Manyas Gölü için kuraklık uyarısı

Manyas Gölü için kuraklık uyarısı
Balıkesir İl Genel Meclisi ve Tarım Komisyonu Üyesi İsmet Koçyiğit, Manyas Gölü’nde mevcut suyun tarım arazilerinin 40 Günlük ihtiyacını karşılayacak seviyeye düşmesi sebebiyle Manyas ve Karacabey Ovaları’ndaki 170 bin dönümlük arazinin kuralık tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, bölgedeki Çeltik Üretiminin sınırlandırılması gerektiğini söyledi.
 Bölgedeki tarım arazilerinin su ihtiyacını karşılayan Manyas Gölü’nde su seviyesinin normalinden 4’te 1 oranında azaldığını ifade eden Koçyiğit, devlet kurumlarının vatandaşlarla işbirliği yaparak çeşitli tedbirler alması gerektiğini söyledi.  İsmet Koçyiğit, bölgedeki suyu idareli kullanmak için ürün çeşitliliğinin azaltıl-ması gerektiğini belir-terek, “Manyas ve Karacabey ovalarında bulunan 170 bin dönüm arazi, Manyas Gölü’nün normal suyundan 4’te 1 oranında azalması sebebiyle kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Bu kuraklığın bir de çevresel felaket boyutu vardır. Mevcut suyun çiftçiler arasında daha adil dağıtılması gerekiyor. Su ve kuraklık sorunları hiçbir biçimde çözüm şansı bulunmayan bir sorun gibi görülmemelidir. Yeter ki suyu uygun zamanda ve uygun miktarda kullanalım. Şu anda Manyas Gölü’nde mevcut olan su tarım arazilerinin 40 günlük su ihtiyacını karşılayabilecek kapasitedir. Manyas Gölü’nde su seviyesinin azalması bölgedeki yeraltı sularının da azalması anlamına geliyor. Bugün ülkemizde birçok göl ve sulak alan artık haritada görüldüğü gibi değildir. Bazıları yok oldu bazılarında da su çekilmesi devam ediyor” dedi.
 Bölgedeki kuraklık tehlikesine karşı alınması gereken önlemleri de anlatan Koçyiğit, “Alınacak tedbirlerde ürün çeşitliliği azaltılmalı, en çok su gereken ürün olan çeltiğin üretimi içim Manyas Gölü’nün mevcut suyu kullanılmamalıdır. Bölgedeki çeltik üretimi sınırlandırılmalı, çiftçiler başka ürünlere yönlendirilmelidir. Ekimi yapılan bitkinin özellikleri ve su tüketimi miktarının iyi incelenmesi gerekir. Toprağın kullanılabilir su tutma kapasitesi, sulamaya başlanacak nem miktarı, her sulamada verilecek su miktarının ölçecek bir plan ve program hazırlanarak ivedilikle hayata geçirilmelidir. Ancak bu çiftçilerin kendi başlarına yapabileceği bir çalışma değil. Devlet Su İşleri, ziraat odaları, İl Tarım Müdürlüğü gibi kurumlar koordineli bir şekilde bu konuya eğilmelidir. Henüz geç kalınmış sayılmaz” şeklinde konuştu. Tarım Komisyonu üyesi Koçyiğit, bölgedeki su kaynaklarının azalmasının, küçük ölçekte çiftçiliğin ortadan kalkmasına sebep olabileceğini, bunun da olumsuz sosyal sorunları doğurabileceğini ifade etti.  

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.