Özelleştirmeler…

25 yıldır ülkemizin gündemindeki özelleştirme olgusu, yalnızca ekonomik etkileriyle öne çıkan bir kavram değildir. Siyasal, sosyal, mali ve hukuki sonuçlarına bakıldığında, sarsıntı yaratan çok yönlü bir iktisadi politika yumağı görülür.
Bu yönden ele alındığında özelleştirme, toplumun her kesimini doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilendirmekte ve çeşitli ortamlarda güncelliğini korumaktadır.
Ülkemizdeki özelleştirme sürecine kısaca bir göz attığımızda, ilk yıllarda yavaş seyreden uygulamaların AKP hükümetlerinde büyük bir ivme kazandığı görülmektedir.
Bu dönemde özellikle Türk Telekom, Tüpraş Rafinerileri, Erdemir Demir Çelik, Petkim Petrokimya ve Tekel Tütün gibi büyük ölçekli ve bir çok kesime doğrudan mal ve hizmet sunan kurum ve kuruluşların özelleştirilmesi konunun önemini gözler önüne sermektedir.
Bütün bu özelleştirmeler “Parayı veren düdüğü çalar”, “Müşteri gece gelsin, pijamayla çıkarım karşılarına. Seviyorum bu işleri arkadaş”, “ Babalar gibi satarım” sözleriyle tarihe geçen Kemal Unakıtan’ın Maliye Bakanlığı döneminde gerçekleşmiştir.
1 Mayıs 2009 tarihinde Kemal Unakıtan’dan Maliye Bakanlığı görevini devralan Mehmet Şimşek döneminde de devam eden özelleştirmeler gündemdeki yerini koruyor.
Bakan Mehmet Şimşek, bir süre önce yaptığı açıklamada, geçtiğimiz yıl tarihi başarıya(!) imza atarak 12,5 milyar dolar tutarında özelleştirme uygulaması gerçekleştirdiklerini belirtti. Şimşek, “Bu yıl ise daha şimdiden 10 milyar dolara yaklaşmış durumdayız. Enerji alanında yapılacak özelleştirmelerle 2014’ün rekor yılı olacağını düşünüyoruz” demişti.
Bu açıklamadan 14 Mayıs 2013’te büyük siyasi reklam kampanyalarıyla “IMF’ye olan borcu ödedik” diyerek bahsolunan 421 milyon doların (yaklaşık 1 milyar TL.) her fırsatta “bizden önceki dönemlerde ne yapmışlar ki?” diye eleştirilen babadan kalma malların, babalar gibi satılmasından elde edilen 27,5 milyar TL.’ den karşılandığı apaçık ortadadır. Yani borç çalışarak, üreterek değil, baba malı satılarak ödenmiştir.
Baba malı satılarak elde edilen gelirden geriye kalan 26,5 milyar lira ile de “bölünmüş yol” ve “TOKİ evleri” yapılarak sıfırlanmış olacağını düşünüyorum!.. Sizce?..
Bir taraftan “IMF’ye olan borcu ödedik” diye övünülürken, diğer taraftan 2002’de iktidara gelindiğinde 130 milyar dolar olan dış borcun bugün itibariyle 350 milyar doları geçtiği de unutulmamalıdır…
Hazır millet Orta Doğu’daki cadı kazanı telaşıyla ilgilenirken Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bayramdan önce son bombayı patlattı. Şimşek, hükümetin dev bir özelleştirme hamlesine hazırlandığını açıkladı.
Özelleştirilecek alanlardan bazıları; Elektrik üretim santralleri, otoyol ve köprüler, kalan bazı limanlar, Erzurum Kış Olimpiyatları Tesisleri, Haydarpaşa Garı, Spor Toto…
Neyse bizim “Longoz Ormanları” şimdilik paçayı kurtarmış.
Sat sat bitmiyor mübarek. Boşuna dememişler “devlet malı deniz…” diye.
Yüce Rabbim verdikçe vermiş…
Bakanın açıklamasında ilgimi en çok “şans oyunlarından tamamen çekilmeye karar verdiklerini” söylemesi oldu.
Şans oyunları deyince milli piyango, spor toto, süper loto, şans topu, iddaa, at yarışları…
Hepsi satılacak.
AKP iktidara gelinceye kadar şans oyunu olarak bir Milli Piyango, bir de Spor Toto vardı.
Bunlara bir süre sonra haftada bir İstanbul Veliefendi’de koşan atlar eklendi o kadar.
2002’den sonra binbir çeşit şans oyunu çıktı. Günün her saati, her dakikası ülkenin her yerinde kibarca şans oyunu, yani bildiğiniz kumar! oynanıyor…
Zavallı atlar memleketin her köşesinde gece gündüz demeden koşuyorlar. Çatlayacaklar!…
Belçika’da iki köy takımı maç yapıyor, bizim insanlarımız para verip bu maç için şans oyunu oynuyor.
Ülke insanımızın işi tamamen şansa kalmış durumda.
Yani “kumar”a…
Çok şükür ülke dindar bir hükümet tarafından yönetiliyor.
Cumhurbaşkanı dindar,
Başbakan zaten dindar,
Bakanların hepsi dindar.
Konuşurken hepsi bir devlet adamı gibi değil bir din adamı gibi konuşuyorlar.
Yetişen gençlik hem dindar, hem kindar!…
Dinimizce kumar yasak ve günah!..
Peki nasıl oluyor bu iş?
Neyse ki, Maliye Bakanı “devlet artık şans oyunlarındaki görevini özel sektöre devredecek ve denetleme fonksiyonuna yoğunlaşacak” diyerek içimizi ferahlattı.
Günahı oynatanların boynuna.
Bu konuda yazacak o kadar çok şey var ki, anlayana tabi.
Şimdilik hepinize bol şans diliyorum!
Kalın Sağlıcakla…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.