Avutuluyoruz, uyutuluyoruz!

Karacabey Belediye Başkanı Ergün Koç'u en fazla eleştirenlerdenim. Bu yüzden yargıya taşınan karşılıklı birçok davalarımız da var. Ancak, Koç'un Haziran dönemi oturumundaki konuşmasında ülkenin, “Cak-cek”lerle yönetilemeyeceğine vurgu yaparken, AKP'nin 10 yıldır Karacabey'e çivi çakmadığını söylemesini (Adalet Sarayı hariç) doğru buluyorum.

10 yıl önce nüfusumuz 43 bindi. Şimdi 55 bin. Nüfus hızla artıyor. Nüfus artışıyla ihtiyaçlar da ister istemez beraberinde geliyor.

Özellikle yaz aylarında susuzluktan kavrulan halk, abdest dahi alamayacak denli güç durumlar yaşarken, Gölecik Barajını, Yeşildere Projesini düşünen oldu mu?

Son 10 yılda, “Yapılacak” açıklamalarıyla en az 50 kez müjdesi duyurulan hastane, Mustafakemalpaşa'ya bağlı sağlık ocağı konumuna düşürülmedi mi?

Gün geliyor, 20 kez elektrik kesintisi yaşanıyor. 50 yıldır değişmeyen elektrik şebekesinin eskidiğini ve yük taşıyamaz duruma düştüğünü gören oluyor mu?

Karacabey'de eğitim açmazlarda. 4+4+4=başını ört sistemiyle de tıkanma noktasına geldi. Nüfus hızla artıyor. Toki'nin dışında, 10 yılda, bir tek okul yapılmadı. Tuvaletlerden bozma, 55-60 öğrencili sınıflarda, hızlandırılmış eğitim yapılıyor, kimin umurunda?

AKP'nin söz verip de yerine getiremediği onlarca örnek sayabiliriz.

Uzağa gitmeyelim, 2007'de temeli atılan ve 2 trilyona yakın harcama yapıldıktan sonra yarım bırakılarak çürümeye terk edilen Mısır Kurutma Fabrikası, AKP'nin neleri yaptığının eseridir.

Ergün Koç, 10 yılda genel bütçeden Karacabey'e hiçbir şey yapılmadığını söylerken çok haklıdır.

Yüzde 50 ile iktidara geldiklerini söyleyerek övünenler, koalisyon dönemlerini arattıklarını akıllarına bile getirmiyor.

Ne söyleyelim ki?

Fen Lisesi'ne sevinebilir miyiz?

Dün bir okuyucumdan mektup aldım. Duyarlılık göstermiş, Matlı ailesinin yaptırdığı Fen Lisesi ile ilgili görüşlerini kağıda dökmüş.

İlginç bir bakış açısıyla kaleme alınan mektupta, Fen Lisesi'nin kurucu yönetici ataması yapılırken nelere dikkat edildiği anlatılıyor.

Okuyucumuza teşekkür ederek, tek satırına dokunmadığım mektubu aşağıda sizinle paylaşmak istiyorum:

“FEN LİSESİ CEMAATA EMANET!

Matlı ailesi tarafından yaptırılarak Milli Eğitim Müdürlüğüne devredilen Fen Lisesi Karacabey'de büyük heyecan yarattı. Ülkemizin en başarılı 72 öğrencisine hizmet verecek olan kurumun şimdiden Karacabey'in eğitim çıtasını yükselteceğini söyleyebiliriz.

Ancak kurucu okul müdürlüğünde yaşanan süreç, şu soruyu da beraberinde getirdi.

“Çocuklarımız cemaate mi emanet ?”

Son yıllarda ülkenin tüm kurumlarına nüfuz etmeye çalışan ve belli bir grup adına hareket eden bu zihniyetin, tıpkı poliste, orduda, yargıda ve siyasette olduğu gibi,  eğitimde de etkili olmaya çalıştığı görülmektedir.

Örnek vermek gerekirse, Karacabey'e açılacak olan Fen Lisesi için kurucu müdürlük seçimine bile müdahale etmişlerdir. Benden olsun da, isterse çamurdan olsun mantığıyla hareket eden bu zihniyet anlaşılan o ki, tüm gücüyle baskı kurarak bu kaleyi de ele geçirmeye çalışmaktadır. 

Peki bu sürece nasıl gelindi?

Kurucu müdürlük için her ne kadar açık bir kriter yoksa da, Fen Lisesine atanacakların branşında okutacağı ders olması yeterlidir. Ancak cemaate yakın olanlardan bir aday valiliğe bildirilir ve henüz onayı gelemediği halde görevine başladığı duyulur.

Fen lisesinin açılacağı duyulduğundan beri herkesin gözü AK Parti ilçe teşkilatındaydı. Kimi isteyeceği merakla bekleniyordu. Yaşanan bu süreçte bile parti içi bir disiplinin olmadığı gün yüzüne çıkmıştır. AKP İlçe yönetimi, ismi öne çıkan adaylar üzerinde, sendikaların ve sivil toplum örgütlerinin büyük desteğini alan Mesut Şinasi EREN üzerinde uzlaşmışlardı. Hatta, Valiliğe görevlendirme yazısının bile yazıldığı söylenmekteydi. 

Parti içinde Bülent ARINÇ'ın ismini arkalarına alarak Manisalılar adına hareket eden başka bir grup ise cemaatin desteklediği Mehmet ERBİL'i istediği duyumları alınmıştı. İlçe Başkanı Mustafa ÇELİK ise Karacabeylilerin adayı olan İsmail ŞEN'i istemişti. Ancak duruş itibariyle partiye yakın olmadığı için İsmail ŞEN veto yemişti.

Tüm bunlar yaşanırken yurt dışında olan ve süreci uzaktan izleyen Milletvekili Önder MATLI'nın kararı ise sürpriz bir değerlendirme olmuştur. Manisalılar grubu ve cemaatin adayı olarak ön plana çıkarılan Mehmet ERBİL'den vazgeçilmiş yerine, bu gruba yakınlığıyla tanınan Bünyamin DEMİRTAŞ'ın Fen Lisesi kurucu müdürlüğüne atanmasının yazısı yazılmıştır.

Karacabey'deki sendikaların, sivil toplum örgütlerinin ve eğitim camiasının üzerinde uzlaştıkları isimleri veto eden Vekilin Fen Lisesine deneyimsiz bir ismin atanmasını istemesi akıllara, “cemaate diyet borcunu mu ödüyor?” sorusunu da getirmiştir.

2013-2014 eğitim öğretim yılında hizmet verecek olan Fen Lisesi, ülkemizin en seçkin çocuklarını ağırlayacak. Karacabey'imize şimdiden hayırlı olsun. 

İlçemize gelecek olan öğrencilerin velileri, içiniz rahat olsun. Çünkü, evlatlarınız cemaate emanet.”

Okurumuz, Matlı ailesinin yaptırdığı Fen Lisesinin geleceğini böyle yorumluyor.

Ne yapalım, elimizden bir şey gelmediği için hiç olmazsa biz de hayırlı, uğurlu olsun dileklerimizi sunalım.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.