Bindik alamete, gidiyoruz kıyamete

Söz konusu bu yazıdan iki ay sonra yapılan seçim sonuçları açıklanırken Önder Matlı gitti geldi. Milletvekili seçildi seçilmesine de, gel gör ki, evinde hayal kırıklığı yaşadı.

Seçmen, AK Parti’ye Mustafakemalpaşa’da yüzde 55 oy verirken, Matlı’ya doğup büyüdüğü Karacabey’den yüzde 44 oy çıktı.

Neden?

Öncelikle belirtelim, Karacabey’deki düşüş Matlı’dan kaynaklanmıyor. Matlı, sevilen ve saygı duyulan önemli bir iş adamıdır. Önder Matlı aday olmasaydı AK Parti’nin oyları belki de yüzde 23’lerde kalabilirdi.

“Hastane, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Belediye”deki yetersizlikler Karacabey’de çok ciddi sıkıntılar yarattı. Kısaca özetlersek, seçmenlerin yakın ilişki içinde olduğu bu kurumların sapır sapır dökülmesinin sonucu yansıdı sandığa.

Hastane

Tıkır tıkır işleyen Hastane’ye neden çomak sokuldu, hala anlayabilmiş değilim. AK Parti kendi getirdiği dürüst ve çalışkan bir başhekimi görevinden neden aldı? Yerine, Karamürsel’deki görevi sırasında soruşturma üzerine soruşturma geçirdiği için sürgün yiyen şaibeli bir ismi neden getirdi, gelin de siz anlayın!

Seçmenin, Hastane’den yakınmaları dayanılmaz boyutlara ulaşırken, Milletvekilimiz Matlı, kanserin aspirinle tedavi edilemeyeceğini gördü ve neşteri vurdu. Başhekim Metin Eski istifa etti.

Hastane düzelir mi? Sendikalar karıştırılmadan, siyaset bulaştırılmadan çalışma yapılırsa düzelir. Bir de Bakanlık, Hastane’nin içini “Emar, Beyin Tomografisi, Mamografi ve Kemik Erime Cihazı” ile doldurursa şaha bile kalkar.

Milli eğitim müdürlüğü 

Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bakalım, manzara aynı. İki ay önce göreve başlayan Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın’ı eleştiremeyiz. Eleştirirsek haksızlık yapmış oluruz. Yalçın’ın iyi niyetli ve kucaklayıcı bir başlangıç yaptığını söyleyebiliriz. Bekleyip göreceğiz.

Yalçın’dan önceki Hasan Turhan dönemi “Kayıp yıllar” olarak kazındı belleklere. Turhan’ın görev yaptığı 9 yıl boyunca Karacabey Milli Eğitim Müdürlüğü’nde 9 santim mesafe alınmadı.

Bırakın mesafe almayı, Milli Eğitim belki de 20 yıl geriye gitti.

Hasan Turhan’dan önce eğitimdeki başarı oranı yüzde 15 ‘i buluyordu. Turhan döneminde bu oran yüzde 13’e düştü. Başka bir deyimle, yüz öğrencimizden ancak 13’ü üniversiteye girebildi. 87’si kayıplarda. İlköğretimden ortaöğretime geçen öğrenci sayısı da yüzde 50 de kaldı. Yüzde 50 öğrencimiz daha yolun başında tökezledi. İçler acısı bu oranları Hasan Turhan, allayıp pullayıp yıllarca başarıymış gibi gösterdi. Turhan döneminde adaletsizlik tavan yaptı. Yan gelip yatan, 10 liralık eşofmanı 40 liraya satan, evinde özel ders ayarlayan öğretmenlere takdirname verildi. Küskünler ordusu yaratıldı. Verim ve kalite sürekli düştü. Eğitimi ticaret, öğrenciyi rant kapısı görenler baş tacı oldu. Öğretmenler ve okullar arasında açıkça ayırım yapıldı. Fiziksel açıdan bakıldığında ise Mustafakemalpaşa’da son 9 yılda 5 yeni okul açılırken, Karacabey yerinde saydı.

Seçmen durumundaki veliler, bilendikçe bilendi, sandığa giderken elbette ki bunları değerlendirdi.

Belediye

Karacabey Belediyesi’ndeki fotoğraf da aynı. Belediye Başkanı Ergün Koç özel bir insan. Kendini yansıtırken kimseyi tanımıyor. Başına buyruk yaşamayı seviyor. Dediğim dedik, öttürdüğüm düdük anlayışını sürdürüyor. Hiç değişmiyor, hiç sürpriz yapmıyor. Kutlamak gerekir. Yüzlerce soruşturma geçiriyor, pek yakalanmıyor. Belediye’yi trilyonlarca zarara uğrattığı yolsuzluk dosyaları Bilirkişi Raporları ile ortaya çıkıyor, hiçbir şey olmuyor. AK Parti’li olduğu için midir, sürekli aklanıyor.

Belediyeler, halkın sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürebilmesi için oluşturulan kurumlardır. Bunun için hizmet üretmek durumundadır. Karacabey Belediyesi’nin bunları yaptığını söylemek olanaklımı dır?

Mal meydanda.

Trafik rezaletinden, sokakların temizliğinden, sosyal yaşamın güzelliğinden, temiz havadan ve içilebilir sudan vazgeçtik. Haktan, hukuktan, demokratik yönetim anlayışından vazgeçtik. Şehir dışına taşınmayan birahaneler yüzünden korku içinde yatar, korku içinde kalkar olduk.

Bıçakların sesinde, silahların gölgesinde yaşar duruma geldik. Faili meçhul cinayetlere alıştık.

Sokaklardaki  kan gölü ürpertiyor. Köşe başlarında kadın eti satılıyor. Liselere uzanan esrar, ilköğretimlere dayandı. Çeteler kol geziyor. 

Karacabey’de halk mutsuz, umutsuz ve tedirgin. Halk, can ve mal güvenliğinden kaygılı bir sürece girdi.

Milletvekilimiz Sayın Önder Matlı’ya soruyorum, halk yerel seçimlerde AK Parti’ye yüzde 23’le mesaj gönderirken neyin işaretini verdi?