Öğretmenlere değer verilmeli!

CHP İlçe Başkanı Mümin Ereselli, 24 Kasım’ın buruk kutlandığını dile getirdi:

AKP hükümetinin son günlerde Meclis iradesini hiçe sayarak tek partili rejimlerde bile olmayan bir anlayış sergilediğini kaydeden Ereselli, 5 ayda 34 KHK çıkararak bazı bakanlıkların yeniden yapılandırmasını eleştirdi. Ereselli, “Yeni bakanlıklar oluşturdu. Birçok bakanlık ve birimler kapatıldı veya birimler birleştirilerek kadrolaşmalara olanak tanındı. Yine çıkartılan 666 Sayılı KHK ile kamu emekçilerinin mali, sosyal ve özlük haklarında gaspları yaşandı. ‘Eşit İşe Eşit Ücret’ adı altında Bakanlık ve birimlerindeki üst düzey yöneticilerin ek ödemelerinde artışlar yapıldı. Öğretmenlerin ve üniversitede görev yapan akademik kadroların ek ödemelerinde bir artış yapılmayarak sabit tutuldu. Ayrıca aynı okulda çalışan, aynı işi yapan yardımcı hizmetler sınıfında çalışan personel arasındaki ücret eşitsizliği de giderilmedi.

Öğretmenler Günü 30. yılını geride bıraktı

Geçen yıllarla birlikte kamu hizmeti veren her alanda olduğu gibi, öğretmenlik mesleği de çok şey kaybetti. Önce herkes tarafından kolayca yapılabilecek bir iş olarak algılanması sağlandı. Sürekli olumsuz örneklerle gündeme getirildi. Bu durum değersizleşmeye, itibarsızlaşmaya ve öğretmenlerin mesleğine yabancılaşmasına neden oldu. Öğrenci merkezli öğretim, öğretmenin merkezin dışına itilmesine neden oldu.

Artık öğretmenler ve öğretmenlik mesleği herkes tarafından tartışılır hale geldi, eğitimin bütün sorunları öğretmenler üzerinden çözülmeye çalışıldı ve her türlü sorunun kaynağı olarak öğretmenler gösterildi. Ülkemiz sınav cenneti haline getirildi, yeni rant kapıları oluşturuldu ve ucuz istihdam olanakları yaratıldı.

Bakanlar değişti, ancak öğretmene bakış değişmedi. Kimi maaşlarının çokluğu, kimi az çalışma süresi, kimi de tatillerinin çok olduğundan dem vurdu. Okulların işletme olarak kullanımı yolunu açmaya çalışan zihniyetler, velilere mavi boncuk dağıtıp, eğitim emekçilerini ötekileştirme ve değersizleştirme yolunu seçtiler. Okullara ödenek vermeyen bakanlık, para alan yöneticiler hakkında göstermelik incelemeler başlattı.

Ancak sistemde değişiklik olması için ödenek ayrılması gerçeğinin üzerinde hiç durulmadı ve öğretmen ve yöneticilerin tahsilat memuru olarak algılanması ve bazı eğitim emekçilerinin kendilerine biçilen bu rolü yerine getirme çabaları ve harcadıkları performans değişmedi.

Eğitim fakültelerinden mezun olup diplomasını alan öğretmen adayları sınavlara tabi tutuldu, verilen diplomalar geçersiz olarak algılandı. Yıllarca okuyan, ancak atanamayan öğretmenlerden yaklaşık 30 öğretmen intihar etti.

Hani ekonomimiz güçlüydü?

Milli Eğitim Bakan’ı Paris’te yaptığı açıklamada ‘Kapısında bekleyen, kendilerine de Ataması Yapılmayan Öğretmenler adını koyan bu öğretmen adaylarına ihtiyaç olduğunu, ancak kaynak olmadığı için atama yapılmadığını söyledi. Resmi olarak 65-70 bin dolayında açık olduğu da açıklanmış oldu, fakat ihtiyacın daha fazla olduğu açık ve net bir şekilde bilinmektedir.

Her fırsatta ekonominin gücünü anlatan iktidar mensuplarının bu itirafı da oldukça düşündürücüdür. Daha sonra apolet yasasıyla, emekçilerin dayanışması engellenmeye çalışıldı. Sıra şimdi ‘Performansa dayalı ücretlendirme’ yöntemine geldi. Artık herkes birbirine puan verecek ve eğitim emekçilerinin ücretleri aldıkları puan ölçeğine uygun olarak belirlenecek. Eğitim emekçilerinin dayanışması yeniden engellenecek ve birbirlerine karşı tehdit algıları güçlenecek. En küçük bir makama dahi atama yapılırken akla gelmeyecek kayırmacı yaklaşım sergileyen, sicil notu verirken sendika ve görüş ayrılığı üzerinden hareket eden sicil amirlerinin nasıl davranacağını şimdiden kestirmek zor olmasa gerek.

Öte yandan Van ilinde yaşanan deprem nedeniyle 75 öğretmen yaşamını yitirdi. Deprem sonrası ortaya çıkan tablo, Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK’ün eğitim kurumları ve eğitim ve bilim emekçilerine yaklaşımlarının tamamen manipülasyona dönük olduğunu bir kez daha gösterdi. Şu anda ortaya çıkan barınma, sağlık ve kalıcı konutların oluşturulmasında yaşanan ve her gün yandaş medyanın bile gizleyemediği eksiklikleri kapatmak için Van ilini afet bölgesi yapmayarak kenti ve ilçeleri boşaltma kararı alındı.

Bizim emekli öğretmenlerimiz TÜİK verilerine göre çalışırken bile yoksulluk sınırının altında yaşayan, sorunlarla baş etmekte zorlanan, çocuklarının öğrenim aşamasında ekonomik sıkıntıları tavan yapan, emekli olunca açlık sınırına mahkum edilmektedirler. En insani ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanmaktadırlar. Bunun içindir ki emekli öğretmenlerimiz iş hayatına yeniden başlarlar. Kimi sürücü kursunda çalışır, kimi taksi ve dolmuş sürücülüğü, pazarcılık, pazarlamacılık, evde satış gibi ikinci bir iş yapar. Yoksa geçinebilmesi olanaklı değildir.

Zihniyet hiç değişmedi!

Kısacası, Öğretmenler Günü 30 yılını geride bıraktı, bakanlar değişti, zihniyet ve bakış değişmedi. Öğretmenlerin sorunlar derinleşti ve hak kayıpları arttı.

Bu gün 24 Kasım ve bir öğretmen kadar gurur duyduğumuz bir günü sizlerle paylaşmaktan son derece mutluyuz.  Sizler çocuklarımızı yani geleceğimizi emanet ettiğimiz, her şartta ve her koşulda insan yetiştirmeyi amaç edinen, hiçbir zorluktan kaçınmayan, gerekirse bu yolda canını ortaya koyan, bilimin ve aydınlık düşüncenin mimarları, yılmaz neferlerisiniz sizler her şeyin en iyisini en güzelini hak etmektesiniz.

Sizler sizden öncekilerin açtığı aydınlık yoldan yürüyorsunuz, çocuklarımızda sizin açtığınız yoldan yürüyeceklerdir. Bu gün yönetenler ne yaparlarsa yapsınlar, sahip olduğumuz genç ve dinamik nüfusu işleyecek, cevherleri bulup ortaya çıkaracak ve ülke hizmetine sunacak kişiler sizlersiniz. Başöğretmen Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk “Milletleri kurtaranlar; yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun millet; henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır” sözüyle de öğretmenlerimizin Türkiye'nin çağdaşlaşmasındaki önemi açıkça ortaya koymaktadır.

Bu düşünceler ışığında; gelecek seçimlerin değil gelecek toplumun amacını benimseyen bir siyaset anlayışının hâkim olması dileğiyle, bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten dileklerimizle kutluyoruz.

CHP Kadın Kolları’nın mesajı

Karacabey Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Başkanı Mualla Gök Tuğ da, “24 Kasım Öğretmenler Günü” nedeniyle kutlama mesajı gönderdi.

Başöğretmen Atatürk’ün Ulusal kurtuluş savaşında gösterdiği başarılarının övülmeye değer olduğunu dile getiren Tuğ, “Atatürk Türkiye’nin yeniden yapılanmasında, öğretmenlere büyük görevler düştüğüne inanıyordu. Çağdaş bir ulus olmamız için eğitimin yaygınlaşması gerekiyordu. Bu nedenle Atatürk, ‘Milletleri kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir’ sözüyle öğretmenlere verdiği önemi belirtmiştir.

Bu nedenledir ki tüm öğretmenlerimizin bu anlamlı günü Karacabey Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları adına yürekten en içten dileklerimle kutluyorum” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.