24 saat uzun bir süreçtir!
Yaz tatilinden işim gereği Karacabey’e gelirken, komşum
olan müsteşar ağabeyim yakınen tanıdığım birine selam göndermişti.
Komşumun
selamını ilettiğim sırada fazla bir şey konuşamadık. Ardından eşinin de eşine selam ve sevgilerini
aktardım. Yine bir şey yok. İzin istedim ayrıldım. Çatrak’ta otobüs beklerken
bu tanıdığımda yolcu karşılamaya gelmiş. Müsteşarı nereden tanıdığımı
sorduğunda 1990 yılından beri yakın komşum olmakla beraber dostluğumuzun
sürdüğünü belirttim. Otobüse bindim yoluma devam ettim.
Aynı gün
deniz boyunda karşılaştık, küçük kızım yanlarında denize gelmiş. Hayırdır erken
gelmişsin diye şakalaştık. Arkadaşını sordu. Bende gayri ihtiyari sizin öyle
bir tanıdığınızın olduğunu sanmıyorum. Devamla sizleri sormadığı gibi bana bir
bardak çay bile ikram etmedi. Adınıza ve adıma çok üzüldüm.
Şöyle bir
ekleme yaptım: Bende birçok köyde ve okulda görev aldım. Çalıştığım yerlerden
birisi yanıma gelip selam sabah getirdiğinde bu şekilde hiç davranmadım. Hatta
geleni köyün nahırcısı (sığırtmacı) göndermiş bile olsa ilgilendim. Halini
hatırını sordum. Elimden geldiği kadar ikramda bulunmaya çalıştım. Demek ki
benim bir nahırcı kadar değerim yok, seninde korucu kadar değerin yokmuş
diyerek konuşmamı bitirdim. İlginç şeyler anlattı. Ben oldukça şaşırdım. Tabiri
caiz ise içiğini cıcığını çıkardı.
En son
söyledikleri: Benim bu değerli kardeşimin çok güzel bir özdeyişi var. Türkiye
gibi ülkelerde 24 saatlik bir zaman süreci çok uzundur. Bu 24 saatlik süreçte
her şey olur, hiçbir şey aynen kalmaz. Onun için bu arkadaşı iyi izle bazen de
beni bilgilendir. Yaptığı güzel şeyleri paylaşayım.
Peki olur
derken ve babamın bir sözü ile bu durum çok çelişiyor şeklinde mırıldandım. Ne
gibi dediğinde, “aslı hu nesli hu” dediğimde kahkahayı patlattı.
Bunları
neye mi anlattım. Gerçekten dediği gibi çıkıyor. Çıkmaya da devam edecek. Şubat
ayından itibaren alacağımı sandığım bir sorumluluktan dolayı güzel şeyleri siz
okuyucularımla ve Karacabey halkı ile paylaşacağım. Bu güne kadar görüyordum ve
izliyordum ama tüzel bir sorumluluğum olmadığı için açıklayamıyordum. Eh artık
günü geldi sanıyorum.
Bu köşeden
ve açık mektup şeklinde ilginizi çekecek açıklamalar ve yazılar olacak.
Sağlıcakla kalın…