Ziraat Odası seçimi

13 Şubat 2011 tarihinde, Ticaret Borsası konferans  salonunda yapılan seçimli genel kurul
toplantısını izlemeye gittim. Salon gayet iyi dizayn edilmiş. Baştan aşağıya
çiçeklerle donatılmış. İlk intibaım olumlu.

            Kenar bölümler misafirler. Orta bölüm
ise delegelere tahsis olunmuş. Salona girdiğimde, Yönetim Kurulu Başkanı Nuri
Karaca’nın konuşması  henüz yeni başlamış.
Ondokuz yıllık icraatını anlatıyor. Çok büyük işleri başardığını, ondokuz
yıllık çalışmasına artık nokta koymanın zamanı geldiğine inandığı için
nöbet  değişimine karar verdiğini
belirtmekte. Önce, hiçbir görev almayacağını deklare etmesine rağmen; uzun
yıllar Meclis Başkanlığını yürüten Hasan Karahasanoğlu ile yine Yönetim
Kurulu  Üyeliğini yürüten Raif  Kayacan’ın Yönetim Kurulu Başkanlığına
adaylıklarını açıklamaları üzerine, aday sayısını bire indirmek için gayret
sarfettiğini ve başarılı olduğunu 
belirtmiştir. Bundan sonra tarafsız olacağını deklare ettiğini ama,
delegenin baskısı sonucunda ise, Hasan Karahasan listesinde Meclis Başkanı
adaylığını kabul etmek zorunda kaldığını ifade etmiştir.

Nuri Karaca, Raif Kayacan’ın üzerinde baskı kurarak Başkan
adaylığından vazgeçirmesiyle demokratik bir davranış sergilememiştir. İkinci
bir husus ise, önce tarafsız kalacağını belirtmesine rağmen, Erhan Erdem’in
Başkan adaylığını açıkladıktan sonra, Hasan Karahasanoğlu listesinden Meclis
Başkanlığı adaylığını açıklaması, tutarsız bir davranıştır. Buna, halk deyimi
ile  “LAFINI YEME”  derler. Delege baskısından bahsetmekte. Kaç
tane delegenin baskıda bulunduğunu 
söylemiyor.

Nuri Karaca, icraatlarından bahsederken; fabrika genel
müdürlerinin her yıl toplandığını ve bu toplantılarda  çiftçilerin nasıl  “Düzeltileceğini” tartıştıklarını ifade  etti, çok talihsiz ifade şekli olduğunu
belirtmeden geçemeyeceğim. En garip icraatı da, mülkiyeti kendisine ait ve
Ziraat Odasının ihtiyacı olmayan bir dükkânın, Başkanı bulunduğu bir kuruma
satın alınmasıdır. Etik olmadığı kanısı uyandırmaktadır. Tashih edilmesi
gerekir düşüncesindeyim.

Gelelim kongreye. Harikulade olgunluk içinde cereyan
etmiştir. Erhan Erdem, neden aday olduğunu, neler yapmayı düşündüklerini
halisane şekilde ifade etti. İlk adaylığından olsa gerek, bazı talihsiz
ifadeleri de olmadı değil. Şahıslara yönelik itham ve eleştirileri, aleyhinde
puanlar oluşturdu.

Hasan Karahasanoğlu, tam manasıyla mükemmel idi. Kürsü
hâkimiyeti, ifade yeteneği göz doldurdu, delegeden ve davetlilerden beğeni
kazandı ve alkış aldı. Yağlı Tohumlar Kooperatiflerinde ve Pancar
Kooperatifi’ndeki  başarılı icraatlarını
arkasına alarak salonu coşturdu. Rakibini rencide etmedi. Sıfır hata ile konuşmasını
sonlandırdı.

Delegelerin olgunluğu ise, kongreyi taçlandıran ayrı bir
olay. Delegenin teveccühüne mazhar olup, seçilen üyeleri  kutluyor ve başarılar diliyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.