Barış için SUR kadar ceSUR olmak…

CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli ile BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in, Ayla Yıldırım’la el ele verdikleri poz aslında barış sürecinin milatlarından birini de oluşturmalı.

"Barış İçin Kadın Girişimi" Bursa’lı kadınların ortaya koyduğu en onurlu işlerden biri. Savaşta en çok ciğeri yananların siyasal farklılıklarına rağmen bir araya gelmeleri Gezi ruhunu doğru algılayabilmenin de bir gerekliliği.

Eğer CHP, Gezi’de oluşan muhalefet kardeşliğinin lezzetini sandıkta da hissetmek istiyor ise, Sena Kaleli gibi siyasal öngörüsü güçlü isimleri pamuklara sarıp korumalıdır. Zira barış gibi seçmen tabanında %70’lerin üzerinde alıcısı olan meşru bir konuda, ayak direyen statüko havarisi dinozorlara teslim olduğu an ne ülkeye ne de CHP’ye barış gelemeyecektir. Sena Kaleli duyarlılığında bir CHP, Gezi’den aldığı mesajı doğru yorumlayabilirse bir taşla hem ülke, hem de parti içi barışı yoluna koyma şansına sahip olabilir.

Barış İçin Kadın Girişimi’nin yanı sıra benim de eş sözcülüğünü yaptığım İlle de Barış Platformu’da çalışmalarına devam ediyor.

Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş ve çalışma arkadaşları İlle de Barış Platformu’nun haftalık toplantısına katıldı. Daha doğrusu biz katılmalarını istedik, onlarda kırmadı. Biz barışa dair muradımızı anlattık…  Demirbaş’da uzun ama akıcı cümlelerle soruya yer bırakmayacak şekilde bütün samimiyetiyle Kürt illerinin barış sürecine ilişkin kaygılarını ve muradını anlattı.

Konuşulanların her satırı yabana atılmayacak kadar önemliydi. Ancak Demirbaş’ın bir saptaması vardı ki, demokratikleşmenin ne denli elzem olduğunu başlı başına özetler nitelikteydi;

“…Ben KCK’dan alındığımda bir oğlum dağa çıktı, bir de yarın öbür gün asker olacak. Ben legal siyaset yapıyorum 35 yılla yargılanıyorum, oğlum elindeki silahla bugün yakalansa 6 yıl 3 ayla yargılanacak… Demokratikleşmeyi ve barışı kimse benim kadar isteyemez…”

Yerel bir Kürt siyasetçisi ne istediğini bu denli net ifade ediyorken, Bursa yerelinde Belediye Başkanları ve parti İl Başkanlarının barış sürecine dair ne düşündüklerini henüz bilmiyoruz. Genel Başkanlarının iki dudağı arasında yürütülen süreç yerelde karşılığını bulmadıkça başarı şansıda o oranda az olacaktır. Çıkması muhtemel çatlak seslerden çekinen Genel Başkanların getirdiği yasağı boşa çıkartmaksa barışın yanında durmayı bilen yerel parti yöneticilerinin elinde. Zira Bursa’da o potansiyelde var. Büyük çoğunluğun istediği barışa ilişkin çekince koymadan ceSURca konuşacak Belediye Başkanlarına ve İl Başkanlarına platformumuzun kapısı sonuna kadar açık olacaktır.

Gelin veya biz gelelim, bütün hamasi duygulardan arındırılmış ‘İlle de Barış’ projelerine birlikte imza koyalım.

Bursa’lı kadınlar barış yolunda vicdanlarını yan yana koydu, sıra erkek egemen Bursa’lı siyasilerde.

Çünkü bu ülkenin en az doğusu kadar batısının da barışa ihtiyacı var.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.