Sıkıntı büyük!

Eğitim Sen, “4688 Sayılı Kanunu”nda yapılması tasarlanan değişikliklere dikkat çekti:
Karacabey Eğitim Sen Temsilciliği, “4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu”nda yapılması tasarlanan değişiklikleri değerlendirdi.
4688 sayılı kanun 46 maddeden oluştuğunu belirten Eğitim Sen, “Bu kanun hâlihazırda kullanılmaktadır. Hükümet, yapmayı tasarladığı değişiklikle bu maddelerden birini iptal edecek ve var olan geçici maddelerin sayısını azaltacaktır. Ancak yapılması düşünülen değişikliklerin Kamu çalışanlarına getireceği hiçbir kazanım yoktur. Tam tersine yasanın tanımladığı bazı hakları ortadan kaldırmakta ve suç olarak tanımlanan durumların sayısını arttırmaktadır” şeklinde açıklamada bulundu.
Kanunda yapılması planlanan değişiklik ile meydana gelecek sıkıntılara dikkat çeken Eğitim Sen İlçe Temsilciliği, şu tespitlerde bulundu;
1- 4688 sayılı kanun için hazırlanan değişiklik taslağında “Grev Hakkı” tanımamaktadır. Tam tersine bu taslakta “Grev” suç sayılmıştır. Grev hakkı olmadan, örgütlenmiş hiçbir sendikanın yaptırım gücü olmayacaktır. KESK, grev hakkını vermeyen bir sözleşmeye imza koymayacaktır.
2- Yapılması tasarlanan değişiklikle, yalnızca sendika üyeleri toplu sözleşme ile kazanılması muhtemel haklardan yararlanabilecektir. Oysa bu durum çalışanlar arasında önemli eşitsizliklerin oluşmasına neden olacaktır. Ayrıca yapılması düşünülen değişiklikle bütün sendika üyelerinin ödedikleri toplam sendika aidatının beşte biri yetkili sendikaya aktarılacaktır.  Bunun yanında toplu sözleşmeden yararlanmak isteyen ve her hangi bir sendikaya üye olmayan çalışanlar ise, ödenecek toplam aidatın beşte dördü oranında yine yetkili sendikaya dayanışma aidatı adı altında ödeme yapmak zorunda kalacaklardır. KESK, sendika üyesi olsun olmasın her çalışanın toplu sözleşme haklarından yararlanması gereğini savunmaktadır.
3- Konfederasyonlar ve hükümet arasında yapılacak olan görüşmelerde uzlaşma sağlanamaması durumunda, yapılması tasarlanan değişiklikle toplamda on üyeden oluşan bir “Hakem Kurulu”na gidilecektir. Bu, 10 üyenin yedisi hükümetçe farklı kurumlardan atanacak ve üç konfederasyondan da birer temsilci katılacaktır. Hakem kurulundaki altı üyenin hükümetçe atanması durumunda, 4 konfederasyon temsilcisi her konuda uzlaşı sağlasa bile 6 üyeye karşı 4 nispetinde kalacak ve değişiklik yapma şansları olmayacaktır. Böyle bir “Hakem Kurulu”nun tarafsız olacağını söylemek bile söz konusu değildir. Yapılacak değişiklikle hükümet, istediği her değişikliği yaptırabilecektir. Bu işleyiş demokratik değildir.  KESK, kamu görevlileri hakem kuruluna böyle bir yetki verilmesine karşıdır.
4- Bu tasarıyla mevcut kamu yönetimi kökten değişecek, kamu hizmetinin niteliği düşecek  ve kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırılacaktır.  Hükümet yaptığı çalışmalarla, “Sicil Sistemi”ni kaldıracaktır. Çalışanları performanslarına göre değerlendirerek esnek çalışma düzeni getirecektir. Bu kabul edilemez değişikliklerle memurların ücret güvencesi ortadan kalkacak ve memurlar çalışamaz hale getirilecektir.
5-  Yapılması düşünülen değişikliklerle, kamu üst düzey yöneticilerinin özel sektörden atanmalarının yolu açılarak, kamu yönetimi “Yandaş” ve “Yabancı” kişilerin emrine sokulacaktır. Böylelikle kamu hizmeti de KÂR amacına hizmet eden bir anlayışa geçecektir. Bu kabul edilemez değişikliklere Kamu hizmetlerinin hiçbir alanında Kâr amacı güdülemez.  Bu değişiklikle hükümet, hastaneye gelen hastadan, okulda eğitim alan öğrenciye kadar her hizmet talebini KÂR esasına göre değerlendirmektedir. Buna bağlı olarak hükümet her emekçiyi de karlılık derecesine göre değerlendirecek ve kar getirme oranına göre ücretlendirecektir. KESK, hizmet kollarında “Kar” amacının güdülmesi anlayışına kaşıdır.
6- Bu tasarı ile kamu görevlilerinin, görevlerine son vermek kolaylaşacak ve güvencesiz çalışanın önü açılacaktır. Objektif olmayan değerlendirmelerle daha önce suç kapsamına girmeyen pek çok durum, suç olarak tanımlanmıştır. Pek çok eylem, kademe ilerlemesini durdurma kapsamına alınmıştır. Kademe ilerleme cezasının tekrarını alan çalışanın işine son vermenin yolu açılmıştır. “Güvencesiz Çalışma ve Esnek İstihdam” kabul edilemez. KESK, Güvencesiz çalışmaya karşıdır.
7- Yapılması düşünülen değişiklik, sendikal haklar konusunda mevcut kazanımları da ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. “Grev Hakkı” bu değişiklikle açıkça yasaklanmıştır. Bu yasak Anayasamızın 90. maddesine açıkça aykırıdır.
8- 4688 sayılı kanun değişikliliği, 4B ve 4C statüsünde çalışan kadınlara açıkça ayrım yapmaktadır. Bu statüde çalışanlara, en temel haklardan olan “Doğum İzni” ve “Süt İzni” tanınmamaktadır.
Ayrıca 657’ye bağlı çalışanların en az 16 hafta olması gereken doğum sonrası izinlerini de yine 8 hafta olarak belirlenmiştir. Bu durum kadın çalışanlara, çalışma hayatında yükselme ve terfi konularında çok büyük bir engeldir. Doğum sonrası izin en az 16 hafta olmalı ve ücretsiz izinde geçen sürelerde her türlü özlük ve emeklilik haklarının korunacağı hükmü getirilmelidir.
9- Tasarının getirdiği uzmanlık sistemi nesnel ölçütlerden uzaktır. Uzmanlık için mülakat yapılması, mülakat sırasında hiçbir kayıt tutulmayacağının özellikle belirtilmesi, yapılacak sınavın yalnızca kayırmacılığın önünü açacağının belirgin bir göstergesidir. KESK yapılması tasarlanan bu değişikliklere karşı fiili ve meşru zeminlerde mücadele edecektir.
Bütün temel haklarımız için 8 Ekim’de Ankara’da meydanlarda olacağız. Tüm kamu emekçilerine, işçi sınıfına, emekçilerin dostlarına, basına ve kamuoyuna çağrımızdır.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.