Sidikli yazı

İlhan Şeşen sokakta, bir köşede hacetini görürken kameraya yakalandı ya;
Yer yerinden oynadı.
Sanırsın ki yerleri yerinden oynatan tayfa sütten çıkmış ak kaşık.
Bir ayıplama, bir ayıplama…
Ayıpla tamam ama sen de kalkıp bir köşede aynısını yapma…

Daha geçen gün metroya bindiğimde vagondaki kesif idrar kokusundan kırıldı burnumun direği. Aklıma buraya bir kadının işeyebileceği gelmedi hiç. Kim bilir hangi hanzo dedim.
Alt geçitler ona keza.
Har har mübarek har har…

Hep erkek olmanın marifetleri bunlar.
Onlar için sadece fermuar açmakla halloluveren bir iş çünkü işemek. Arkalarını dönmek, hacetlerini görmek için kafi.
Akan trafikte sağa çekmiş bir araçtan inmiş arkası dönük erkek kişi görüntüsüne defalarca şahit olmuşsunuzdur. Saklanmaya gerek bile duymazlar.
Ünlü ünsüz fark etmez, erkek olmanın rahatlığı ile her yere işeyiverirler.
Hadi itiraf edin, siz de akan trafikte aracınızı sağa çekip kaç kez???

Bunda biz kadınların katkısı da yok değil. Anne olarak erkek çocuklarımızı ağaç dibine, sokağın tenha bir köşesine, iki araç arasına ya da plastik bir şişeye işetivermişliğimiz yok mudur?
Onlar da büyüyüp (büyümeyip) gidiyorlar her an her yere işiyorlar işte böyle.

Denize işemek desen zaten çok sevilen bir iş ki, vakti zamanında denizde yüzerken görüntülenen Ahmet Çakar bile “Denize işemeyi hep çok sevmişimdir” demişti gevrek gevrek gülerek.

Denizi geçtim, havuza işeyen de var mıdır acaba?
Onlar için havuza işediklerinde vücutlarından çıkan sıvıyı koyu renge döndüren bir sistem gelişse diyorum. En azından bir daha işeyemeseler.

Tarkan’ın eski günlerinden bir çiş anısı vardır. Hatırlarsınız; Savaş Ay’ın canlı yayında sorduğu “Ödül alırken Genç Kral ne düşünüyor?” sorusunu “Çişim var, bir şey düşünemiyorum” diyerek yanıtlamıştı hani. (Neyse ki daha o günlerde çişini söylemeyi öğrenmiş çocuk.) Yıllar sonra “Adımı Kalbine Yaz Unutma” şarkısının klibinin sonunda da işeme duruşunda poz verirken, bu pozu da o günlere ithaf etmiş olmalı.
Yerli yabancı meşhurlar dünyasında pek çok çişli anı var aklımda kalan…
****
İlhan Şeşen vak’asına dönersek;
Sosyal medyada olduğu gibi günlük hayatta da kimsenin İlhan Şeşen’e aferin çekmeyeceğini biliyoruz.
Ancak bilmediğimiz, bu olayı kınarken mangalda kül bırakmayanların dönüp kendisine bakmayacağı ve iki gün sonra sıkışıp da tıpkısının aynısını kendisinin yapmayacağı.

Çiş dediğin idrar kesesinde durduğu gibi durmuyor ki, hele de bu sıcaklarda dışarı çıkınca çok ama çok pis kokuyor.
Siz kendinizi “çevreci” görerek çiçekleri suladığınızı düşünüyorsunuz da, zavallı çiçekler belki de ürik asit zehirlenmesinden can veriyor.
Ayıp arkadaşlar ayıp. Yapmayın, etmeyin, çişinize sahip çıkın.

Çocukken annenizin siz evden çıkmadan sizi uyardığı zamanları hatırlayın ve evden çıkmadan önce torbalarınızı boşaltın.
Prostat olduysanız da ona göre tedbir alın.
Bizi de bu manzaralarla ve o müthiş kokularla baş başa bırakmayın.

Bir de rica edeceğim, bu olayı da siyasetin dibine taşımayın.
Bunun sadece erkek olmakla alakası var, bunu da daha fazla yüzünüze vurdurtmayın.
Ha bu arada;
Yatmadan önce çişinizi yapmayı da unutmayın…

(Kapak fotoğrafı Habertürk‘ten alıntıdır)

cananekncylmz@gmail.com'

Canan Ekinci Yılmaz

1 Nisan 1963 Karacabey doğumlu. Karacabey Lisesi mezunu. 5 Ekim 2010 itibariyle yazar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.