KORKU İKLİMİNİN İZİNDEKİ; İKTİDAR VE MUHALEFET

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

Ülkemizdeki iktidar ve muhalefet korku filmi çeviriyor. Korkuyla yandaşlarımı hoşnut ediyoruz, sanrısı içindeler. Oysa hoşnut olan sömürgeci güçler; özellikle Abd, İngiltere, İsrail. Ve fakat… İktidar ve muhalefet bunun farkında mı derseniz? Eeeeyyy’ler ile başlayan sözlerle iktidarcılık ve muhalefetçilik oynuyorlar. Türkiye’nin sorunları mı? Ne gündemlerinde var, ne akıllarında.
Akp ve stepnesi Mhp;15 Temmuz darbesini muhalifleri korkutma aracı haline getirdiler. Gezi eylemlerinden kalan korku ruhlarına işlemiş. Ekonomi 2018 Akp’nin son demlerini yaşadığını gösterince oluşacak halk hareketlerine karşı korkutma telaşı uyguluyor. Bu arada kendine münhasır HÖH gibi oluşumlar, bazı illerde silahlı örgüt kamplarının gündeme düşmesinden de yararlanıyor.
Ya muhalefet? Elinde satırı ile havanın kararmasını bekleyen yobaz hayaliyle dehşetli bir kampanya (!) ile Akp’den korkutarak kurtulacağını sanıyor. Silahlı eğitim yapan kampların belirlenmesi ile 696 sayılı KHK’dan hurafeler üretmeye çalışıyorlar.
İktidarda, muhalefette korku iklimiyle Türk Ulusuna verdikleri zararın farkında değiller. İnsanların birbirine şüpheyle bakmasını sağlıyorlar. Güneydoğu’da emperyalizm ve piyonlarının ülkemizde planladığı iç savaşa adeta destek verip Ulusun birliğini bozuyorlar. Mezhep kamplaşmaları için uygun koşullar kışkırtılıyor. Üretim ekonomisinin artık yüksek sesle dillendirildiği ve bu sesin sahibi üretici hareketine korku salınıyor. Üretim ekonomisinin temeli olacak bu Ulusal Güç sindiriliyor. Eli baltalı yobaz korkusu yayılarak Akp iktidarına karşı teslimiyet havası yaratılıyor. Oysaki bu teslimiyet havası Akp’ye güç veriyor, sıkıştığı yerde soluk aldırıyor.
İktidar ve muhalefetteki korku zayıflığı ile emperyalist Amerika “2018 Cehennem Planını” geliştiriyor. “Ekonomik operasyon korkusu” iktidarı yerinden hoplatıyor. (Ki ekonomiyi zaten yerle bir etme görevini yerine getirdiler). Türkiye, bu emperyalist saldırılara karşı gerekli mücadeleyi ordusuyla, polisiyle, üretim diyenlerle veriyor. (Ah şu Akp ile muhalefette olmasa, bu durumlara düşmezdik ya).Halkımıza aslında bir korku dönemine değil, çözüm dönemine girdiğimizi anlatabilmenin ne derdindeler, ne bilincindeler. Büyük çözümler, kör çıkmazlarda yaratılır. (Tıpkı Bağımsızlık Savaşımız gibi). Korku, her durumda ve her zaman çözümsüzdür. Cesaret, her zaman ve her durumda çözüm gücüdür. (Mavzerimi alır, dağa tek başıma çıkarım diyen ATATÜRKÜMÜZ gibi).Bağımsızlık Marşımız bile “KORKMA” ile başlıyor.
Akp, komando kampları konusunda derhal araştırma yapmalı, kamplar kapatılmalı ve sorumlular adalete teslim edilmelidir. Ülkemizde huzur ancak ve ancak Devletin Güçleriyle sağlanır. Farklı uygulama başıbozukluğa kapı açmaktır ve yönetemiyor olmanın bir başka kanıtıdır. Muhalefet, “Anayasa ve iktidar meşru değildir”(özellikle emperyalist güçlerden Akp’yi yıkmayı istemek, kendisine ve Türk Ulusuna büyük bir güvensizliktir),”Adalet bitti”, “direnme hakkı geçerlidir” gibi sorumsuz söylemlerden vazgeçmelidir. (Özellikle terör örgütü pkk/pyd/ypg ile eşdeğer Hdp ile direnme hakkını kullanmak tam bir aymazlıktır, aynı el-nusra adlı terör örgütüne barışçı diyen Akp gibi).”Anayasa meşru değilse” laf olsun diye mi seçimlere katılıyorlar, iktidara geleceğiz diyorlar? “Direnme hakkı geçerliyse” niçin Mecliste oturuyorlar? Soma’da katledilenler, taşeronluk adlı köleleştirme, Amerika’nın ülkemizi bölmeye çalışmasına neden direnmiyorlar?
Önümüzdeki dönem; Aydınlıktır. Üretim ekonomisi için üretici hareketi olacaktır. Ülkenin bölünmemesi ve 2.İsrail’in kurulmaması için verilen Vatan Savaşının başarısını destekleyen kitlesel Ulusal Hareketlerde olacaktır. Bunlar hem emperyalizmin hem Akp’nin hem muhalefetin korku tezgahını bozacak eylemlerdir. Ulusu devletiyle birleştirerek Vatan ve Üretim zemininde kaynaştıracaktır. Ulusal birlik ile kışkırtıcılık, ırkçı ve mezhepçi kamplaşmalar ile korku iklimi yenilmeye devam edecektir. Unutmayalım; Bağımsızlık Marşımız “KORKMA” ile başlıyor.
Korkmuyoruz, Türk Ulusuna güveniyoruz, korku ikliminin iki kanadı Akp ve muhalefete Türkiye Cumhuriyetini yıkacak “bir gücün” olmadığını haykırıyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.