Kardeşim Bir Pilottu

Bir pilottu kardeşim.

 

Güzel bir günde emri geldi.

Hazır etti çantasını,

 

güneye doğru koyuldu yola.

 

Bir fatihti kardeşim.

 

Yerimiz yoktu yaşamaya.

Topraklar ele geçirmekti

öteden beri hayalimiz.

 

Kardeşimin fethettiği yer şimdi

Guadarama dağlarında.

Boyu tam bir seksen,

derinliği bir elli.

 

Büyük Alman şair ve yazarı Bertolt Brecht bütün dünyayı ateşe ve kana boğan Hitler'in parmak işaretiyle savaşa giden Alman pilotlarını böyle uyarıyordu.

Türkiye'nin genç pilotlarını uyaracak Bertolt Bechtleri yok ne yazık ki. Onları uyaracak uzak görüşlü ve deneyimli generalleri de ya Silivri, ya Hasdal zindanlarında çürüyor. Son Hava kuvvetleri Komutanını da astının emrine vererek aşağıladılar ve istifaya zorladılar.

Bertolt Brecht'in uyarılarını dinlemeyen binlerce pilot, milyonu aşkın asker, adı bilinmeyen dağlarda kaldı. Boyu bir seksen, derinliği bir elli toprakları bile olamadı.

Şimdi bir başka Hitler bizim pilotlarımızı yine macera için Güney'e, Suriye üzerine sürüyor. Geçen yıl 2 pilotumuz Akdeniz'in 2 bin metre derinliğinde boyu bir seksen topraklar fethetmiş ve ne olduğunu bile anlamamıştık.

Önceki gün pilotlarımızı yine maceraya sürükledik. Bu kez ölen ve ardından hunharca katledilenler Suriyeli pilotlar oldu. Ülkesinde iç savaş çıkartmaya çalışan kiralık katilleri kovalayan Suriye helikopterinin sınırımızı 2 karış geçmesi gerekçe gösterilerek savaş uçaklarımızca düşürülüp pilotları El Nursa canilerine yem edildi.

Ne büyük başarı…!

Eşref Bitlis Paşanın helikopterini taciz eden ABD uçaklarına ses çıkarmayan, daha sonra uçağına yapılan sabotaj sonucu öldürülmesini soruşturamayan TSK haydut kovalayan Suriye helikopterini düşürmeyi başarmış(!)

Suriye sınırımız kalmış gibi Dışişleri Bakanlığı koltuğunda oturan şahsın  “Kimse bir daha Türkiye'nin sınırlarını ihlal etme cüreti gösteremeyecektir” sözlerine ne demeli. 2-3 bin kişilik atlı ve silahlı kaçakçı ordularının sınırımızı geçmelerine, PKK'lıların bir basın ordusu eşliğinde sınırı geçmelerine ne demeli?

Özel Kuvvetler Komutanlığının kozmik odasına girilmesini önleyebilmişler, askerlerimizin kafasına çuval geçirilmesinin hesabını sorabilmişler gibi…

Şu anda Türkiye'de bir askeri darbeyi, bir savaşı, hatta bir büyük doğal felaketi AKP iktidarından daha fazla isteyen hiç kimse yoktur.

Artık duvara toslamak üzere olan ekonomini durumunun anlaşılmaması için bir büyük felakete gereksinimleri var. İşlenen suçu örtbas etmek için suç mahallinde yangın çıkaranlardan farkları yok. Ülkeyi hızla bir felakete sürüklüyorlar.

İkinci Paylaşım Savaşı öncesi Polonya'ya saldıran Hitler'i, Habeşistan'a saldıran Mussolini'yi destekleyen basın benzeri destekçileri var. Yarın felaket kapıya dayandığında kendisini ilk terk edecek olanlar da bunlardır.

Suriye dağlarında uzunluğu bir seksen, derinliği bir elli olan topraklara ihtiyacımız yok.

90 yıl önce binlerce şehidimizin kamı pahasına yeniden kazandığımız toprakları savunup koruyalım yeter. Kimsenin toprağında gözümüz yok. Kimsenin de topraklarımıza göz dikmesine izin vermeyiz.

Türkiye bu maceracıları en kısa zamanda tarihin çöplüğüne gönderecektir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.