Bayrağa saygı

Bazı toplumsal değerler vardır ki, bir kez zedelendi mi, bir daha eski anlamına ulaşmaz.

Moral değerler de dediğimiz bu kavramlar ulusları bir arada ve ayakta tutar. Bayrak gibi, vatan gibi, ulusal önderler gibi, vicdan gibi, hukuk gibi…

Kristal vazonun kırılması gibi bir kez kırıldıktan sonra yapıştırsanız bile bir daha su tutmazlar.

Bu yılın son 2 ayında bayrak kavramına karşı en üst seviyeden 2 büyük saygısızlık yapıldı. Birincisinde 7 Temmuz günü Kırkpınar güreşlerinde bayrak geçişi sırasında tüm izleyiciler ve CHP lideri ayağa kalkarken, Edirne Valisi Hasan Duruer ve bazı bakanlar ayağa kalkmadı.

İkinci olay bir hafta önce 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları sırasında Bergama'da yaşandı. Bergama'da bayrak geçişi sırasında tüm vatandaşlar ile Kaymakam, Garnizon Komutanı,  Belediye Başkanı, CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler geçişi ayakta izlerken bir tek kişi kıpırdamadan koltuğunda oturmaya devam etti. Bu kez ayağa kalkmayan Bergama Cumhuriyet Savcısı Hasan Yüksel idi. Birgül Ayman Güler olayı sert şekilde protesto etti. Kınamalar birbirini izledi.

Bayrak geçişinde ayağa kalkmama konusu yol olmuştu. Bayrak geçişinde ayağa kalkma geleneği kolay kazanılmadı.

Sultan II. Mahmut tarafından 1826 yılında Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından sonra kurulan yeni orduya Asakiri Mansureyi Muhammediye adı verilmişti. Bu ad  Muhammedin Muzaffer Ordusu anlamına geliyordu. Aslında bu ad konulmadan önce Türkçe olarak “Eşkinci” (güzel ve çabuk yürüyen) adı düşünülmüştü. Ancak Yeniçeri Ocağının kaldırılmasına destek veren din adamlarına ve medrese öğrencilerine taviz olmak üzere bu Arapça isim seçildi. Yeni alay sancakları bu sırada ortaya çıktı.

Eskiden Yeniçeri Ortalarının her birinin renk ve şekil bakımından farklı flamaları vardı. Fransız ordusundan da ilham alınarak alaylara birer sancak verildi. Bu sancakların bir tarafında Kuran'dan Şehadet  ayeti, diğer tarafında ise Padişahın tuğrası vardı. Bu şekilde sancakta din ve halife temsil edilmiş oluyordu. 

Bu sancaklar geçerken herkesin ayağa kalkması adet haline geldi. Bu adet giderek bayrağa saygı olarak günümüze kadar geldi.

Artık alay sancaklarımızda ayet ve Padişah tuğrası yok. Onun yerini her yerde ay yıldızlı bayrağımız aldı.

Ülkemizi yeniden bir din devletine dönüştürmek isteyenlerle sultanlık özentileri işte bu nedenle ay yıldızlı bayrağımıza gerekli saygıyı göstermeyerek ayağa kalkmıyorlar.

Bu beyler aşık oldukları ABD'de bayrak törenlerinin ne kadar kurallı yapıldığını hiç değilse filmlerde görmüşlerdir. Bayrağımıza ABD bayrağına gösterdikleri kadar saygı istesek çok mudur?