Mehmetçiği zehirleme ihaleleri…

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

Mehmetçiğin karavanı bile ranta çevrildi. Ulusal Güvenliğin olmazsa olmazının 1 numarası Türk Silahlı Kuvvetleridir. Akp’nin rant ihaleleri savaşan orduya toplu suikast olanağını da içinde barındırdığını düşünüyorum.
İhaleyle özel (leş)tirmeye açılan Mehmetçik karavanı, taşımalı sistemde eğitim gören öğrenciler, üniversite yemekhaneleri, Kredi Yurtlar Kurumu yemekhaneleri, hastaneler… Bir işte “kâr esas oldu mu, cilanın altına cüruf yığılır”, halkı olabildiğince sömürebilmenin her yolu devreye sokulur. Bunun içinde sömürünün merkezi olan iktidarlar kullanılır; 1980 sonrası Anap, şimdilerin Akp’si gibi…
İki ayda üstelik aynı yemek şirketinin karavanından 5.000 Mehmetçik zehirlendi. Her ne hikmetse ak rantın döndüğü bu inançlı (!) şirket sütten çıkmış Ak kaşık gibi görevine devam ediyor. İnançlı (! ) şirket ihalelerden el çektirilmedi. Sağlık ve Milli Savunma Bakanlarının “yağmur sularından olabilir” tanısı Akp’den önce yağmur yağmıyor muydu sorusunu sordurttu. “Bir kereden birşey olmaz” diyen bir Bakanın olduğu Akp’nin 4 kez yinelenen Mehmetçik Zehirlenmeleri karşısında yaptığı tek şey soruşturma önergesini reddetmek oldu!…Öyle ya onların önemi yoktu; onlar Türk Ulusunun çocuklarıydı. Ulusal Güvenliğin en önemli noktası; Türk Silahlı Kuvvetlerinin yani Mehmetçiğin karavanından özel (leş)tirmeyi kaldırın. İhale karavanında yitireceğimiz Mehmetçik sizi koruyamaz.
Ordu, okul, hastane, yurt, pansiyon yemekleri orada yapılan işin esasıyla ilgilidir, işin parçasıdır. Orduda yemek savaşma yeteneği; hastanede yemek tedavinin parçası; okulda,y urtta, pansiyonda yemek eğitim ve barınma hizmetinin uzantısıdır. Bu yüzden bu işler ihaleye verilemez. Fabrikalarda da durum aynıdır. İş yasasının 2. ve 7. maddelerine göre, Alt İşverenlik Yönetmenliğine göre suçtur. Yasadaki kısıtlama ve sorumluluktan sıyrılmak için yemek işyeri dışından getirilerek inceden inceden yol bulunmuştur! Ancak insanlığa ve işin ruhuna karşı “suç sabittir “.
2017 yılı zehirlenme olaylarına bakarsak 5.000 Mehmetçik, 390 öğrenci, 457 işçi ve mevlid yemeğinden 199 kişi. 2016 yılında ise 294 hasta,283 öğrenci, 71 işçi… Sağlık arayanlar bile zehirlenmiş. Bu rakamlar sadece basına yansıyanlar, yansıtılabilenler, ya yansımayan ya da yansıtılamayanlar!
Bilinen tarihten bu yana ordunun kendi yemeğini yapmasının hikmetini anlayamayan; askerin can güvenliğini hiçe sayan; Mehmetçiğin yediği yemekten bile birilerine köşe döndüren; açgözlü ihaleciliğin; Devletin ve Ulusun sırtından para kazanma sevdalıları yaratan; canını hastaneye teslim edip yaşam savaşı içindeki hastaları bile ranta teslim eden anlayış… Akp’nin Türkiye’nin iktidarı olmadığının kanıtıdır. “İhalecilik” cephede savaşan orduyu, “kışlada” toptan zehirleyebilen bir güvenlik sorunudur.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.