Pakistan Üzerine (2)

PAKİSTAN ÜZERİNE (2)
Dünkü yazımızda Pakistan’ın bağımsızlığına kavuşmasını izah etmeye çalışmıştık. Bugün konuya biraz daha derinlemesine ve daha çok da, yönetim zaafını dile getirmek istiyorum.
Pakistan, 1960’lı yıllardan bu yana Keşmir davası ile kan kaybetmiştir. Komşusu Hindistan ile Keşmir yüzünden uzun yıllar mücadele etmiştir. Nihayet Hindistan ile girdiği silahlı çatışma sonucunda, Hindistan’ın doğusundaki topraklarını kaybetmek zorunda kalmıştır.
Bu savaştan ve toprak kaybından sonra bir günden bir güne yüzü gülmemiş, siyasi çalkantılar birbirini izlemiştir.
Afganistan yönetimini bir süreliğine eline geçiren Taliban, din eksenine oturtulmuş Pakistan’da gelişme ve büyüme imkanı bulmuştur. Doğaldır ki; bölgede hatırı sayılır bir tortu da bırakmıştır. İşte bu tortu üzerinde şimdi de El Kaide örgütü barınmaktadır.
Diğer İslam ülkeleri gibi nüfus artışı yüksektir. Artan nüfusun istihdamında zorluk çekilmektedir. İşsizliğin yüksek olduğu ülkelerde, illegal örgütlerin eleman bulması kolaylaşmaktadır. Pakistan’ın kuzey bölgeleri, uluslar arası terör örgütlerin yuvalandığı bölgeler haline geldi.
Dikkat ederseniz Pakistan’da da iki çeşit rakamlar görülmektedir. Satın alma paritesine göre milli gelir 438 milyar dolar, kişi başına milli gelir 2600 dolar. Resmi rakamlara göre milli gelir 124 milyar dolar, kişi başına milli gelir 600 dolar.
Büyüme hızı 2006’da yüzde 6, enflasyon 2002’de yüzde 30.2 ve 2006’da ise yüzde 7.9.
İhracatı 2006’da 17 milyar dolar, ithalatı ise 26.7 milyar dolar.
Az gelişmiş ülkelerdeki gelir dağılımında görülen eşitsizlikler dikkate alındığında, Pakistan halkının büyük bir bölümü açlık sınırının altında yaşıyor olduğu kesindir.
Yoksulluğun cirit attığı bir ülkede, dini istismar edenlerin sayısı oldukça fazla olur. Dini motifleri kullanan siyasetçinin işi çok kolaydır.
Toplumun sosyal yapısının güçlendirilmesini amaçlayan gelir seviyesinin iyileştirilmesi için çalışan ve insanın, insanca yaşamasını düşleyen politikacıların işi aynı oranda zordur.
Hatta Benazir Butto gibi politikacılar bu mücadelede hayatını dahi kaybedilebilir. Benazir Butto ve babası Zülfikar Ali Butto hayatlarını kaybettiler. Ama asıl kaybeden Pakistan halkı oldu.
Çünkü;
-Din baskısından kurtulma umutlarını,
-Yoksulluktan kurtulma umutlarını,
-Ve en önemlisi de insanca yaşama umutlarını kaybettiler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.