Balbay’ı kim çıkardı?

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay nihayet tahliye oldu. Öncelikle kendisine ve sevenlerine geçmiş olsun. Dileriz bir süre sonra “Ergenekon” davasından aldığı ceza kesinleşip yeniden hapse girmez.

Balbay'ın tahliyesini binlerce CHP üyesi Kemal Kılıçdaroğlu tarafından gönderilen cep telefonu mesajı ile öğrendi. Bu mesajı alanlar da zannettiler ki Mustafa Balbay, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun yoğun çabaları ile özgürlüğüne kavuştu.

Oysa Balbay öncelikle yükselen halk hareketinin iktidar üzerinde yarattığı baskı sonucu tahliye edildi. Bunun yanında 11 yıllık AKP iktidarının politikalarının her alanda çöküşü, Suriye konusu başta olmak üzere dış politikadaki iflas, Ortadoğu'da ve Dünyada yalnızlaşma, yaklaşan büyük ekonomik kriz, AKP içindeki tarikatlar koalisyonu arasında başlayan kavga, bu kavga sonucu ortaya dökülen belgeler ve Özel Yetkili Mahkemelerce görülen davaların topyekûn çökmesi tahliyeyi getirdi. Anayasa Mahkemesi üzerinde kimin etkin olduğunun yaklaşan Cumhurbaşkanlığı çekişmesine yansıyacak olması da bir başka etken oldu.

Şüphesiz bütün bu etkenler arasında CHP Genel Başkanının da payı olmuş olabilir. Ancak bu pay diğer etkenler arasında hesaba katılmayacak kadar azdır.

Balbay ve Haberal'ın tahliyesini sağlama konusunda bazı CHP milletvekillerinin özel gayretleri dışında CHP adına yapılmış fazla bir şey yoktur. Oysa geçen yıl tam da bu günlerde 40 CHP milletvekilinin yüz bini aşkın yurtseverin Silivri çıkarmasını desteklediği gün “Ergenekon” yargılamasını yapan mahkemeyi nasıl bozguna uğrattığını yaşayarak gördük.

CHP Genel Başkanı 2011 Haziran seçimlerinden sonra arkasında duramadığı yemin etmeme politikası yerine Silivri önünde toplanmayı tercih etse idi, sadece Balbay değil tutuklu bütün yurtseverler çoktan özgürlüğüne kavuşmuş olurdu.

CHP, Balbay'ı Meclis Başkanvekilliği görevine seçip Başkanlık Divanının oluşumunu kilitleseydi Balbay fazladan 2,5 yıl yatmazdı.

Balbay'ı tahliye ettiren nedenler henüz bütünüyle açığa çıkmadı. Ancak şimdi ülkeyi bekleyen bir başka açmaz var. O da Balbay kararına dayanarak başka tahliyelerin başlaması, ama bu tahliyelerin tutuklu BDP milletvekilleri ile sınırlı kalması. Ya da “barış ortamının sağlanması” adına PKK lideri Öcalan başta olmak üzere tüm PKK tutuklularının bir genel af ile bırakılıp  Silivri ve Hasdal'daki yurtseverlerin de onlar “sayesinde” bırakılmaları…

Bu gerçekleştiği takdirde Silivri ve Hasdal'daki yurtseverlerin bir “Apo affı” için rehin tutulduğu iddiası gerçekliğe kavuşacaktır. Bu da PKK ile yapılan müzakerelerin boyutunu ortaya koyacaktır.

Tahliye nedenleri ne olursa olsun Balbay'a aramıza hoş geldin derken diğer yurtseverleri de bir an önce aramızda görmek dileği ile…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.