Sempozyum hazırlığı sürüyor

Karacabey Sempozyumu’nun hazırlık çalışmalarına ‘Eğitim, Sağlık ve Spor Çalıştayı’ ile devam edildi.
Ticaret ve Sanayi Odası ile Uludağ Üniversitesi Karacabey Meslek Yüksekokulu tarafından önümüzdeki yıl Mayıs ayında gerçekleştirilmesi planlanan sempozyumun hazırlık çalışmaları sürüyor. Karacabey’in geleceğini belirleyecek sempozyum öncesinde, ilçenin fırsatları, avantajları ve tehdit unsurları araştırılıyor.
Sempozyumun hazırlık çalışmalarına “Turizm”, “Kentleşme”, “Sosyal yapı”, “Doğal kaynakları ve çevre değerleri” çalıştaylarının ardından “Eğitim, Sağlık ve Spor Çalıştayı” ile devam edildi.
“Karacabey’in eğitim, sağlık ve spor açısından öncelikli değerlerinin tespiti, tanıtımı ve etkin kullanımı ile birlikte kazanç sağlanması” amacıyla gerçekleşen çalıştaya, KTSO Başkanı Naci Güncü ile Uludağ Üniversitesi Karacabey Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. İbrahim Ak’ın yanı sıra çok sayıda kurum ve kuruluş yöneticisi katıldı.
Çalıştay açılısında konuşan KTSO Başkanı Naci Güncü, “Karacabey Sempozyumu, yol gösterici önemli bir çalışma olacaktır. Sempozyumda ilçenin geleceğine yönelik her alanda değerlendirmelerde bulunulacak. Swot analizlerle fırsatları, tehditleri, güçlü ve zayıf yanlarımızı belirliyoruz. Sempozyumda bu konular detaylarıyla ele alınacak. Karacabey’in eğitim, sağlık ve spor açısından değerlendirilmesi, bölgede yer alan firmaların geleceği açısından önemli bir yer teşkil etmektedir” dedi.
Ticaret Borsası’nda Prof. Dr. Müfit Parlak’ın yönetiminde gerçekleştirilen çalıştayda ilçenin eğitim, sağlık ve spor açısından güçlü, zayıf yanları, fırsatları ve tehditleri şu şekilde belirlendi:
Güçlü yanlar: “Genç nüfusun fazlalığı, beden eğitimi öğretmenlerinin yeterli sayıda olması, okullardaki lisanslı öğrencilerin fazlalığı, okullar arası müsabaka sayısının fazlalığı, spor dallarındaki çeşitlilik, tesis altyapısının son yıllarda artması, amatör spor kulüplerinin varlığı, doğal yürüyüş parkurlarının varlığı ve söz konusu parkurlarda önemli etkinlikler düzenlenmesi, potansiyel spor alanlarının varlığı, yarı olimpik kapalı yüzme havuzunun varlığı, yeterli eczane ve optik merkezin olması, 150 yataklı yeni bir hastanenin açılacak olması, aile hekimliği merkezinin ulaşılabilir ve yeterli kalitede olması, 112 hizmetlerinin yeterliliği, koruyucu hekimlik hizmetlerinin yeterliliği, ilçedeki sağlık kurumları arasında güçlü bir bağ varlığı, hekim başına düşen nüfusun ülke standartlarının altında olması, sağlık evlerinin coğrafi dağılımının uygunluğu.”
Zayıf yanlar: “Tanı amaçlı kullanılan cihazların yetersizliği, bazı uzmanlık alanlarında yeterli hekim sayısına ulaşılamaması, sağlık kuruluşlarındaki acil hekimi sayısındaki yetersizlik, yoğun bakım yatak sayısının yetersizliği, acil servisin donanım eksikliği, eğitim kurumlarındaki revir hizmetlerinin yetersizliği, spor yapma bilincinin eksik olması, aktif amatör spor kulüplerinin sayısının yetersiz olması, okullarda beden eğitimi öğretmenliği dışında antrenör olmaması, kulüp-okul işbirliğinin zayıf kalması, yetenekli sporcu yetiştirmedeki eksiklikler, engelli öğrencilere yönelik spor tesislerinin yetersizliği, futbol dışındaki branşlara yeterli ilginin gösterilmemesi, lise hayatı sonrasında spora olan ilginin azalması, kent içerisinde halkın günlük yürüyüş parkurlarının olmaması, sporda yardımcı personel eksikliği, üniversite ile proje – çalışma işbirliğinin yetersizliği, özel eğitim okullarının olmaması, ortaöğretimde yetersiz yurt sayısı, iş piyasası ihtiyaç analizinin yapılmamış olması, mevcut okullar arasındaki eğitim yapılaşmasındaki dengesizlik, eğitim vadisinin olmaması.”
Fırsatlar: “Sivil toplum kuruluşların ve belediyenin sağlığa vermiş oldukları güçlü destek, spora faaliyetlerine sponsor olabilecek firmaların varlığı, Bursa kentinin spor
uygulamaları açısından zengin bir kent olması, eğitimde sanayinin işbirliği potansiyelinin yüksek olması, Merkezi Bilgi Sistemi’nin olması ve güçlü veli yapısı.”
Tehditler: “Rehberlik araştırma merkezinin olmayışı, genç yaşta madde bağımlılığı, nitelikli insan gücünün ilçe dışına göçü, teknolojik uygulamalara olan bağımlılığın spor yaşamını engellemesi, spor bilincinin yaygınlaştırılamaması, ülkemizin güneyindeki savaş sebebi ile alınan göç sonrasında bulaşıcı hastalık riskinin artması, tarımda yoğun kimyasal gübre kullanımına bağlı toprak ve yer altı sularında oluşan kirlenme ve kirlenen yeraltı sularının içme sularına bulaşma riski” olarak sıralandı.
Çalıştaylara, “Tarih, kültür ve sanat”, “Tarım ve hayvancılık” ve “Sanayi ticaret ve ekonomi” ile devam edilecek.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.