Trafik rezaleti tavan yaptı!

Meltem’in geçen hafta gündeme getirdiği ilgiç haberin başlığı böyleydi. Katılmamak elde değil. Söz konusu haberde 191 Sokaktaki trafik rezaletinin birden bire nasıl ivme kazandığını ve buraya amaçsız bir uygulamayla tek yön yasağı getirilmesinin sakıncaları anlatılıyordu. Kimlere hizmet üretilmeye çalışıldığı belli olmayan mantıksız uygulamanın hiç de iplenmediği fotoğraflarla somutlaştırılarak ortaya kondu.
Gel gör ki, kimseden ses çıkmadı.
Yanlışta ısrarcı olmayacaklarını söyleyerek konuya duyarlılık gösteren Belediye Başkanı Ali Özkan’ın hakkını yemeyelim. Özkan, yeniden değerlendirme yapılabileceğini söyledi.
Yasak kararı alıyorsun, ancak uygulayamıyorsun. Sokağın her iki başında en az iki polis 24 saat boyunca nöbet tutmadıkça uygulanma olanağı da yok gibi. 125. Sokakta, Öğretmenevi Sokağında uygulanabildi mi?
Tut ki uygulandı. Hiçbir kazanım söz konusu değil.
Mantıksız uygulamanın olumlu getirisi sıfır. Bırakın olumlu getirisini, üç ay önce devreye giren bu karardan sonra 191. Sokaktaki trafik rezaleti kelimenin tam anlamıyla tavan yaptı. Durduk yerde yaratılan sorun devlet eliyle hortlatıldı. 191. Sokak özellikle salı günleri cehenneme dönüşüyor.
Curcunayı nedense kimse görmüyor!
Okul’un köşesine bir kabadayı, Market’in köşesine bir kabadayı park yapıyor, yol iyice tıkanıyor. Sokağa gir bakalım girebilirsen. Yabancı araç sahiplerine sakın ola buralara park yapılamayacağını anımsatma, hemen kıyamet kopuyor.
Aynı sokakta oturduğum için yaşananları kolaylıkla gözlemliyor, rahatlıkla fotoğraflayabiliyorum.
Salı günleri, tek yön yasağı delik deşik ediliyor. Anlayacağınız kararlar, kurallar paspas oluyor.
Bir adım ötesini göremeyenlerin aldığı sağlıksız karar özellikle sokak sakinlerinin işkence çekmesinden başka işe yaramıyor.
Yukarıdan yasağa meydan okurcasına dalan yabancı sürücüler, aşağıdan evine gitmek isteyen sokak sakinlerine “Şok” yaşatıyor.
Tersten girmiş sürücü geri adım atmıyor, ya da atamıyor. Aynı manzara aşağıdan gelenler için de söylenebilir.
Tartışmalar, küfürleşmeler doruğa tırmanıyor. Gergin salılar kanlı olaylara adeta davetiye çıkarıyor.
Belediye zabıta ekipleri mi nerede? Arada bulasın..
Şehit Bahadır yöneticileri akıl tutulması mı yaşıyor?
191. Sokağın tek yön olmasını ve buraya yasak konmasını Şehit Bahadır İlkokulu yöneticilerinin istediği söyleniyor. İnanın, inanasım gelmiyor. Buna “İşgüzarlık”tan başka ad bulamıyorum.
Doğruysa, akıl tutulması yaşayan bu yöneticilere sormak gerekir. Okulda kırk yıldır sıkıntı yoktu da, şimdi mi çıktı?
Okulun ana girişinde üç kapı bulunuyor. Diyelim ki yöneticiler, sosyeteleri sarsılmaması için orta kapıyı öğrencisiz kullanıyor. (Düne değin öğretmen-öğrenci ayrımı yapılmıyordu.) Peki, ana kapının sağındaki ve solundaki bahçeye açılan iki kapı neden değerlendirilmiyor? Öğrenciler olmasa, öğretmenlik ne kadar kolay olacak değil mi?
Ötmezse ötmesin, ancak benimki tepeli, benimki yandan çarklı olsun anlayışıyla yüzlerce vatandaşın mağdur edildiğine ne demeli?
Nereden bakılırsa bakılsın keyfi uygulamanın bir adım sonrası düşünülmemiştir.
Yasakçı yöneticilere bir kez daha anımsatalım: İş yapmak isteniyorsa, yapıyormuş gibi görüntü verilmemelidir. Öğrencilere, ağaç kesmeyi teşvik eden öğretmencikler ödüllendirilmemelidir.
Çocukların bahçede şekillendiği unutulmamalıdır. Şehit Bahadır’da yüze yakın ağaç kesilirken çocukların oyun alanları gasp edildi. Buraya ek derslik adına “Utanç abidesi” dikildi. Oyun alanlarının büyük bölümünün çalındığı yetmiyormuş gibi bahçede ek derslik diye kondurulan taş yığınının arka etrafı tel örgülerle çevrildi. Öğrencilerin buralarda oynayabilmelerine de “Yasak” getirildi.
Gerekçe olarak ise öğrencilerin “Kazan dairesi”ne girebilecekleri öne sürüldü.
Kazan dairesinin kapısına önlem alamayan müdürlerimizin sivri zekalıları ne kadar kusursuz oluyor değil mi?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.