Yemiyorum, çöpe atıyorum, hayırlara vesile olsun

Sevgili
okurlar, Ramazan Bayramının sonunda toplum olarak bir şölene davet ediliyoruz.
Toplumsal kültürümüz gereği davete icabet etmek bir kuraldır. Bende toplumun
bir bireyi olarak bu davete icabet edeceğim.

Ancak,
şölen ile ilgili öğrendiklerimi ve bildiklerimi öncelikle sizlerle paylaşmayı
yurttaşlık görevi kabul ediyorum.

Şölen
sofrasında 20 ile 30 çeşit arasında yemek bulunmakta ve hazırlanmış olan
yemeklerin tümünden yemek zorunluluğu bulunmaktadır.

Uzmanların
söylediklerine göre iki yemek zehirli maddelerden yapılmış. Ayrıca menü
hazırlanırken bir tanesi mutfak çalışanları tarafından çok zehirli olduğu için
çöpe atılmış.

Konuyu iyi
bilen uzmanların belirttiğine göre yemeklerin ikisinin dışındakilerin
hazırlanılışında bir sıkıntı yokmuş. Yağı, tuzu, suyu, katkısı denk olmasa bile
yenebilecek halde imiş. Yalnız itiraz edilen yemekler zehirli malzeme ile
yapılmış. Ne garip ki bunların panzehirleri de yokmuş.

İşte bu
yemeklerin yenmesi durumunda tedavisi olmayan zehirlenmeden dolayı başımıza
gelecekleri varın siz düşünün.

Yaşam
biçimimiz gereği davete icabet edeceğiz. Gelin soframıza konacak olan yemeği
yemeyelim, çöpe gönderelim. Aşçılar yurttaşlara saygılı olmasını öğrensinler.
Aşçılara haksız olduklarını tüm dünyaya gösterilim.

Şölene
hazırlanan yemekleri önce gurmelere tattırıp sofraya koysalardı ve bize
deseydiler ki: ey yurttaşlar hazırladığımız yemekler bunlar, gurmelerin raporu
da bu, beğendiğinizi yiyebilirsiniz, beğenmediğinizi yemeyebilirsiniz. Ne güzel
olurdu değil mi?

A bir de
şu var. Birileri diyor ki “Şölen gitmeyi boykot edelim.” Bu çok tehlikeli bir
durum yaratır. Önlenemeyecek tehlikelerle karşılaşırız. Ya bölünmeye, ya da
federeye gideriz.

Keyfiyeti
siz okurlara bırakırken, kasaba gitmiştim. Oradaki olayı da aktarmak istiyorum.

Kıyma
almaya gittiğimde; kasabım karışık hazırladığını söyledi. Ben de olabilir, her
halde bir bildiği vardır dedim. Ücretini zaten peşin ödemiştim. Paketi alacağım
sırada kasapta çalışan iki personel “Hocam kıymayı alıyorsun, ancak hatırlatmak
zorunda olduğumuz bir şey var” dediler.

Buyurun
dediğimde şöyle devam ettiler: “Kıymanın içinde koyun eti, sığır eti, manda
eti, keçi eti, tavuk eti olmak üzere helal etler var. Ancak işletmemizin büyük
ortağı kıymanın içine domuz eti gibi haram et koydu, bilgin olsun” diye
hatırlatmada bulundular.

Hazırlanmış
olan paketi de almak zorundaydım. Çünkü seçeneğim yoktu. Ne yapayım derken
aklıma geleni sizinle paylaşıyorum. Kıyma paketini alıp çöpe atmaya gidiyorum.
Kasaptan kaçmayı da birileri gibi aklımdan geçirmiyorum

Mübarek
Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum. Ramazan Bayramımız hayırlara vesile olsun.
Sağlıcakla kalın…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.