Nasıl bir milletvekili?

Nasıl bir milletvekili istiyoruz?
1980 sonrasında siyaset, egemen güçlerin baskı aracı olarak kullanılmaya başlanınca, hakça bölüşme talepleri bastırılmıştır. Yanlış ekonomik politikalar ile gelir dağılımını daha da bozmuştur. 
Küreselleşme sermaye lehine, tek yanlı işlemiştir. Küreselleşmeyle birlikte gelişen özelleştirme ve hortumlama süreci hız kazanırken yeni bir erken seçim geldi çattı.
Siyasi partiler 4 Haziran günü listelerini Yüksek Seçim Kuruluna sunacaklar. Medyadan takip ettiğimiz kadarıyla sağdakiler sola, soldakiler sağa gidiyor. Anlayabilene aşk olsun.
Kadim bir dostuma; birkaç yıldır milletvekilliği için baskı yapılmaktaydı. Dünyaya farklı pencerelerden bakmış olmamıza karşın olaya yakinen tanıklık yaptım. Birkaç gün önce hayırlı olsun diye buluştuğumuzda aktardıkları çok ilginç geldi. Sizlerle paylaşmak istedim.
Arkadaşım aday olacağım diye ekonomik olarak da hazırlıklarını yapmıştı. Adaylık başvurusu için çağrıldığında yaşadıkları onu yıkmış. Listenin neresinde yer alabileceğini sorduğunda verilen cevap; 6 milletvekili seçilecek ilde birinci sıraya yazılmak için 500 000YTL, ikinci sıra 300 000YTL, üçüncü sıra 100 000 YTL olmuş. Olur mu böyle şey? dediğinde ayni ilde başka partiler 1 000 000 YTL almaktaymışlar. Bazı büyük illerde ise sıralama açık arttırma ile yapılıyormuş. Saçmalıyorsun arkadaşım dediğimde olayın doğruluğunu yapmış olduğu telefon görüşmesi ile teyit ettirdi. Ağzım açık kaldı, pes doğrusu dedim.
Milletvekillerinin sadece genel başkanlarının kurşun askerleri olduğunu sanıyordum. Yanılıyormuşum. 500 000 YTL vererek milletvekili olanlar bizi ne kadar savunacak?
Cumhuriyet Mitingleri gibi milletvekillerini belirleme mitingleri de mi yapmalıyız? Ülkemize ve geleceğimize nasıl sahip çıkabiliriz diye düşünürken “Nasıl Bir Milletvekili İstiyoruz?” diye bir şeyler aklıma geldi. Sıralıyorum, düşünemediklerimi ilave ederek oy vermeyi düşündüğünüz siyasi partilere iletiverin gari…
1- Seçeceğiniz milletvekillerinin kıblesi Ankara olsun. Waşington veya Bürüksel’i kıble olarak görmesinler. Kısaca “Ne AB, ne ABD tam bağımsız Türkiye” diyen adaylar olsun.
2- Siyaseti meslek yada geçim kaynağı olarak görmesin.
3- Genel Başkanlarının kurşun askeri olmasın.
4- Seçmeninin karşısına mutlaka bölgesiyle ilgili yeni projeler ile gelsin.
5- Milletvekilliği süresince bu projelerini tamamlasın, tamamlayamaz ise nedenini seçmeni ile paylaşsın.
6- İş takipçiliği, ihale ayarlayıcılığı yapmasın.
7- Seçildikten sonra, doğrudan ticari faaliyette bulunmasın.
8- Seçileceği bölgeyi ve sorunlarını iyi tanısın.
9- Seçildikten sonra hafta sonlarını mutlaka seçim bölgesinde geçirsin.
10- Kesinlikle ithal aday olmasın, son 10 yıl aday olduğu bölgede yaşasın.
11- Halen yürürlükte olan “dokunulmazlık” zırhının kendisine sağladığı avantajlara hiç itibar etmesin, “dokunulmazlık” zırhının kaldırılması için gereğini yapsın.
12- Milletvekilliğini, gelecekteki yaşantısını garanti altına alacak bir şans olarak görmesin.
13-Seçildiği siyasi parti mensuplarının değil herkesin vekili olsun.
14- Vatandaştan saklayacak, gizleyecek hiçbir şeyi olmasın.
15- İsraftan değil, tasarruftan yana olsun.
16- Her türlü yolsuzluğa ve yoksulluğa karşı mücadele etsin.
17- Aday gösterildiği gün mal varlığını açıklasın, aynı tavrını milletvekilliğinden ayrıldığı gün de sergilesin.
18- Kendisine, milletvekili arkadaşlarına ayrıcalık tanıyacak her türlü kanun teklifine karşı dursun.
19- En önemlisi yerel yöneticileri sık sık ziyaret etsin, siyasal ayrım yapmadan haklı istemleri yerine getirsin.
20- Halka karşı açık, sade ve dürüst olsun.
21- Ülke ve insanlarının yararına olmayan hiçbir şeye parmak kaldırmasın.
22- Bölgesine yapılacak olan yatırımların önünü açsın.
23- Siyasi atamalara, siyasi kayırmalara, kollamalara karşı mücadele edeceğini açıklasın.
24- Atatürk’ün ulusal hedef olarak gösterdiği “Çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak” için gereğini yapsın ve mücadele etsin.
25- Seçildiği partiden ayrılması gerektiğinde milletvekilliğinden de istifa etsin.
Kısacası adam gibi milletvekili olsun.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.