ücretle köle gibi çalışsın.

Ancak bilinmelidir ki çiftçimiz bu hayatta üreterek keyif alıyor. Dedesinden babasından kalan mirasını devam ettirmek istiyor. Bu topraklar 7 düvelle savaşmış çileli insanların ecdadından miras kalmış; Kurtuluş Savaşı’ndan sonra da ülkemizin kalkınmasına öncülük etmiş topraklardır. Çiftçilerimiz de; Cumhuriyetimizin ve egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi olan milletimizin efendileridir”

KÖYLÜYÜ VE ÇİFTÇİYİ DÜŞÜNEN YOK

Türkoğlu’nun ardından kısa bir konuşma yapan Yenisarıbey Muhtarı Engin Çiftçi ise, “İlk önce ziyaretlerinden dolayı İYİ Parti’ye çok teşekkür ediyorum. Bizim kapımız tüm partilere açıktır. Maalesef köylüyü ve çiftçiyi düşünen yok. Şunu sormak istiyorum; bu ülkede tarım bakanlığı yapıp da Fransa’dan madalya alan başka bir anlayış var mı? Ziraat Bankası artık çiftçinin bankası değil. Onlar Ziraat Bankası’ndan T.C.’yi kaldırmak istediler ama bence T.C.’yi değil de ‘Ziraat’i kaldırsınlar. Bu bankanın çiftçiye verdiği kredi desteği yüzde 30 civarındadır. Geriye kalan yüzde 70’lik kısmını çiftçi dışındakilere veriyorlar.

Bu iktidar zamanında bir Tarım Kanunu çıkartıldı. Bu kanunun 21. maddesinde; ‘Türk çiftçisine Gayri Safi Milli Hasıla’dan fazla olmamak kaydıyla destek verilecektir’ deniyor. Peki ama destek nerede? Kendi çıkardıkları kanuna bile uymuyorlar. Bu ülke Kurtuluş Savaşı sonrası borçlarını tarım sayesinde, yani üreterek kapattı. Tarım planlaması yapılmadığı takdirde her şey daha da kötüye gidecek. Bu iktidar tarımı bitirmek mi istiyor, yoksa tarımı bitirmek isteyen başka güçler mi var merak ediyoruz” şeklinde konuştu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.