Atatürkçü Düşünce kazansın

ADD’ye iade-i itibar sağlansın ki, Atatürkçü Düşünce
kazansın

 

            Karacabey
Atatürkçü Düşünce Derneği yarın olağanüstü toplanarak temiz sayfa açabilme
adına yeni bir yönetim oluşturacak. Beş yıldır karanlık bir süreç yaşayan
ADD’de olması gerekende budur. Olağanüstü kongrenin yapılması ihtiyaçtır ve
umuttur.

            Ancak
görülen o ki kavga bitmeyeceğe benziyor. Çünkü seçime iki liste girecek gibi.
İki listenin beraberinde getireceği yeni sıkıntılar olacaktır mutlaka. Sonuçta
kaybeden yine ADD olur. Atatürkçü Düşünce Derneği kan kaybetmeye devam eder.

            Nasıl mı?

Seçime iki liste girerse ve ADD’yi utanılacak duruma
düşürenler yine kazanırsa tatsız ortamın kalkmasını kim engelleyebilir?

            Gözlemlediğim
kadarıyla iki liste proje üretmek yerine seçimi nasıl alırımın peşine düşmüş.
Sadece seçimi kazanmak için çaba harcıyor. Sanki seçim kazanılınca her şey
düzelecek. Yanılıyorlar. Seçimi kim kazanırsa kazansın, lokal açıldığından beri
ödenmeyen kira stopajlarını (faizleriyle beraber) ödemek zorunda kalacaktır.
Hadi bir şekilde dernek borcunu ödedi diyelim. Ya sonrası…

            İsterseniz
bunları bir kenara bırakalım. Yapılması gerekene bakalım.

            Karacabey
kamuoyunun bildiği gibi geçmişte, ADD’den üyeliği düşürülenleri hatırlayalım.

            ADD o
zaman ne yapıyordu? Lokali yoktu ama 40 bin TL parası ve prestiji vardı. Trakya
Birlik sahasında en az iki ay süreyle minikler ve olgunlar futbol turnuvası
yapılırdı. Yine müzik eşliğinde sokak basketbolu (streetball) organizasyonları
yapılırdı. 18 Mart’larda 2-3 otobüs ile Çanakkale’ye gidilirdi. Sivil toplum
örgütleriyle birlikte Uğur Mumcu hafta boyunca anılırdı. En önemlisi üniversite
öğrencilerine kesintisiz burs verilirdi. İlçede çeşitli kültür etkinlikleri,
şiir, resim ve kompozisyon yarışmaları düzenlenirdi. Türkiye’nin önde gelen
aydınları Karacabey halkıyla buluşturulurdu. Cumhuriyet Alanında ücretsiz açık
hava konserleri gerçekleştirilirdi. Karanlığa karşı sürekli aydınlık etkinlikleri
yapılırdı. Öldürülen aydınlarımızın cenazelerine araç kaldırılırdı. Yüksek okul
öğrencileri için sene başında öğrenci masası kurulur, gençlerimize yardımcı
olunurdu. Cumhuriyet yürüyüşleri ve Cumhuriyet baloları düzenlenirdi. ADD
Gençlik Kolları ve Kadın Kolları aktif çalışırdı. Yığınla faaliyet yapılırdı.

            Kısacası
Karacabey Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezimiz tarafından gıpta ile
izlenip diğer derneklerimize örnek gösterilirdi. Karacabey Kamuoyunda
saygınlığı ve prestiji vardı.

            Son
dönemlerde ne mi oldu? Gazetelerde defalarca yazıldı. Kral çıplak dendi. Ancak
anlayamadılar belki de anlamak istemediler.

            Gazetemize
yazdıklarımızla değil de akıllarından geçenle cevap verme ve dedikodu yapma
cesareti sergileyen dernek yöneticileri ne yazık ki sevgili Şener Eruygur ve
sevgili Mustafa Yurtkuran’ın Ergenekon’dan gözaltına alındıklarında ses
çıkaramadılar. Çünkü onlar gazetemizde dile getirdiğimiz olumsuzlukları
tezgahlıyordu. Dernekçilik yaparak Atatürkçü Düşünce’ye hizmet etmek yerine
lokalcilik yaparak zevki sefa sürdürüyorlardı.

            Şimdi yine
kızacaklar ve hakkımızda atıp tutacaklar. Varsın konuşsunlar, biz doğruları
yazmaya devam etmemiz gerektiğini biliyoruz.

            Peki ne
yapmalıyız?

            Yeni
dönemde Karacabey Atatürkçü Düşünce Derneğine eski saygınlığını kazandırmalıyız.
Lokalcilik zihniyetinden vazgeçerek dernekçilik anlayışına geri dönmeliyiz.
Gençlerimizi, kadınlarımızı, aydınlarımızı, öğretmenlerimizi, büyüklerimizi
kısacası Atatürkçü Düşünceyi benimsemiş. Karacabeylilerin ADD’ye gelmelerini
sağlamalıyız. Küskün üyelere kucak açmalıyız. Bütünlüğü mutlaka oluşturmalıyız.

            Kongre
sonucunda Atatürkçü Düşünceye yaraşır bir yönetici kadrosu iş başına
gelmelidir.

            ADD
üyeleri bu bilinç içinde oy kullanmalıdır.

            Başarılı
bir kongre dileğiyle kazanan ADD olsun.