Susuzluk AKP’nin eseridir

22 Temmuz’daki genel seçimlerde geri sayım başlarken, KÜÇÜKAŞIK İLGİNÇ DEĞERLENDİRMELER YAPTI:
Susuzluk AKP’nin eseridir
*Yazarımız Hasan Çamoğlu, CHP Bursa Milletvekili ve 4. sıra milletvekili adayı Mehmet Küçükaşık’la, son metrelere girilen seçim yarışı ile ilgili görüştü.
*Küçükaşık, 22 Temmuz’daki seçim sonuçları ve Karacabey çiftçisini yakından ilgilendiren kuraklık konusunu konuşan, Çamoğlu’nun sorularını yanıtlarken ilginç görüşler öne sürdü.
Karacabey Kurşunlu Köyü’nde 1960 yılında dünyaya gelen ve Mustafakemalpaşa’da uzun yıllar avukatlık yaptıktan sonra 2002 seçimlerinde CHP Bursa Milletvekili olarak Ankara’ya giden Mehmet Küçükaşık, sade ve sempatik yapısıyla, alçakgönüllülüğüyle, çalışkanlığıyla, herkese yardımcı olan yapısıyla halk tipi bir vekil görüntüsü çizerek 4,5 yıl da haklı olarak “Çiftçi Dostu” ünvanını kazandı.
Özellikle Karacabey ve Mustafakemalpaşa’lı seçmenlerin büyük ilgisini gören Küçükaşık, tabanın geniş kesimin isteği üzerine CHP’den yeniden milletvekili adayı oldu. CHP 4. sıra milletvekili adayı Mehmet Küçükaşık, Karacabey çiftçisinin AKP’nin ihmalkarlığı ve işbilmezliği sonucu kuraklık sıkıntısı içine sürüklendiğini belirtti.
Yazarımız Hasan Çamoğlu’nun sorularını içtenlikle yanıtlayan Küçükaşık, Başbakan’a Hikmetyar’ın kuzusu nitelemesi yaparak yüklenen Küçükaşık, AKP’yi Türkiye’yi karartmakla eleştirdi.
Küçükaşık, genel seçimlere saatler kala eleştirileriyle, görüşleriyle, önerileriyle ilginç yanıtlar verdi.
Çamoğlu ile Küçükaşık’ın söyleşisini birlikte okuyalım:
Sayın Küçükaşık; Üreticimiz sulamada büyük sıkıntı çekiyor. Dönemsel kuraklığın yanında çeltik üretiminin de üreticilerimizin mağdur oluşunda önemli bir payı var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Geniş bir su havzasına sahip Karacabey’de su sıkıntısı çekiliyorsa üreticimiz kaderine terkedilmiş demektir.
Suyun nasıl kullanılacağını gösteren kurumları (DSİ) devre dışı bırakırsanız sonuç kaçınılmazdır: Ürün yanacaktır, çiftçi kahrolacaktır.
Su, siyaset üstü bir sorundur; Ülke sorunudur. Kuraklık, susuzluk yazgı değildir. Çölün ortasındaki İsrail’de her yer yemyeşil cennet olabiliyorsa üç tarafı nehirlerle çevrili Karacabey niçin cennet olmasın.
İlçemiz için çözüm de zor değildir. Bölge Kuraklık Önleme Merkezi kurar, ürün planlaması yaparsınız sorunu çözersiniz.
Bakın şimdi; Hara tarım alanına 5 bin dekar yerine, 10 bin dekar çeltik ektiğinizde elbette Karacabey çiftçisini susuz bırakırsınız.
Mustafakemalpaşa, Manyas, Susurluk, Karacabey bir bütün olarak düşünülmeli, ürün planlaması ona göre yapılmalıdır.
Böyle bir planlama yapıldığında gelecek yılların olumsuz etkisinden de yöreyi kurtarmış olursunuz.
Mazotu (1) liraya indireceğinizi söylüyorsunuz. Muhataplarınız da bunu hayal olduğunu, devletin bu işten çok zarar göreceğini söylüyorlar. Aslında devlet yüz’e aldığını iki yüze satıyor. Kara borsada bile bu kadar kar yok. Bu konuda ki düşüncelerinizi bir örnekle nasıl açıklarsınız?
Bu ülkede birileri mazotu ÖTV’siz kullanmıyorlar mı?
Uluslararası taşımacılık yapan gemiler, lojistik firmaları, balıkçılar, yatçılar benim çiftçimden daha mı fakir? Bunlar ucuz mazot kullanacaklar, yanık tenli yurdum insanı ÖTV’li mazot kullanacak. Olmaz böyle şey! ÖTV’li mazot üreticiye zulümdür. Biz bu zulme son vereceğiz. Bunun maliyetine gelince sadece 2 milyar YTL’dir.
Suyunu güneşe katık eden yurdum insanına bu parayı çok görmek vicdansızlıktır.
Bu iktidar gelirken buğday kaç paraydı, şimdi kaç para oldu? Diğer girdilerin örneğin gübre ve mazottaki artışları ne kadar oldu?


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.