Öğretmenlik gönül işidir!

Karacabey Türk Eğitim Sen Temsilcisi Altuğ Meşe, “24 Kasım Öğretmenler Günü”nün önemine değindi. Hz. Ali’nin bir harf öğretene kırk yıl köle olacağı kutsal mesleğin herkes tarafından anımsandığına dikkat çeken Meşe, “24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öncelikle Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve şükranla anıyorum.

Van depreminde yaşamını yitiren vatandaşlarımıza ve gencecik öğretmenlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. Yıllarca eğitim gören, her şeylerini bırakıp mezarları olan Van’a giden o eğitim neferlerinden yola çıkarak öğretmenliğin ne demek olduğunu anlatmak isterim.

Ne kadar tanım yapılırsa yapılsın bir gönül işi olan öğretmenlik; insanlık tarihinin en anlamlı ve ölümsüz mesleğidir. Belli bir eğitimi gerektiren bu meslek bir sınıf dolusu öğrenciyle baş başa kalınca kağıt üzerindekinden farklılaşmaya başlar. Kapıyı kapatınca öğretmense o sınıfın annesi, babası, boyacısı, hizmetlisi her şeyidir. Öğretmenlik hep kağıt üzerindekinden fazla bir meslektir.

Günümüzde ‘3 ay tatil yapıyor, part-time çalışıyor, 15 saat için maaş alıyor’ diye yargılanan, kötülenen, vatandaşın hedefi haline getirilen öğretmenler kağıt üzerindekinden çok fazla oldukları için evlerine her akşam iş götürüyor, tonlarca evrak işiyle mücadele ediyorlar. Her öğrencisini, her aileyi tek-tek tanımak için kapı-kapı geziyor. Bir öğrencisinin canı sıkkın olsa o gün onunla üzülüyor, burnu aksa sümüğünü siliyor hiç sıkılmadan.

Öğretmen sağı, solu; doğusu, batısıyla öğretmendir. Kalkıp gider haritada zor bulabileceği yere; yerim, yurdum, okulum, öğrencim der, sahiplenir. Farklılıkları değil ortaklıkları kullanır ve ondan güç alır öğretmen bilir ki bir oldukça birlik oldukça büyüyüp güçleneceğiz.

İnsan yaratılmışların en seçkini ve en donanımlısıdır; ancak en acımasız ve anlaşılmazı da yine insandır. Bir yandan kutsal meslek olarak addedilen öğretmenlik için bu saygın mesleğin bakanları yeri geldikçe bu mesleği icra edenleri hedef göstermiş, diğer meslek dalları içerisinde ve toplumda küçük düşürücü ifadelerle anmıştır.

20-30 yıl bu görevi icra eden bir öğretmenin maaşı; göreve yeni başlayan öğretmen maaşı gibi kamuoyuna duyurulmakta, kamuoyu yanlış bilgilendirilmektedir. Gerçekte bir telefon fiyatı öğretmenlere maaş olarak verilmektedir. Öğretmenler gelirdeki adaletsizliğe rağmen, işlerini en iyi şekilde yapmaktadırlar. Ülkenin yarınlarını emanet ettiği öğretmenleri hep yarın kaygısı taşıtması düşündürücü ve yürek burkucudur.

Gerek maddi gerek manevi yönden toplumda ötelenmeye başlanan öğretmenler kadim değerlerini günübirlik çıkarlara feda etme zorunda bırakılmaktadır. Görevlendirmeler haksız ve adaletsiz şekilde yapılmak suretiyle yandaş kişilerin yüzünü güldürmekte, onurlarını hiçe saymaları beklenmektedir. Bu da öğretmenlerin karakterlerini sınayan bir durumdur; yanlış ve yakışıksızdır. Rotasyonlar ile de ait hissettikleri yerlerden koparılmakta, yaşam şekilleri değişikliğe uğratılmaktadır.

Sendikacı kimliğimi bir kenara koyup öğretmen kimliğim ve hislerimle kaleme aldığım bu yazımda tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlarım. Sorunlarımızın çözüme kavuştuğu; adaletin, huzurun had safhada yaşandığı güzel günler görmemiz dileğiyle yazıma son veriyorum. Ayrıca Eğitim Bir Sen İlçe Temsilcisi Atilla Baydar’ın Öğretmenler Günü ile ilgili önceki gün yaptığı açıklamalarını kutluyorum. Sayın Baydar’ın mesajında yer alan tüm konulara yürekten katıldığımızı kamuoyuna duyururuz” şeklinde sözlerini noktaladı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.