Eğitim eşitsizlikleri tartışılmadan ÖSS tartışılamaz!

Karacabey Eğitim-Sen Temsilcisi Salih Tunç, Türkiye’deki eğitim sisteminde eşitsizlik olduğunu iddia etti.
ÖSS’nin bu yıl da yüz binlerce öğrencinin umutlarını tükettiğini dile getiren Tunç,
başta yoksul ve kız öğrencileri olmak üzere eşitsiz ve adaletsiz bir eleme sistemi olduğunu ileri sürdü.
            Tunç, Türkiye’deki sınav sisteminin eşitsizliğini vurgula-yarak, şunları söyledi;
“ÖSS maddi ve manevi yıkımlar üreten bir sistem olamaya devam etmiştir. Her yıl olduğu gibi bu yıl da ÖSYM Başkanı kameraların karşısına geçip ÖSS “Şampiyonları”nı ve sınav sonuçlarına ilişkin bir takım verileri açıkladı. Ardından yine her yıl olduğu gibi “Şampiyonlar” aileleriyle ve dershane öğretmenleriyle birlikte medyada boy gösterdiler. Başarılarının sırrını anlattılar uzun uzun. Gelecek yıl sınava girecek olanlara tavsiyelerde bulundular.
            Ancak ÖSS’yi başarı hikâyeleri üzerinden değil başka açılardan okuduğumuzda; hepimizin üzerinde düşünmesi gereken can yakıcı sonuçlar ile karşılaşıyoruz: Bu yıl da ÖSS’ye giren adayların 1 milyon 294 bin 74’ünün ÖSS puanı hesaplanırken 29 bin 927 adayın ÖSS puanları hesaplanamamıştır. Yani bu adaylar ÖSS’de sıfır çekmiştir. ÖSYM Başkanı bu adayların lise türünün genellikle meslek lisesi olduğunu ifade etmiştir.
Dereceye giren öğrencilerin 8’i İstanbul’dan, 2’si İzmir’den, 2’si Adana’dan, 2’si Kayseri’den, 1’i Bursa’dan, 1’i Antalya’dan ve 1’i Aydın’dandır. Görüldüğü gibi dereceye girenler Türkiye’nin batı bölgesinden ve büyük şehirlerindendir. Ankara’da genel başarının daha yüksek olduğu illerden biridir. Doğu bölgesinden bu yıl da dereceye girenler olmadığı gibi en düşük puanları alanlar ve sıfır çekenlerin önemli bir bölümü doğu illerimizdendir.
Diğer taraftan dereceye girenler ve sınavı kazananlar arasında özel okulları bitirenlerin oranı yarıdan daha fazladır. Nihayet, dereceye giren 17 aday arasında sadece 3’ü kız öğrencidir.
            Peki, bu kadar sayıda öğrenci neden ÖSS’de sıfır çekmiştir? Meslek liseleri ÖSS’de neden en alt sıralarda yer alırken, özel okullardan mezun olan öğrenciler dereceye giren adaylar arasında bile çoğunluğu oluşturmaktadır? Neden birinciler hep batı illerinden çıkmaktadır da doğudaki öğrenciler sınavı dahi kazanamamaktadır? Dereceye giren adaylar arasında neden kızlar azdır?
ÖSYM Başkanı’nın deyimiyle bütün bunlar sadece “Araştırmaya değer konular” olarak tanımlanıp bir kenara mı konulacaktır. Peki, bu sonuçlarla ilk defa karşılaşmadığımıza göre yetkililer bu konuda bugüne kadar neler yapmıştır ve bundan sonra neler yapmayı planlamaktadırlar?
            Tüm bu zorluklara karşın sınavı kazanan yoksullar için eğitim engelleri bitmeyecektir. Yüksek öğrenim harçları geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yılda çok sayıda gencimizin eğitimini yarıda bırakmasına sebep olacaktır.
            Eğitimin bir hak, dolayısıyla kamu tarafından yerine getirilmesi gereken bir hizmet olmaktan çıkarılarak piyasalaştırılması/ticarileştirilmesi söz konusu eşitsizlikleri giderek derinleştirmektedir. ÖSS ve sonuçlarını eğitim sisteminin içinde bulunduğu durumdan bağımsız tartışmak doğru değildir.
            Eğitim Sen olarak yetkilileri bir kez daha ÖSS ve eğitim sistemi temelinde köklü bir değerlendirme yapabilecek ve kamusal, demokratik bir üniversite eğitimi yaratma sürecinde adımlar atılmasını sağlayacak bir düzenleme yapılmasını istiyoruz.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.